Son birkaç gün çok hızlı geçmişti. Alaz ile ne iyi anlaşıyorduk ne de kötü. Nötr bir ev arkadaşlığımız vardı.Yarın okullar vardı ve heyecanım ağır basıyordu.Yatakta bir o taraf bir bu taraf dönüp duruyordum.Salona geçip koltukta uyuklamaya çalıştım ama orada da rahat edemedim.Odama dönmek için tam arkamı döndüğüm sırada çığlığı basmam bir oldu. “Hey hey sakin ol.Sadece benim.” Rahat bir nefes alarak rahatladım. “Beni korkuttun.” Dedim.Yanından geçip odama gittim.Yorgamın altına girip uyumak için gözlerimi kapattım. Kurduğum alarm ile birlikte gözlerimi açtım.İçimde heyecan kırıntıları saat yaklaştıkça artıyordu.Alaz’la aynı okuldaydık fakat birlikte gitmeyecektik.Benim için bu daha iyiydi.Hem ev arkadaşı hem de okul fazla itici.Alaz’dan pek hoşlandığım söylenemezdi.Okul kıyafetlerimi ütüleyip sıcak olduğundan hemen üzerime geçirdim.Siyah giyinmeyi seviyordum okul kıyafetlerimin de öyle olmasına sevinmiştim.Yeşil çantama bir kalem bir defter ,uç ve silgi attıktan hemen sonra mutfağa girdim.Alaz çok rahat davranıyordu bunu şuan ki şu halinden anlayabilirdiniz. “Okula gitmiyorsun herhalde?” diye sordum. Bana gözlerini devirerek baktı ve kahvaltısına geri döndü.Omuzlarımı silkeleyip masadan bir peynir ve bir lokma ekmeği mideme gönderdim ve evden çıktım.Geç kalma fobim olduğundan bir an önce orada olmak istiyordum.Kulaklıklarımı taktım ve şu sıralar dinlemeyi bırakamadığım şarkıyı açtım.Bu şarkıyı seviyordum bana okuduğum kitaplardaki güzel diyalogları ve hayallerimi hatırlatıyordu.İleri de çok fazla yapmak istediğim şeyler vardı.Bunun için bu okula gitmem şarttı.Okulun beyaz kapısına geldiğimde durdum.Büyük ve açık renkli binaya şöyle bir göz attım ve memnuniyetle tebessüm ettim.Umarım bu okulda güzel anılarım olur diye geçirdim.
“Okul işte neyine bakıyorsun? Yeni misin?” duyduğum tatlı ama erkeksi sese döndüm başımı olumlu anlamda salladım. Dudağının kenarı hafif yukarı kalktı ve elini uzattı. “Ben Adal.” Diyerek kendini tanıttı.Böyle şeylere alışkın değildim.İkinci defa biri benimle konuşma zahmetine giriyordu.İlki Alaz’dı.Dayak yediği gece sahilde yanıma oturmuş ve benimle konuşmaya çalışıyordu.Adının Adal olduğunu öğrendiğim çocuğa elimi uzattım ve tokalaştık.Garipti. “Ve sen de?” “Alya” dedim ve gülümsedim çok pozitif renkli bir çocuğa benziyordu.İçim ısındı diyebilirdim. “Hadi içeri girelim.” Ne yani benimle mi geliyordu.Sanırım bu gibi şeyleri tarihe geçirmem gerekiyordu.Belki de bir günlük tutarak bunları kaydedebilirim.Birlikte okulun beyaz kapısından içeri girdik banklardan boş olanına oturduk. “Bu okulu seversin her gün ayrı bir olay oluyor çok eğlenceli.” “Tam yerine gelmişim desene o zaman.” Dedim isteksiz bir ses tonuyla. “Göreceksin.” “Hangi bölüm?” “Yabancı dil. Ya sen?” bu sefer aynı soruyu ben ona sordum. “Adal” ikimizde sesin geldiği yöne döndük. Kız yanımıza geldiğinde Adal’a sıkıca sarıldı.Bana döndüğünde tebessüm ettim. “Alya okula yeni gelmiş.” Adal benim terime konuştuğunda “ evet” diyerek ona destek çıktım.Kız bana gülümseyip “Ben Eylin. Merhaba .” diyerek sarıldı.Bugün iyice şaşırmıştım ve bundan daha fazlasını kaldırabileceğimi sanmıyordum.Benimle konuşan üçüncü kişi. “Biz de yabancı dil okuyoruz.” Eylin gelmeden önceki sorumu cevaplamıştı Adal. Eylin’de bize katıldıktan yarım saat sonra sınıf sıralarına doğru ilerledik.Göz ucuyla kapıya baktığımda Alaz’ın içeri girdiğini gördüm.Yanında da bir arkadaşı vardı.Beni fark ettiğinde sinsice sırıttı ve sınıf sırasına ilerdi.Gözlerimi devirerek önüme döndüm. “İnanmıyorum o sana sırıttı mı?” “Hayır neden bana sırıtsın ki?” Eylin ve Adal’a onunla aynı evde yaşadığımızı söylemek istemiyordum.Bir saat kadar önce tanıştığım insanlara -yeni arkadaşlarma- anlatacak halim yoktu.Belki bir gün söyleyebilirdim.Müdürün uzun konuşmasını yarı dinleyerek yarı da akımı başka şeylere vererek geçirdim.Eylin’de sıkılmış olacak ki saçlarıyla oynuyor bir ayağını yere vuruyordu.Arkamdaki Adal’ında sıkıldığını biliyordum.Sonunda o uzun konuşma bittiğinde sınıflarıma çıkabilmiştik.Yeni öğrenci olmak en kötü şeydi ama iki tane arkadaş edinmiştim.Hayallerimin bir tanesiydi bu arkada bulabilmiştim.Sürekli bunun için endişe ediyordum ama boşuna endişelenmiştim. Sınıf öğretmenimiz geldiğinde devlet kitabı olmayan özel kitaplarımızı dağıtmıştı.Kitap işlemi bittikten sonra yeni öğrencilere sıra gelmişti.İşte onlardan biri de bendim.Kendimi tanıttım –yalan yanlış tanıttıktan sonra- yerime oturdum.Eylin benimle Adal’da arkamızda oturmuştu.İlk günden ders işlemediğimiz için boş geçmişti.Tenefüs zili çaldı. “Alya hadi sana okulu gezdirelim.” Diye öneride bulunan Adal’a başımı salladım.Üçümüz birlikte sınıftan dışarı çıktık . Biz ara kattaydık sanırım.Bizden sonra bir kat daha vardı.Alt katta sayısal sınıflar onun altında ise yeni dokuzuncu sınıflar vardı.Bahçeye çıktığımızda okulun neredeyse yarısının dışarıda olduğunu fark ettim.Bir banka oturduk ve bana okulu anlatmaya devam eden arkadaşlarımı dinlememi engelleyen Alaz’ın bakışları kesti.Eylin beni dürtüp kıkırdadı.Kaşlarımı çatıp ona baktım ama bakışlarımın bir önemi olmamıştı daha çok eğlenmişti.Aptal.Kimsenin onunla aynı evde yaşadığımı öğrenmesini istemiyordum.
Okuldaki boş geçen derslerin ardından Adal ve Eylin ile telefon numaralarımızı almıştık.Çıkışta birbirimize hoşça kal deyip eve doğru yürümeye başladım.İki arkadaş edinmiştim ve mutluydum…
(Yeniden merhabaa.Sınav haftasından sonra paylaşacağım demiştim.İşte yeni bölüm :).İyi okumalar.Yorumlarınızı ve oylarınızınızı eksik etmeyin.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elma Şekeri
Teen FictionEvlatlık bir kız......Sadece mutlu olmak için kaçtığı başka bir şehir........