Elma Şekeri

Elma Şekeri ●10●

     Lise.Daha ilk günümden arkadaş edinmiştim ve şimdi onlar ile mesajlaşıyorduk.İkisinin de kişilikleri çok renkliydi.Benim ki gibi paslanmış,toz tutmuş değildi.Onlar sayesinde belki temizlenir ve renkli haline geri dönerdi.Annem ve babam gittiğinden beri tozlanmış bir kişiliğim vardı.Görünüşüm on yedi ama ruhum otuz yedi gibiydi.Vücudum da hiç gitmeyecek olan geçmişin izleri vardı ve hiçbir zaman gitmeyecek benimle ölüme kadar gelecekti.Koltukta uzanmış bir elimde kumanda diğerinde telefonum hem televizyon izleyip hem de Adal ve Eylin ile mesajlaşıyordum.Alaz ise hala eve gelmemişti.Karnımdan gelen açlık sinyaline dayanamadım mutfağa gidip kendime bir şeyler  hazırladım.Ödevlerim yoktu fakat  ilk konuyu tekrar etmem gerekiyordu.Televizyonu kapattım odama geçtim.Arkadaşlarıma da  ders çalışacağımı bildiren mesaj bıraktıktan sonra gramer kitabımı açtım ilk olduğundan kolaydı bir kere okudum alıştırmaların hepsini yaptım.Konu hemen bitince diğerine de göz atmak istedim onunda alıştırmalarını bitirdim diğer kitaba geçtim parçaları okuyup kelimelerini çıkarttım ufak alıştırma bölümlerini de tamamladım.Çalışma kitabında ki ilk iki üniteyi bitirdikten sonra başımın ağrıdığını bildiğimden bıraktım.Bir bardak suyu yanıma aldım ve yatağıma uzandım.Telefonlarıma gelen bildirimlere bile bakamadan uyudum.Kapıdan gelen tıkırtılara gözümü açtım ama uyanamadım.Alaz’ın geldiğini bildiğimden de umursamadım.Uyku beni iyice kendine çekti ve hiçbir şey duymadım.

   Sabah kahvaltı bile etmeden evden çıktım.Okula geldiğimde Adal’ın dün oturduğumuz bankta oturduğunu gördüm hemen yanına gittim. “Günaydın.” “Sanada günaydın” yanına oturdum ve Eylin gelene kadar biraz sohbet ettik. “Günaydın” cıvıldayarak yanımıza gelen Eylin’e gülümsedim.  “Bugün etkinliklere adımızı yazdıracağız.Alya hangisine gidelim.” Etkinlikler mi hiçbirisine gitmek istemiyordum aslında. “Zorunlu mu?” Başını hevesle salladı. “Peki.Neler var?” “Hepsi kantinde asılı bu sene yeni etkinlikler de gelmiş öyle diyorlar.”

“Eee Adal sen de bizimle aynısını seçeceksin değil mi? Eylin çok heyecanlı bir kızdı. Adal kahkaha atarak başını salladı. “Sizi yalnız bırakmayacağım.” Kaslarını göstermek ister gibi sıktı. Histerik bir kahkaha attık.Öğrenciler yavaş yavaş okula giriyorlardı.Biz de sıraya geçtik.Yine uzun bir müdür konuşmasının ardından sınıflara çıktık. Alaz’ı dünden beri hiç görmemiştim.Hoca sınıfa girdiğinde ilk konuyu işleyeceğini söyledi.Dün hepsini yaptığım için derste baya bir aktif olmuştum.Alıştırmalarda neredeyse hepsine ben kalkmıştım.Sınıfta beni sevmeyenlerin şimdiden oluşmaya başlamışlardı.Ama ben buna sadece gülüyordum.Komiklerdi.Onlarda benim gibi yapsalardı bu kadar gıcık olmazlardı.Tenefüs  zili çaldığın Eylin, Adal ve beni kolumuzdan çekeleyerek kantine sürkledi.Ağaç dikmek için bir günümüzü ormanda geçirmek fena bir fikir değildi ama onu istemiyordum belki kamp güzel olurdu fakat ben hikaye yazmayı daha çok sevmiştim.Eylin’de bana katıldı.Adal ise biraz istemeyerek seçmek zorunda kaldı.Üçümüz de aynı şeye adımızı yazmıştık.Şimdiden ne yazacağımı biliyordum.Çok uzun bir şey olmayacaktı sadece küçüklüğümden bir kesitti.Arka bahçeye gidip orada takıldık.Badminton oynamak istemiştim.Eylin bilmediğini söylemişti fakat Adal benimle oynayabileceğini belirtmişti. Badmintonları alıp zil çalana kadar oynadık.Eylin de bize düşürdüğümüz tüyü veriyordu.Zil çaldığında sınıfa çktık.Ders tarihti ve ben yine derste bayağı aktif olarak tüm sinirli bakışları üzerime toplamıştım.Diğer dersleri biraz gereksiz gördüğümden uyudum bazen de kitap okuyarak geçirdim.Günüm yine normal geçmişti.Okul bittiğinde eve geldim. Alaz yine yoktu.

  Birkaç saat sonra kapı açıldı ve Alaz yine ve yine dayak yemiş bir halde eve girdi tek fark sarhoş değildi. “Ne oldu?” diye sordum şaşkınlıkla.Ama cevap vermedi.Odasına gitti ve ben yatana kadar dışarı çıkmadı.Odama geçip yine saatlerce ders çalıştım ve yattım.

  Ve işte yeni bölüm iyi okumalar oy ve yorum lüfen.Biraz aceleye geldi bu bölüm o yüzden kusura bakmayın.