Elma Şekeri ●2●

803 29 4
                                    

   Saat gece yarısına gelmeye başlamıştı  ve benim de bu evden gitme zamanım gelmişti.Bavullarımı elime çantamı da sırtıma taktım ve odaya son kez dönüp iğrenircesine baktım.Bu evden de odadan da nefret ediyordum.Çoğu genç odalarını severdi  bir sürü güzel şey yaşarlardı ama ben hiçbir zaman sevmedim.Kaçış mekanımdı ama değildi aslında çok kasvetli ve boğucuydu tüm kötü anılar bu evin içinde ve odada saklıydı ve duvarlarında izlerini taşıyordu.Her şeye  şahit olmuşlardı.Önüme dönüp soğuk kapı kulpunu kavrayıp açtım.Siyah koridor anında beni karşıladı.İki adım attım ve o acıyla tekrar yüz yüze geldim.Şaçlarımı öyle bir çekmişti ki kafamın kopacağını sandım.’’Bir yere mi gidiyorsun sülük?’’dedi ve iğrenç kahkahasını serbest bıraktı.Onun kahkahası üzerine çok sevgili kocası Umar Bey de yanımıza geldi ve bana iğrenir gibi baktı.’’Yine ne yaptı bu kız.’’ ‘’Çok sevgili kızımız evden kaçmayı planlıyormuş.’’deyip saçlarımı özgür bıraktı ve beni Umar Bey’in üzerine doğru itti.Umar Bey çenemi kavrayıp başımı onun yüzüne bakacak şekilde kaldırdı ve çarpıkça gülmeye başladı.Dayanamayıp yıllardır yapmak istediğim şeyi yapıp tüm cesaretimle suratına tükürdüm ve zafer kazanmışcasına histerik bir kahkaka patlattım.Arkamdaki Aslı’nın yüzünü hayal edebiliyordum.Bir anda kahkaham boğazımın sertçe kavranmasıyla kesildi.’’Seni aptal kız bana tükürdün ha bunu sana ödeteceğim’’ dedi ve cebinden malbora sigarasını çıkarıp ateşledi.Ne yapacağını anladığımda titremeye başlamıştım.Bana her işkence yapacaklarını anladığımda titreme krizine girerdim ve şuanda bunlardan birini yaşıyordum.’’Ne o az önce kahkaha atıyordun yoksa korkuyor musun?’’dedi alaylı bir şekilde ve elinde ki sigarayı omzumun arka tarafına bastırmasıyla acıyla çığlık attım.O ve Aslı cadısı kahkaha atmaya başladı ve sigarayı biraz daha sert şekilde bastırdı.Bu  yaralara bir tane daha eklenmişti.Omzumdan çekip yere attı ve arkasını dönerek gitti.Acıdan dolayı yere çöküp sıkıca gözlerimi kapadım.Yıllarca bunlara nasıl katlanmıştım ben.İnsanlar bunları nasıl rahatça yapabiliyordu ve bundan zevk alıyorlardı.Acı hafiflemeye başladığında Bavullarımı sıkıca elime alıp sırt çantamı tek omzuma astım ve merdivenlerden yavaşça inip kapının önündeki çizmelerimi giydim.Kapıdan dışarı çıkıp hızlıca yürümeye başladım beni görmemişlerdi.Onların yanında kalacağımı sanıyorlardı ve yanılmışlardı sabah kalktıklarında buradan çoktan gitmiş olacaktım.

     Ara sokaklarda çok oyalanmayıp taksi bulmak umuduyla ana caddeye doğru yürüdüm ve kaldırım kenarında oturup taksi beklemeye başladım.On beş yirmi dakakika beklememin ardından boş bir taksi durdurdum.Bavullarımı bagaja yerleştiren taksi şöförüne teşekkür edip arka koltuğa yerleştim.O da kendi yerine yerleştiğinde dikiz aynasından bana baktığını fark ederek  ‘’Havaalanı’’dedim ve başımı cama yaslayarak dışarıyı izlemeye başladım.Yağmur yağmaya başlamış taksinin camına çarparak noktacıklar bırakıyordu.yavaş yavaş süzülüyorlardı yada benim gibi yollarını bulmaya çalışıyorlardı.Bir yola girmiştim ve sonunu bilmiyordum hayal ettiğim gibi mutlu olabilecek miydim? Ama buna inanmayı istiyordum.Taksicinin geldik demesiyle düşüncelerimden sıyrılıp parasın verdim.Taksiden inip bagaja yönelerek taksinin arkasına geçtim ve sarı bagaj kapağını açarak bavullarımı teker teker çıkarttıktan sonra elime alıp ‘’GİRİŞ’’yazan kapıdan içeri gidim.Firmaların veznelerinden birinin sırasına geçip önümdeki iki kişiyi bekledim.Gece olduğundan çok fazla insan yoktu.Sıra bana geldiğinde ilk uçak biletini satın aldım ve anonsu beklemek için boş bir sandalyeye oturdum.Yedi sekiz dakika sonra anonsunun sesini duyup heyecanlanarak yerimden fırladım.Çok az bir zaman kalmıştı her şey değişecekti.Gişelerden geçip uçağa doğru ilerledim.Bavullarımı bagaja verip merdivenleri çıktım ve hostesin yardımıyla yerime oturdum.Gözlerimi kapayarak uykuya daldım.Ne yemek ne de başka bir şey istiyordum çok uykum vardı.

          Gözlerimi açtığımda uçağın inişe geçtiğini söylemişlerdi ve ben de heyecanlanmıştım.Bundan sonra ne olacaktı hiçbir fikrim yoktu.İlk olarak bir ev bulup okula yazılacaktım.Belki bir arkadaşım bile olacaktı.Etrafa gülücükler saçmamak için kendimi zor tutuyordum.Uçak durduğunda hostese gülümseyip bagajdaki bavullarımı alarak merdivenlerden indim.Tüm gişelerden sorunsuz bir şekilde geçerek dışarı çıktım temiz havayı içime güzelce çektim ve boş olan taksiye bindim.Özgürlük.İşte bu harikaydı.Eski hayatımdan geriye sadece vücudumda izler kalmıştı.Hiç bir zaman unutamayacağım şeyler gördükçe hep aklıma geleceklerdi. Nereye gideceğimi bilmediğimden taksiciden beni bir otele bırakmasını istedim.Büyük ve güzel bir otelin önünde durduğumuzda gülümseyerek camdan baktım.Adama dönüp ücretini ödedim ve taksiden indim.Bavullarımı tekrar elime alıp otelin otomatik kapısından içeri girdim.Güzel ve zengin işi bir yerdi.Geceliği kim bilir ne kadardı.Kesinlikle harika kokuyordu.Etrafımı inceleyerek resepsiyona ilerlemeye çalışıyordum ki sert bir şeye çarptım.Başımı kaldırıp ne olduğuna baktığımda benim yaşarlımda biriydi ve çok güzel gözlere sahipti.’’Önüne  baksana!’’ diye azarlayınca kaşlarımı çatıp yanından geçerek  resepsiyona doğru hızlı bir şekilde ulaştığımda arkamda bir şeyler söylenerek çıktı ve gitti.

     Şimdilik sadece iki gecelik oda tutmuştum çünkü hemen bir ev aramam gerekti.Odamın anahtarını alıp bavullarımı otel görevlisine teslim ettim o da güzelce bavul arabasına yerleştirerek yanımdan asansöre doğru yürüdü.Düğmeye basıp asansörü beklemeye başladım geldiğinde görevliyle birlikte bindik ve üçüncü kata bastım.Kapı kapandı ve asansör saniyede üçüncü kata ulaştı.Odamın önüne eldiğimizde görevliye teşekkür ederek göderdim.Kapaıyı   açıp zengin kokan daireye girdim.Bavulları yatağın kenarına bırakıp bir tanesinin kapağını açıp çamaşırlarımı alıp saray gibi olan banyoya girdim.Sıcak suyu açıp üzerimdeki dünden kalma ve sigara kokan kıyafetleri çıkararak suya girdim.Suyu ılıklaştırıp saçlarımı ıslattım omzumdaki yer su değdikçe yanıyordu ve aklıma  o görüntüyü getiriyordu.Titremeye başlamıştım.Sanki tekrardan onları yaşıyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatıp görünt üyü aklımdan yok etmeye çalıştım.Ellerimi saçlarıma götürüp sıkmaya başladım yere çöküp ılık suyun üzerime dökülüşünü hissetmeye aklımı verdim biraz sonra kendime gelmeyi başarmıştım.Duşumu alıp banyodan çıktım ve çamaşırlarımı giyinip saçlarımı kuruttum.Kışın son zamanlarıydı ve havalar çok soğuk değildi birkaç gün sonra ilkbahara girmiş olacaktık.Üzerimi havaya uygun şekilde giydim odanın anahtarlarını da alarak otelden çıktım.Gördüğüm emlakçıların hepsine girdim ama çok pahalı evler vardı ve o kadar büyük bir ev istemiyordum.Sonuçta tek yaşayacaktım.Biraz daha yürüdüm ve başka bir emlakaçıya  girdim yakınlarında lise olan küçük bir ev istiyordum.Nasıl bir şey istediğimi tarif ettim ve elinde birkaç tane olduğunu öğrendiğimde mutluluktan havalara uçacağımı sanmıştım.Evlerin hepsine gidip baktık ama bir tanesinin yanında daha güzel bir ev vardı ve şansıma ev boştu ve sahibinden satılıktı.Telefon numarasını aldım ve hemen tuşladım.Öyle pahalı bir yer değildi ve evin içini görmek istediğimi söyledim.Biraz sonra adam geldi ve eve bakmak için apartmana girdik.Yeni bir apartman olduğu belliydi.Dördüncü kattaki sekiz numaralı dairenin kapısında durduk.Adam kapıyı açtığında içerinin temiz ve güzel olduğu belli oluyordu.İçeriye girip evi gezdirmeye başladı.’’Ve son olarak mutfakta  burası’’gülümseyerek adama baktım ‘’Evi alıyorum.’’ Adam gülerek elini uzattı ve tokalaştık.Her şeyi imzaladım ve ücretini ödemek için banka hesap numarasını alarak evden ayrıldım.Otele dönmek için bir taksi çevirdim.Otele döndüğümde kendimi yatağa atarak uykuya kendimi teslim etmeden önce kendime ‘’Her şey güzel olacak’’ diye hatırlatıp uykuya daldım.

Elma Şekeri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin