Hayat bazen öyle insafsız ki
Küçük bir boşluğundan yakalar
Hissettirmez en zayıf anında
Seni ta yüreğinden yaralar
Bizler bir hiç uğruna uğraşıyorduk. Hepimiz bu hiçliğe doğru ilerlerken mutluluğu arıyorduk. Bu hiçlik ölümdü. Her canlı ölümü tadıyordu. Kimisi erken, kimisi genç... Hepimiz mutluluğu arayan yaşayan ölüler değil miydik aslında?
Ellerin kolların bağlansada
Başında kasırgalar kopsada
Sen tüm gücünle karşı koysanda
Seni acımasız sevdaya salar
Ada, Cem ve biz bu boğucu hayattan biraz uzaklaşmak için karaoke bara gelmiştik. Cem ve Ada beraber şarkı söylerken, ben söylemek istememiştim. En son Yağız çıktığında ise ben bu kadar güzel sesle karşılaşacağımı ummamıştım. Hırıltılı ve erkeksi sesi şarkı söylerken öyle bir melodi ile harmanlanıyordu ki... Şarkı söylerken gözlerini bende ayırmaması beni çok iyi hissettirmişti.
Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun
Haklısın biraz geç karşılaştık
Oysa hiç konuşmadan anlaştık
Bazı şeyler var ki söylenmiyor
Biz seninle sözleri susarak aştık
Sezen Aksu, Yağız ile durumumuzu özetlemiş. "Haklısın biraz geç karşılaştık, oysa hiç konuşmadan anlaştık." Her ne kadar onunla geç karşılaşmış olsak da, mutluluğa geç kalmamıştık. Birbirimizde bulmuştuk mutluluğu.
İnsan acılarla kıvransa da
Ve o aşkta bir daha doğsa da
Dünyasını yeniden kursa da
Düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar
Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun
Şarkısını sona erdirdiğinde Yağız yanıma doğru gelerek bana sarıldı. Ardından saçlarımın kokusunu içine çekerek öpücükler kondurdu.
...
Sabah uyandığımda gözlerimin önünde dün yaşadığım o mükemmel gün canlandı. İlk defa gerçek Yağız'ı tanımıştım. O sert suretinin arkasında cana yakın bir adam yatıyordu. Bunu ise sadece değer verdiklerinin yanında gösteriyordu.
Yatakta doğrularak lavaboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya geri döndüm. Yağız uyanmış, üzerini giyinmişti.
Dün verilen karar ile birlikte Emel Hanım'ın yanına gidiyorduk. Her zaman yakışıklılığıyla beni büyülüyordu. Ne giyse yakışıyor, nasıl davranırsa davransın gözlerimde ki sevgi katlanıyordu.
Bende hazırlandığımda arabaya binmiştik. Yolumuz oldukça uzundu. Emel Hanım şehrin dışında kalan sakin bir yerde yaşıyordu. Ne Yağız ne de ben konuşuyorduk. Sessizlik canımı sıkınca radyoyu açtım. Radyoda çıkan şarkı ile gülümsedim. Sesini biraz daha açtım. Adamlar-Koca Yaşlı Şişko Dünya şarkısı çalıyordu ve bu şarkıya bayılıyordum. Yağız ile birlikte şarkıyı söylemeye başladık.
Yolun sonuna vardığımızda zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşündüm. En çokta Yağız yanımdayken... Arabayı park edip yanıma gelmişti. Elini belime sararak destek almak istediğini belirtmişti. Bende ona daha da yaklaşarak destek olduğumu belirtmiştim. Beyaz iki katlı eve doğru ilerleyip zile bastık. Uzunca bir süre bekledikten sonra kapı açılmıştı. Gülümsemem yüzümde solmaya başlamıştı. Gözlerim yaşadığım şok ile açılmıştı. Yengem burada ne arıyordu? Daha da önemlisi bu yaşananlarla bir ilgisi var mıydı?
Biliyorum, geç kaldım yine. Geç kaldığım için final tarihimiz biraz uzadı. Bölümlerimiz çok sık gelecek. Finalimiz iki hafta içinde olacak. Bölüm şarkımız Sezen Aksu- Biliyorsun. Media'da Yağız var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bataktan Aşka... (TAMAMLANDI.)
Novela JuvenilBelki yanlışların içindeki tek doğruydu bizim hikayemiz. Belki yaşanmışlıkların içindeki yaşanmamışlıktı. Belki de o kadar acının içindeki umut ışığıydı. Bataktan aşka uzanan uçsuz bucaksız yoldu. Ama emin olduğum bir şey var; İnsan uçurumun kenarın...