Bataktan Aşka... (TAMAMLANDI.)

-Bölüm 3-

        Merhaba ben geldim. Olaylar daha öncede belirttiğim gibi bu bölümden sonra rayına oturuyor. Media'da Yağız, Lina, Yağız'ın arabası, yaşayacakları ev var. Bölüm şarkısı No Doubt-Don't Speak. İyi Okumalar... 

      Annem beni yakaladıktan sonra salona doğru sürükledi. Koltuğa oturttu. Bende tırnaklarımı yerken onu dinlemeye başladım.

-Senin amacın ne Lina? Bu duyulursa benim kariyerime son verilir. Arkadaşlarım benimle görüşmeyi keser. Hadi beni düşünmedin peki baban? Ona ne olur biliyor musun sen? İşine son verirler .Profesör olmak için baban ne kadar uğraştı, haberin var mı senin? Konuşsana.

-Bana bağırmayı kes.

-Kesmiyorum. Sen sadece kendini düşünen bencilin tekisin.

Biz birbirimize bağırırken babam eve geldi.

-Hey noluyor size?

-Tamer, Lina'yı uyuşturucu kullanırken yakaladım. Şimdi ne olacak? Bu duyulursa ikimizinde kariyer hayatı son bulur. Bir şey yap. Lina artık kendini düşünen bencilin teki oldu.

Bu lafı ikinci kez söylemesi çok ağırıma gitti. Ben de içimdekileri dökmeye başladım.

-Yeter artık. Ben neden uyuşturucuyu kullanmaya başladım biliyor musunuz? Çünkü kullanırsam bana ilgi gösterirsiniz diye düşündüm. Yıllardır göstermediğiniz sevgiyi bu şekilde gösterirsiniz sandım. Eğer ki bu bencillikse evet bencilim. Oldu mu isteğiniz?

Diyerek odama koştum. Kapımı kapatıp kendimi yatağa attım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

        ...

-Lina! Çabuk buraya gel!

Babamın sert ve emir veren ses tonu ile kendime geldim. Yataktan doğrulup kalktım. Elimin tersi ile gözlerimdeki yaşı silip odanın kilidini açtım ve salona yürüdüm. İkili koltuğa oturup babamı dinlemeye başladım.

-Arkadaşımın oğlu bu konuda oldukça uzmanmış. İyileşene kadar onunla yaşayacaksın. Bizde arkadaşlarımıza yurt dışına eğitim almak istediğini onun için yurtdışına yolladığımızı söyleyeceğiz. Gerçekten de kaydını yaptıracağız. Buradaki kaydını sildireceğiz.Yurtdışında çok iyi bir liseye kaydını yaptıracağız. Devamsızlık işlerini de parayla halledeceğiz. Yanında yaşayacağın doktorunun adı Yağız. O sana özel ders verecek. Onunla ders çalışacaksın. Ne kadar kalacaksın belli değil. Odana gidip hazırlan. Eşyalarını topla. Birazdan gelip seni alacak.

Kafamı sallayıp odama gittim ve hazırlanmaya başladım. Eşyalarımı topladıktan sonra fermuarını çekerken zil çaldı. Bende valizimi, çantamı aldım. Komodinin içindeki evin anahtarını alıp çantamın arka cebine koyup odamdan çıktım. Salona ilerlediğimde tüm gözler bana çevrildi. Yağız oldukça -hatta olması gerektiğinden çok daha- yakışıklıydı. En çok 24-25 yaşlarında gösteriyordu. Kumralımsı saçları vardı. Yeşil gözleri vardı. Sert yüz hatlarına sahipti. Boyu çok uzundu. Vücudu kaslıydı. Yani normalin çok daha üstünde bir yakışıklılığa sahipti. Ayaklandığında bende kapıya doğru yürüdüm. Anneme ve babama hoşçakal dedikten sonra dışarı çıktım. Daha fazla burada kalmak istemiyordum.

Yağız da kısa süre sonra yanıma geldi. Beraberce arabaya doğru yürüdük. Siyah Porsche-Cayenne'i vardı. Elimdeki valizleri bagaja yerleştirdikten sonra o sürücü, bende onun yanındaki koltuğa oturdum.

        Evi şehir dışında bir yerlerdeydi. Ormanlık bir yola girdik.Bir süre orada ilerledik.

        ...

        Araba durduğunda çok güzel bir eve gelmiştik, dışı ahşaptı. Oldukça genişti. Arabadan inip valizlerimi aldık ve eve doğru ilerledik. Evin içi de oldukça güzel döşenmişti. Hem de şöminesi vardı. Benim şöminelere ayrı bir zaafım vardı.

        Yağız valizlerimi alarak üst kata çıktı. Bir odanın önünde durup;

-Burası senin odan Lina. Eşyalarını koy daha sonra yemek yeriz.

-Peki Yağız. Bu arada her şey için teşekkür ederim.

Deip gülümsedim. O da aynı şekilde benim gibi gülümseyip, "rica ederim Lina" dedi. Ben odama geçtim. Yağız ile yaşamak kötü değil gibi oldukça anlayışlı birisi. Bakalım bu hayatımda beni neler bekliyor?