-Bölüm 22-

2.6K 103 1
                                    

Bugün belki umudumun sona erdiği, belki de yeni umutlarıma yol açan bir gündü. Yengem içeriye davet ettiğinde neden buraya geldiğimizi biliyor gibiydi. Onu çok tanımazdım. Resimlerden tanırdım onu. Salona girdiğimizde o da gelmişti. "Yenge ne olduğunu bize anla-" sözümü tamamlayamadan eli ile durdurmuştu beni. "Sus lütfen. Cesaretimi toplamışken, kırmayın cesaretimi. Ben ve amcan, aynı şekilde Yağız'ın babası ve annesi zoraki evlilerdi. Biz o zamanlar çok yakın arkadaştık. Her yere beraber giderdik. Grubumuzda birbirine aşık olan sadece Lina senin annen ve babandı. Yağız'ın babası Lina senin annene aşıktı. Bende yanlış olduğunu bilsem bile Yağız'ın babasına aşıktım." Ağlarken derin bir nefes aldı ve anlatmaya devam etti. "Ona itiraf edememiştim. Durdurmak, engel olmak istedim sevgime ama yapamadım, daha da artmıştı. O zamanlar baban ve annen evli değildi Lina. Yağız'ın babası onları rahatsız ediyordu. Onlar daha fazla dayanamamıştı, komplo düzenlediler. Kaza süsü verildi. Her şeyi profesyonelce hazırladılar ancak bir şeyi hesaba katmamışlardı."  Söylediği her kelime kalbime bıçak saplarmışcasına yanıyordu. "Bende, onlar kaza yaptırırken oradaydım. Her şeyi görmüştüm. Kaza yaptırmaya çalışırken engel olmaya çalıştım. Başaramamıştım Yağız'ın babası ve annesi vefat etmişti. Sadece Yağız kurtulabilmişti. Onlardan nefret etmiştim. Bu sırada Lina'nın annesinin hamile olduğunu öğrendim. Aşkımın intikamını almamın zamanı geldiğini düşünmüştüm. Annenlere sana kötü davranmalarını yoksa polise her şeyi anlatacağımı söyledim. Gençlik işte mantıklı düşünememiştim. Onlar da kabul etmişlerdi, kendi mutlulukları için."

Bitirdiğinde hiçbir şey söylemeden evin içinden hıçkırıklarım eşliğinde koşarak çıkmıştım. Annem ve babam birçok hayatın sönmesine sebep olmuştu. Değer miydi? Tabi ki değmezdi. Bencillikten başka bir şey değildi bu.

Yağız da dışarı çıkmıştı, gözlerine baktığımda bana bakan sevgi dolu gözleri yoktu. Hiçbir şey söylemeden arabaya doğru ilerlemişti. Bende derin bir nefes alarak arabaya doğru ilerledim. Yol boyunca ağlamıştım. Bir süre sonra gözlerim yorgunlukla kapanmıştı.

...

Kırılma sesi ile uykumdan irkilerek uyanmıştım. Hızlıca doğrulduğumda bir kırılma sesi daha duymuştum. Sese doğru ilerlediğimde salondan geliyordu. Karşı duvarın dibinde kırılmış bir viski şişesi bir de bardak vardı. Bakışlarım Yağız'ı bulduğunda gözlerinin içi kıpkırmızı, altında ise mor halkalar vardı. Ona doğru yaklaştığımda benden uzaklaşmıştı. Neler olduğunu anlayamıyordum. Bir adım daha attığımda eli ile durdurmuştu beni.

"Sırf senin yüzünden ailemden oldum ben. Senin bencil annen, baban yüzünden olduğumuz hale bak. Ben artık dayanamıyorum." Söylediği sözler o kadar ağırdı ki... Kalbimin parçalara ayrıldığını o an hissetmiştim. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ben ise hiçbir şey söylemeden askıdan montumu alarak kendimi sokağa atmıştım. Bu sokaklar kadar bana benzeyen bir şey yoktu. Issız, karanlık ve bir o kadar yalnız. Ne kadar mutluluğu arasam hep kaçıyordu benden.

Koşmuştum, hiç durmadan... Unutmaya çalışarak, beynimin işlevini kaybetmesini istercesine... Ada'nın evinin önüne geldiğimde hızlı soluklar eşliğinde kapıyı çalmıştım. Açıldığında konuşmadan gözlerim ile anlatmıştım yaşadıklarımı, acılarımı...

Evet yeni bölümümüz geldi. En kısa zamanda yeni bir bölüm daha gelecek. Sizleri kocaman öpüyorum. Media'da Lina var. Bölüm şarkımız Sezen Aksu-Git.





Bataktan Aşka... (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin