Geç gelen yeni bölüm için kusura bakmayın lütfen. Bu sıralar hem çok yoğunum hemde başımdan dert eksik olmuyor. Canımı sıkan birkaç durum yüzümden hikayemle ilgilenedim. Paylaştım ama içime çok sinmedi.
Lütfen desteklerinizi eksik etmeyin. Eksik noktalarım ve hatalarım varsa söyleyin.
Neyse çok uzattım galiba size iyi okumalar cancanlar :)
>ALMİNA<
Odamda pencerenin kenarına oturmuş dışarıda kaybettiğime inandığım huzurun yollarını bekliyordum. Ne zaman geleceğini, beni nerede, nasıl bulacağını bilmeden bekliyordum. Her zaman hissettiğim eksikliğini bugün daha çok hissediyordum.
Ben kaybolan huzurumun peşine düşmüşken yarı yoldan dönmeme sebep olan odamın kapısına vurulmasıydı. Ne kadar duymak istemesem de kapım ısrarla çalınıyordu. Çalan her kimse inatla kapıyı açmamı bekliyordu. Girmiş olduğum basit savaşı bile kaybetmeyi göze almıştım. Güç bela ayaklarıma adım atması için komut verip kapıya yaklaştım. Kapının ardında görmek istemediğim bir yüz vardı. Suratımı asıp karşımdakinin ağzından çıkacak olan emirlere odaklandım.
_ Bay Felix sizi aşağıda bekliyor efendim
Kafamı tamam anlamında salladım. Gitmediğini görünce bugün de fırçamın kirli işlere buluşacağını anladım.
İtiraz etmeden aşağı indim. Felix tekli koltuğa kurulmuş, kafasını geriye atmış, gözlerini tavana dikmişti.
Arkamdaki Felix'in sağ kolu olan Tom'un ayakkabılarından çıkan tok ses dışında etraf fazlasıyla sessizdi.
Felix sessizliğin içinde yüzerken duyduğu adım sesleriyle gözlerini bu sefer de benim üzerimde sabitledi.
Biraz önce tavanı delip geçen bakışlar şimdi de beni deliyordu. O bakmaya devam ettikçe vücudumdaki deliklerin sayısı artıyor, sızan kanlardan adeta göl oluşuyordu.
Bu işkenceye daha fazla dayanamayıp kaşlarımı onu beklediğimi belirtmek için kaldırdım. Vicdanına dokunmuş olmalıyım ki seri katil olan bakışları yerini iş adamı kimliğine bıraktı. Ve ben bu ciddiyeti çok iyi biliyordum. Sabah ki huzursuzluğumun nedeni belli olmuştu.
Ben kendi içimde hesaplaşırken Felix isteklerini sıralamaya başladı.
_Akşama çok özel misafirlerim var. Yapman gerekeni biliyorsun ve en önemlisi 2 gün içerisinde senden 7 tane resim istiyorum. Ne istiyorsan çizebilirsin. Fakat benim için önemli olan detayları unutmamak şartıyla.
İsteklerini sıralarken alması gereken oksijeni bir süreliğine rafa kaldırmıştı.
Oksijenini kaldırdığı raftan alamasa da kendi kendini imha edip beni de bu durumdan kurtarsa diye geçirdim içimden.
Ben bunların hayalini kurarken o çoktan oksijenini almış geriye pis bir karbondioksit bırakmıştı.
Bir defa daha ondan tiksindiğimi kendime hatırlatırken söylediklerini onaylayıp Felix'e arkamı döndüm.
İkinci adamım da bittiğini düşündüğüm konuşmasına devam etti.
_ Almina
olduğum yerde durup sadece kafamı çevirdim.
_ Beni utandırma güzelim. Şimdi gidebilirsin.
Felix'in son cümlesi içinde birçok şey barındırıyordu.
" İnce detayları unutma. Resimlerin benim imzamı taşıyor. Herhangi olumsuz bir durumda sana aldığın nefesi zehir ederim. Sana yapacaklarım yüzünden her gün ölmek için Tanrıya yalvarırsın. Ve buna benzer birçok tehdit."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TuVaLiMDeKi HaYat ¿?
General FictionGecenin bir suçu yoktu ki senin yaşadıkların karanlıktı. Ve bu karanlıkta birgün ansızın biri gelir sana ışığıyla bakar. Bu karanlık dünyadaki en güzel hisse; sen ona bakarsın ve o sana çoktan bakıyordur...