7. Bölüm

504 171 132
                                    

ALMINA WATSON

Kapının önünde duyduğum tıkırtılarla nefesimi kontrol edip gözlerimi kapattım. Sırtımı kapıya dönerek kolumla gözlerimi siper ettim. Felix'e karşı gözlerimin beni ele vermesini istemiyordum. Kendimce önlem alıp açılan kapıyla adım seslerini saymaya başladım. Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.

Yedinci adımdan sonra yatağımın kenarı çökmüştü. Saçlarımda hissettiğim baskıyla Felix'in saçlarımla oynamaya başladığını anladım.

Felix evde olduğu zamanlarda uyumamı bekler, uyuduğumu düşündüğü zaman da odama gelir, yarım saat boyunca yanımda kalırdı. Ve ben bana azap gibi gelen o sürenin bitmesini beklerken ölüm kalım savaşı verirdim.

Elimde hayatımın kontrolünü sağladığım kumanda ansızın Felix'in eline geçmiş, bütün hayatım onun pis ellerinde asılı kalmıştı. Ağzından çıkan her söz kumandadaki tuş misali beni yönlendiriyordu.

Felix hayatıma girdikten sonra sahip olduğum ve kontrolünü sağladığım tek şey oksijenimdi. Üzerine sinen alkolle karışık ağır sigara kokusuyla temiz oksijenimi de bugün ele geçirmişti. Burnumu sızlatan bu koku vücudumda özgürce dolaşan temiz havayı dışarı atmış yerine kendi geçmişti. İşte şimdi tam olarak Felix'in esiriydim. Esir kelimesinin vücuduma verdiği ağırlıkla kulaklarımı kanatan o sese odaklandım.

_ Almina Watson

Hah Watsondum değil mi ben? Sahi ne zaman bırakmıştım Watson olmayı?

Felix ilk karşıma çıktığı zaman mı?
Ailemi kaybettiğimde beni zorla alıkoyduğunda mı?
Ya da tuvalime çamur sıçrattığında mı?
Şıklara bakılırsa hepsi demem gerekirdi galiba.

Şuan yapmak istediğim tek şey deli gibi gülüp aynı zamanda içimde biriktirdiğim göz yaşlarımı serbest bırakmaktı.

Yaşadıklarımın, hissettiklerimin suçlusu kimdi?

Kendimi geliştirmek için profesyonel hocalardan ders isteyen ben mi?

Bu isteğimi gerçekleştirmeye çalışan babam mı?

Bana ders vermeyi kabul ettikten sonra yoğun bakıma yatırılan Bayan Eileen mi?

Bayan Eileen yerine kendisinin yardımcı olacağını söyleyen Bay Felix mi?

Buna inanıp kabul eden biz Watsonlar mı?

Bugün kendime sorguya çekme günümdü galiba. Yada şuan yaptığım sorduğum sorularla yaşadıklarımı birine yüklemek, ondan intikam almak istememdi.

Bütün vücuduma hücum eden intikam duygusuyla kalbim, olacak herşeye gardını almıştı.

Umrumda değil, şu dakikadan sonra bu evden kurtulacak ve yaşadığım herşeyin intikamını alacaktım. Nede olsa artık kaybedecek bir şeyim kalmamıştı.

Evet evet bu evden çıkacak ve kaybettiğim herşeyin hesabını soracaktım. Kendi kendimi cesaretlendirirken düşüncelerimi bölen yine Felix'in sesi oldu.

_ Belki farkında değilsin ama Bayan Watson sen benim hayatımın merkezindesin. Ve sen benim dediklerimi yapmak zorundasın.

Buna mecbursun güzelim. Sende bunu bir an önce kavrayabilsen keşke.

Mecbur muşum, hah dediği şeye bak. Yanılıyorsun Bay Felix bu saatten sonra hiçbir şeye mecbur değilim. Aldığım karardan hiçbir kuvvet beni vazgeçiremez, bana engel olamaz. Bundan sonra beni ve resimlerimi kullanmana izin vermeyeceğim.

Kendi içimde Felix'e saydırırken kapanan kapının sesini son anda duydum. Felix söyleyeceği herşeyi söylemiş kapıyı çekip gitmişti.
Hızla üzerimdeki örtüyü kaldırıp kendimi soğuk suyun altına bıraktım. Eskileri hatırladıkça harlanan ateşimi soğuk suyla bastırmaya çalıştım.

TuVaLiMDeKi HaYat ¿?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin