8.Bölüm

456 149 122
                                    

Canlar yeni bölümle karşınızdayım. Vizelerim nedeniyle uzun süre yeni bölüm paylaşamadım. Ee haliyle sizle de ilgilenemedim. Bunun için sizden özür diliyorum. Sınav sonrası sendromla yazdığım bölüm ne kadar oldu bilmiyorum. Yanlışlarım varsa kusuruma bakmayın. Olumlu yada olumsuz yorumlarınızı bekliyorum. Seviliyosunuz okurcanlarım. Şimdiden gözlerinize sağlık :* ♥♥♥

RYAN

Her sabah olduğu gibi annemin yanına gittim. Daha ne kadar uyutulacak bilmiyorum. Bildiğim tek şey annemin her geçen gün gözlerimin önünde gücünü yitirdiği. Ben ne kadar buna inanmak istemesem de zayıfladığını belli eden bedeni, beyazı artan, kokusunda kendimi bulduğum saçları gözüme sokar gibi kendilerini belli ediyorlardı. Hayattayken bütün gardını alan o güçlü kadın şimdi ne olduda da hayata karşı teslim oluyordu.

Beynimde köşe kapmaca oynayan soruları bekledikleri köşelere prangalayıp annemin yatağının kenarında duran sandalyeyi alıp oturdum. Soğuk olan, sol elini ısıtmak için avucumun içine alıp sıcak nefesimi üfledim.

Saçlarında geziye çıkan parmaklarım morarmış olan göz altlarına gitti. Usulca moraran yerlere dokunurken içimi dökmeye başladım.

Annem hadi kalk lütfen. Sesini duymadığı için pas tutan kulaklarım, senin kokunu alamadığı için etraftaki kokulara kendini kapatan burnum, göz bebeklerinde kaybolmayı bekleyen gözlerim, sabırsızlıkla tutulmayı bekleyen ellerim, sana bir an önce sarılabilmek için koşturan ayaklarım kısaca senin hasretinle yanan bedenim artık küle dönmek üzere. Yalvarırım anne şu küçük baş belan için uyan. Sensiz hiçbir şeyin tadını alamıyorum. Ne yanına gelebiliyorum ne de seni bırakabiliyorum.

Dudaklarımdan çıkan sitemlere göz yaşlarımda eşlik etmeye başladı. Her ne kadar annemin gözleri kapalı olsada ağladığımı hissetmesini istemiyordum. Avucumda duran eline alnımı dayayarak sessizce içime akıttım göz yaşlarımı. Hastanenin bile silmeyi başaramadığı kokusuyla gözlerimi kapatıp kısa süreli huzura teslim ettim kendimi.

........

_Ahhhh aman Tanrım benim küçük cennetime ne olmuş böyle.

_ Hmm ilgisizlikten mi oldu acaba?

_Bay Ryan benimle dalga mı geçiyorsunuz?

_ Aaa olur mu öyle şey annecim.

_Dalga geçmediğini söylerken bile dalga geçmeye devam ediyorsun ama

_Hadi ama anne yok öyle bir şey

_Ben senin annenim. Senin en ufak mimiğinden ne hissettiğini anlayabilirim

_Pekâlâ pekâlâ teslim oluyorum. Cezam neyse çekmeye razıyım Bayan Eileen.

_Bu küçük cennetimizi tekrar eski haline getiriyoruz hatta eskisinden bile daha güzel olmasını istiyorum.

_Ama anne bu imkansız.

_ Bunun neresi imkansız küçük bey?

_ Anne farkında mısın bilmiyorum ama kocaman arsa ve her yer ağaç ve çiçeklerle dolu. Ağaçlar sağlam hadi onları saymayalım. Onun dışında sadece çiçeklere el atsak bu bize kaç aya mâl olur haberin var mı?

_ Bu kadar şikayet edeceğini bilmiyordum Bay Ryan.

_ Hadi ama anne. Benim demek istediğimi anlamış olmalısın. Biz burayı istesek bile tek başımıza yapamayız. Buraya dinlenmek için geldik yorulmak için değil.

_ Oğlum bahçeyi düzenlemek bir iş değil. Terapi gibi düşün. Evet burda oturmak, gezmek sana daha cazip geliyor ama ben kendi emeğimin olmadığı şeylerden haz alamıyorum.

TuVaLiMDeKi HaYat ¿?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin