5. Bölüm

554 208 185
                                    

ALMINA

Sıçrayarak gözlerimi açtım, etrafıma baktım. Yataktaydım. Ter içinde kalmıştım. Yine aynı rüyayı gördüm. Jim'in kaçırıldığı günü.

Gündüz hatırlamadığım zaman gece mutlaka rüyalarımda görüyordum.

Yataktan doğrulup karşımdaki resme baktım. Onun benden istediği resim. Ama o resmi görememişti.

"Neden beni bıraktın Jim. Gerçekten üzüleceğimi, sensiz nefes alamayacağımı bilmiyor musun? Neden hâlâ çıkıp gelmiyorsun. Neden beni üzüyorsun ha neden?"

Ona çok kızgındım. Hayattaki tek varlığım beni bırakmıştı.

Hıçkırarak resme bakmaya devam ettim.

Doğum gününde sahilde birbirimize bakarak gülüyorduk. Gördüğü manzaraları fotoğraflayan beyaz saçlı, orta yaşlardaki bir adam, boynunda asılı duran makinasıyla bizi habersiz çekmişti. Jim de bu resmi benim çizmemi istemişti. Odasına asacakmış.

Onun hoşuna gidebileceğini düşünüp resmin sağ alt köşesine el yazısıyla ela gözlüme yazmıştım. Onu hep ela gözlüm diye severdim. Bu onun da çok hoşuna giderdi.Yanına küçük bir dudak çizip kenarlarına da damlacıklar çizmiştim. Buna her baktığında ona sulu öpücüklerimi hatırlatacaktı.

Onu çok özlüyorum. Zaman geçtikçe canım daha çok yanıyor. İnsan nefessiz nasıl yaşar ki. Benim de bu hayattaki nefesim Jim, ela gözlüm.

Hadi çık gel, dayanamıyorum artık yalnız kalmaya.

Göz yaşlarımı silip yataktan kalktım. Kendime gelmek için duş aldım.

Hâlâ rüyanın etkisindeydim.

Kötü olduğum zamanlarda yaptığım gibi yine sahile gidip rahatlamak istiyordum. Beni tek rahatlatan ve kendimi bulduğum yer.

Ne kadar ihtiyacım olsa da bugün gidemezdim. Bay Felix evdeydi.

Beni alıkoyduğu yetmiyormuş gibi işime de yaramıyordu.

Bu adama katlanmamın tek sebebi Jim'i bulacağına söz vermesiydi. Onun sözüne güvenmiyordum ama tek umudum da oydu.

O kadar zaman geçmesine rağmen hâlâ bulamamıştı. Eli kolu bu kadar uzunken Jim'i bulamaması çok garip geliyordu.

Bunun sebebini bir an önce öğrenmem gerek. Gerçekten Jim'i arıyor mu??

Saçlarımı tararken kapı çaldı. Gelmesini söylediğimde kapının açılmasıyla kaslı, iri yapılı Bay Felix'in adamlarından biri göründü.

"Küçük hanım patron seni çağırıyor." dedi ve gitti.

Ayağıma bir fırsat gelmişti. Beni çağırmışken Jim'i sorabilirdim.

Üzerime çeki düzen verdikten sonra aşağı indim. Kahvaltı yapıyordu.

"Gel güzelim. Beraber güzel bir kahvaltı yapalım" yüzümü buruşturarak masaya oturdum.

"Nasılsın" diye sorunca sadece omuzlarımı silkip tabaktaki zeytinlerle oynamaya başladım.

Çaktırmadan Felix'e baktığımda kenarda duran adamına kaş göz işareti yaptı. Adam hızlı adımlarla oradan uzaklaştı ve elinde hediye paketiyle geri döndü. Paketi bana uzattı. Ben almayınca Bay Felix alıp benim yerime açmaya başladı. Açtığı paketin içinden tableti çıkarıp bana uzattı.

"Al bakalım bu yeni tabletin artık söylemek istediklerini buna yazarsın"

ifadesiz şekilde ona bakınca oda mahçup bir şekilde

TuVaLiMDeKi HaYat ¿?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin