Albus Severus Potter ve Bellatrix'in İntikamı

Hediye Uğruna Düello

Ekim'in ortalarına doğru dersler eskisinden daha da ağırlaştı. Artık her gece geç saatlere kadar Albus, Lenny'le ödevlerini yapmak zorunda kalıyordu. Lenny'nin biraz konuşkan bir çocuk olması, ödevlerini daha da katlanır kılarken, onların daha zor ve sayfalar dolusu parşömen gerektiren ödevler olmalarını engelleyemiyordu. Ayrıca Slytherin'le olan ortak derslerinde Jimmy bariz bir şekilde profesörlerin gözüne girmeye başlıyordu ama Albus, bunu önemsemiyordu. Lenny'nin, onun arkadaşı olması her şeyden öteydi artık; eğleneceği, sürekli takılabileceği bir arkadaşı olması... "Aynı babam ve dayım gibi..."

Yine beraber buluştukları İksir dersinde Jimmy, insanı rahatsız edici derece güldürmekten öldüren kusursuz bir Lenire İksiri yaparken ve Albus'un, üçüncü kez karışımı gökyüzü mavisine çevirmesi gerekiyorken, iksiri gümüş grisi bir renk aldığında, yine yüklü bir ödevle, Lenny önde okul bahçesine çıktılar. Her zamanki gibi Lenny'le göl kenarına uzandıklarında yağmur toprağı dövercesine yağarken, onlar Albus'un cebinden çıkardığı küçük Pelerin'in altında manzaranın keyfini çıkarıyorlardı. Lenny, başının üzerinde ders kitabını taşıyarak okul kapısına doğru koşturan son birinci sınıf öğrencisinin, başının üzerindeki kitabı yok ettiğinde, çocuğun şaşkınlıkla, az önce elinde tuttuğu Sihir Tarihi'nin elinden kaybolduğuna nerdeyse ağlayacak şekilde bakmasına gerçekten çok güldüler. Hatta çocuk, nereden geldiği belli olmayan kahkahaları duyduğunda gerçekten ağlamıştı.

"Bu akşam, yine ödevlerimiz başımızdan aşkın." dedi Albus, kümeleşmiş bulutlardan gözlerini ayırmayarak.

"Boşver." dedi Lenny umursamazlıkla. Sonra aklına yine Filch'e İfrit Şakası yapmak geldiğinde, Albus, ona yorgun olduğunu söylemiş, onlar da girmeleri gereken dersten kaytarıp göldeki canavarın suda bir görünüp bir kaybolmasını seyretmiştiler.

"Dersleri fazla boşlamaya başladın!" dedi Rose Ortak Salon'da, Lenny kavgayı dinlememek için yatakhaneye çıkarken, onu önemsemeyerek. "Bu gün, Biçim Değiştirme dersinde nerdeydin? Profesör McGonagall seni cezaya bırakacağını söyledi, ama ona, senin sabah yediğin yemekte midenin bozulmuş olduğunu, bu yüzden de derse girememiş olduğunu söyledim. O da, bunu Peeves'in yaptığını düşündükten sonra sana, geçmiş olsun dilememi istedi. Senin yüzünden yalan söylemek zorunda kaldım!"

O sırada kızı dinlemeyen Albus, James'i kendi yaşıtı, ikinci sınıf bir Gryffindor'la konuşurken gördü. Rose'un öğütlerine aldırmayarak, "Bak, James kendine bir kız arkadaş bulmuş bile." dedi.

"Albus, sen çok değiştin. Hem o çocukla-"

"Lenny." dedi Albus, Rose'u düzelterek.

"Lenny, her kimse... Onunla bir daha takılmanı istemiyorum, çünkü kendini iyice tembelleştiriyorsun." dedi. "Bana bak!" diye de, diğer tüm Gryffindor'larının ilgisini çekecek şekilde bağırarak ekledi. Bir an için şöminenin sakin sakin çıtırdaması dışında başka bir şey duyulmadı, ama sonra susan tüm öğrenciler, sohbetlerine kaldıkları yerden devam ettiler.

"Gördün onu." dedi Albus, "Çok sıkı biri, kıskanıyorsun, bence-"

"Bak, kuzen." dedi Rose. "Birincisi, onu görmedim-

"Daha şimdi yanından geçti-"

"Dikkat etmedim- her neyse, ikincisi de onu kıskandığım filan yok!" Ve konuşmasına son noktayı koyarak, kucağında ders kitapları, kızlar yatakhanesine giden yolda, gözden kayboldu.

Noel yaklaştığında, Jimmy'nin dersler üzerindeki bariz başarısı gittikçe artmıştı. Artık her profesörden gerçekten, büyük tepkiler alıyordu. Son Tılsım dersinde de cikleyerek Jimmy'e derslerde gösterdiği üstün başarıdan dolayı, kendi yaptığı, sadece Tılsım dersinde öğrenilebilecek bir büyüyle açılabilen bir hediye kutusu verdi. Profesör Flitwick bunu, dersten sonra açması gerektiğini söylediğinde Lenny'nin aklında yine bir plan vardı. Bunu Albus'a açtığında, Albus ilk önce, bunu yapamayacağını söyleyerek planı reddetmiş, Lenny'nin kendisine, korkak, demesinin ardından da korkak olmadığını söyleyip, planı saat kaçta uygulamaya sokabileceğini sormuştu.