"Beni yazmaya iten şey nedir ? Bu soruyu hep kendime sordum. Hep kendime bu sorunun cevabını vermeyi istedim. Bu konu üzerinde çok durdum, çok düşündüm. Ama kesin olarak bir yargıya varamadım. Belki de ben ancak yazarak rahatlayabiliyordum. İnsanlar; acılarını veya dertlerini ancak birine anlatarak azaltabildiğini, geçirebildiğini söylerler. Ben ise sanırım ancak yazarak azaltabiliyorum. Bak; azaltabiliyorum işte, geçiremiyorum.
Sanırım yazmaya iten şey belli, acılarım. Peki ya acılarımın kaynağı ? İşte o sensin. Sen, beni yazmaya iten şeysin. Acaba bundan dolayı kendinden gurur duyuyor musun ?
Sana söyleyemediğim şeyleri buradan yazarak içimden atmaya çalışıyorum. Ne yaparsam yapayım hafifleyemiyorum bir türlü, o kadar ağır geliyor ki bana yokluğun. Yazmak bile fayda etmiyor aslında. Kısmen kendi tesellimdir bu. Hani "elinde olanla yetin" diye bir cümle vardır ya, işte bu cümle buraya uyuyor şu an. Elimde olanla yetinip teselli olmaya çalışıyorum.
Ve yazmak; bir hobi haline geldi artık. Aynı bana çektirdiğin acılar gibi..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALPERESTIN KALEMINDEN
AcakYazılacak çok şey var, okuduklarınızın sizi etkilemesi muhtemel gözüküyor, ya da etkilemeyecek kim bilir ?. Belki de sadece okuduklarınızda "kendinizi" gördüğünüz için etkileneceksiniz, belki de yazılan şeyler oldukça etkileyici olacak ki; kendinizi...
