"Neden böyle bir şey yaptığını anlayamıyorum Chanyeol. Neden arkadaşlarına sevgiliymişiz gibi gösterdin? Sevgili falan olamayız. Hem de seninle ben ha? Gerçekte--"
Baekhyun çoktan geldikleri evin kapısından girerken söyleniyordu. Daha lafını bitirmemişti ama Chanyeol'un güçlü kolları ile susmak zorunda kalmıştı. Kapattıkları kapı ile Chanyeol'un arasında iken söylenmeye devam edebileceğini sanmıyordu. Bulundukları durumdan rahatsız olduğunu belirtircesine boynunu sağa eğdi.
Bunu bir fırsat olarak gören Chanyeol yavaşça kafasını sanki kendisine açılan boyuna yaklaştırdı. Pürüssüz tenden burnuna parfüm kokusu gelmiyordu. Baekhyun'un kendi kokusu zaten çok güzeldi. Bunu kendine itiraf etmese de konuşmadan önce çekebildiği kadar içine çekti muazzam kokuyu.
"C-chanyeol n-ne yapıyorsun?" Baekhyun boynunu Chanyeol'dan kurtulmak istercesine oynatmıştı. Chanyeol bunu anlayınca kafasını boyundan çekti ve Baekhyun'un yüz hizasına getirdi. Çok şey ifade etmek isteyen, kendisine çaresizce bakan gözlere baktı. Baekhyun'da Chanyeol'un gözünün içine bakıyordu. Chanyeol Baekhyun'un büyüsünden kurtulduğunu sandığında konuşmak için dudaklarını ıslattı. Bu Baekhyun'un bakışlarının büyük olanın dudaklarına kaymasına sebep olmuştu. Chanyeol hala Baekhyun'un gözlerine bakıyordu.
"Belki de senden hoşlandığım için..." Baekhyun'un gözlerinde olan bakışları çoktan Baekhyun'unkiler gibi küçük olanın dudaklarına kaymıştı. Küçük dudaklara bakmaya devam ederken yüzünü küçük yüze yaklaştırdı ve Baekhyun'un kendi dudaklarına çarpan nefes alışverişlerini hissetti. Gözlerini yumduktan sonra dudaklarını birleştirdi ve sadece durdu.
Baekhyun istemsizce yerinden çıkacakmış gibi atan kalbinin sesini duymakta zorlanmıyordu. Heyecanlanınca böyle olurdu. Kalbi normalden çok fazla hızlı ve sert atardı. Beyninde yankılanan kalp atış sesleri ile gözlerini yumdu ve bu durumdan hemen kurtulmak istedi. Hoşlanmamıştı. Ya da sadece doğru gelmiyordu. Düşünecek halde değildi ve şuan tek istediği buradan başka bir yere ışınlanıp olanları unutmaktı. Utanmış mıydı farkında değildi ama hala kendi dudaklarının üstünde kıpırdamadan duran sıcak dudakların farkındaydı.
Chanyeol dudaklarını yavaşça ayırdı ve gözleri sertçe yumulmuş bebeksi yüze baktı.
"Ben.." cümlesine devam etmeden mükemmel yüzü inceledi ve yüzünü küçük olanın kulaklarına yakınlaştırdı.
"Ben seni istiyorum Baekhyun" Baekhyun duyduklarına tepki olarak gözlerini daha sıkı yummuştu ve ellerinin titremesi de buna eşlik ediyordu.
Chanyeol Baekhyun'un kulağının arkasını yavaşça öperken Baekhyun'un ne düşündüğünü önemsemiyordu. Ya da içinde olduğu rolün gerçekliğini. Belki de rol yapmıyordu. Şuan Byun Baekhyun tarafından büyülenmiş gibiydi ve bu his harikaydı. Zamanı durdurup, sadece bu anda kalmak elinde olsaydı yapardı. Şuan hissettikleri, intikamdan yanıp tutuşan bir kalp, sadece kendini düşünen bir beyin ile bağdaşmıyordu. Bu küçük Chanyeol'du. Chanyeol'un içinde kapalı kalmış küçüklüğüydü.
"C-chanyeol--" gözlerini açtıktan sonra boğazını temizledi ve devam etti.
"Olmaz. L-lütfen." gözlerini yumup tekrar açtıktan sonra ellerini Chanyeol ile arasına koydu ve hafifçe iteledi.
Baekhyun düşündüğü gibi Chanyeol'u yerinden kıpırdatamamıştı. Hatta Chanyeol kendini iten ellerin farkında bile değildi. Baekhyun'un boynunda burnunu gezdirdi ve gözlerini yumdu.
"Çok güzel kokuyorsun." Kafasını tekrar Baekhyun'un yüz hizasına getirdikten sonra beklemeden dudaklarını küçük dudaklara bastırdı ve önceki gibi sadece durdu. Elleri Baekhyun'un bellerini buldu ve kapıya yaslanmış vücudu kendine çekti. Kendisine çekmesiyle dudakları ayrılmıştı ve Chanyeol kısa olanın kafasını kendi göğsüne dayamıştı. Gözlerini kapatıp Baekhyun'a sarılmanın verdiği hissin tadını çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plan is Over | ChanBaek
FanfictionChanyeol hatalar yapmıştı. Yaptığı şeylerin doğru olmadığını biliyordu ve bunların pişmanlığını yaşaması kendini aptal gibi hissetmesine neden oluyordu. Hayatında ilk kez, ilk defa bir şeylerin düzeleceğine inanmıştı. İntikam alabileceğini düşünmüşt...