Diğer bölümü gece yazdığım için mal bir şekilde bitirmişim. Yarım sananlar olmuş özür dilerim yarım değil benim mallığım qğdşiqçdşqr
"Yarım saat sonra Jonginler ile sahilde buluşacağız. Ben oteli gezmek için aşağı iniyorum. Hazırlanınca yanıma gel."
Baekhyun alnına yapıştırılmış notu çekip çıkardıktan sonra okudu.
Yol yorgunluğunu üstünden atmak için tatil boyuna geceleri ona eşlik edecek muhteşem olağanüstü rahatlıkta- diyebilmek isterdi ama sırtının ağrısı koltuğun rahatsızlığını ortaya çıkarıyordu. Her neyse yolun yorgunluğunu atmak için koltukta kestirmişti. Uyumak istemişti fakat uyuyunca götü başı dağıttığı için kendini Chanyeol'dan soğutmak istememişti. Onun bu halini sadece pinku ve kendisi biliyordu.
Pinku... Baekhyun'un küçük yavru domuzcuğu...
Sizinde vardır değil mi? Uyurken onsuz yatamadığınız küçüklükten beridir yanınızda olan peluş.
Pinku demişken...
Baekhyun sırtında getirdiği küçük çantayı açtı ve pinkuyu koltuğa özenle oturttu.
"Koltuk için üzgünüm. 1 hafta idare etmek zorundasın. Hoş bana sarılarak uyuyorsun. Senin için iyi. Kendimi herkese elletmem haberin var mı?"
Baekhyun kendisini anlayacakmış gibi pinkuyla konuştuktan sonra dudaklarını büzdü ve pinkunun başını okşadı.
Sıcak bir duştan sonra aşağı inebilirdi.
Bavulunda ki eşyaları yerleştirmeyi sonraya erteleyip banyodan sonra giyeceklerini çıkardı ve ıslık eşliğinde banyoya girdi.
Otelin kendisi gibi tuvaletlerde insanı ferahlatıyordu. Bir tuvalet insanı nasıl ferahlatır demeyin. Gerçekten öyleydi.
Tuvaleti incelemeyi bir yana bırakıp hemen sıcak suyun altına girip gevşemeyi istediği için hızlı oldu ve bir an önce üstündekilerden kurtuldu.
20 dakika sonra duşunu alıp giyinmişti ve saçlarını taradıktan ve kuruttuktan sonra aşağı inmişti.
Asansör direk resepsiyonda olduğu için asansör giriş katında durduğunda kendini resepsiyonda buldu. Resepsiyonda ki görevliye başıyla eğilip selam verdikten sonra kafasını 180 derece döndürerek oteli taradı. Çıkış kapısından çok bahçeye çıkan bir kapı olduğunu düşündüğü cam girintili kapıdan çıktı ve derin bir nefes aldı.
Sahil tam karşıdaydı. Otelden çıktıktan sonra karşıya geçmesi ile kendini sahilde bulabilirdi.
Hava rüzgarlıydı fakat Baekhyun'u rahatsız etmemişti. Saçlarını sol tarafa doğru uçuran rüzgar karşısında gözlerini yumdu ve güldü.
Uzun süredir bu kadar huzurlu hissetmiyor--
"Rüzgarın yüzünde ki etkisi ütü basılmış gibi."
Huzur ve Baekhyun kavramlarının birbirinden uzak tutulması gerektiğini düşündü. Şurada 2 saniye huzurluyum dedirttirmiyorlardı.
Gözlerini sinirle açtı ve kafasını sesin geldiği yere çevirdi. Bir şey demeden boş boş bakmakla yetindi çünkü kendisine laf edildiğinde cevap verebilmek gibi bir yeteneği yoktu. Bu yüzden laf dalaşlarına girmemeyi tercih ederdi.
Sinirle Chanyeol'a baktı. Chanyeol da Baekhyun'a boş gözlerle baktı.
Kendisini sevdiğini söyleyip fırsat bulduğunda dalga geçiyordu. Gerçekten? Baekhyun'a ilgi duyuyor olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plan is Over | ChanBaek
FanfictionChanyeol hatalar yapmıştı. Yaptığı şeylerin doğru olmadığını biliyordu ve bunların pişmanlığını yaşaması kendini aptal gibi hissetmesine neden oluyordu. Hayatında ilk kez, ilk defa bir şeylerin düzeleceğine inanmıştı. İntikam alabileceğini düşünmüşt...