Baekhyun son günlerde aynı rahatlıkta uyanıyordu ve bunun sebebi Chanyeol'du. Odaya perdenin açılmış kısmından giren güneş ışığı Baekhyun'un yüzünü buruşturmasına sebep olsa da hissettiği rahatlıkla gülümsedi.
"Uyandın mı?" Chanyeol Baekhyun'un alnına düşen saçlarını geriye tararken sordu. Baekhyun'un gülümsemesi büyüdü.
"Uyandığımda yanımda olman hoşuma gidiyor." Baekhyun Chanyeol'a cevap vermek yerine ani bir itiraf yapmıştı. Baekhyun gibi Chanyeol da gülümsedi.
"Yanımda uyanman için yanında yatmama izin vermen gerekir." Chanyeol Baekhyun'a bakmak için öne eğdiği kafasını yastığa geri koyarken Baekhyun'a cevap verdi. Baekhyun kıkırdadıktan sonra derin bir nefes aldı.
"İzin vermesem de sanki yatmıyorsun aptal." Baekhyun cümlesini bitirdikten sonra yine kıkırdamıştı. Chanyeol da Baekhyun'a karşılık kıkırdayıp Baekhyun'u kendine daha çok çekti.
İkisi de odanın içinde duyulan el çırpma sesleriyle odayı taradılar. Kapının önünde durmuş ellerini birbirine vurarak alkışlayan Sehun'u gördüklerinde ikisi de şaşkınca oraya baktı.
"Diyaloglarınıza bayıldım. Sevgili misiniz siz? Üvey kardeşten sevgili... vaov."
Baekhyun Chanyeol'un üstünden hafifçe doğrulup Sehun'a baktı. Hızlıca yataktan kalkıp tişörtünü çekiştirirken utangaçlığını saklamaya çalışıyordu.
"Ne geveliyorsun sen yine." Chanyeol yatakta oturur pozisyona gelirken oflayarak konuştu.
"Hiç. Sadece hareketlerine dikkat et. Yanlış hislere kapılma" Sehun Chanyeol'a bakarak konuştu.
"Endişelenme eğer ki bir hisse kapılırsam bu doğru olur." Chanyeol mimiksiz bir suratla sarışın velete bakıyordu.
"Şuan içinde bulunduğumuz ortam şok gergin. Ben gidiyorum. Açım ben aç." Baekhyun bağırarak konuştuğunda ikisi de anlamayan bakışlarla kısa olana baktı ve odadan çıkışını seyretti. Sehun da hemen arkasından çıkarak Chanyeol'u oda da tek bıraktı.
--
Jongin dünün yorgunluğunu duştan sonra uyuyarak atmıştı. Kyungsoo da farksızdı. Şu sıralarda üstünde olan üzüntü salgısını biraz üstünden atmış gibiydi. Baekhyunla olan ilişkilerinde Baekhyun'u koruyan kollayan, ona sahip çıkan taraf o olmuştu ve şuan sahip çıkan taraf kendisi değildi. Bu daha çok hoşuna gitmişti. Ama bu duruma fazla alışmaması gerektiğini de çok iyi biliyordu. Jongin'i hak etmediğini düşünüyordu.
Yatakta uzanırken düşünceleri ile iç çekti. Daha fazla oyalanmayıp hızlıca yataktan kalktı ve Jongin'in ne yaptığını merak ettiğinden odadan çıktı ve evde gezinmeye başladı. Aşağıya indi ve mutfaktan gelen seslere doğru yürüdü.
Mutfağın içine girdiğinde burnuna gelen kokularla acıktığını hissetti. Guruldayan karnı da bunu kanıtlıyordu. Jongin'e minnet duyan bakışlarını attı. Jongin de kendisinden farksız bir yüz ifadesi ile ocaktaki krepleri tabaklara koyuyordu. Jongin tabakları masaya koymak için arkasını döndü ve Kyungsoo'yu fark etti.
''Oh uyanmışsın. Kahvaltı hazırladım. 1 gündür doğru düzgün bir şeyler yemedin. Hadi otur ye." Jongin zoraki bir gülüşle konuştuğunda Kyungsoo mimiksiz bir şekilde Jongin'e bakıyordu. Tepki verecek gücü kendinde bulamamıştı. Bir şey demeden masaya oturdu ve önüne konan tabaktaki şeyi yemeye başladı. Kendini teşekkür etme ya da herhangi bir şey söyleme zorunluğunda hissettiği için tabağından kaldırmadığı kafasını kendisini izleyen Jongin'e çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plan is Over | ChanBaek
FanfictionChanyeol hatalar yapmıştı. Yaptığı şeylerin doğru olmadığını biliyordu ve bunların pişmanlığını yaşaması kendini aptal gibi hissetmesine neden oluyordu. Hayatında ilk kez, ilk defa bir şeylerin düzeleceğine inanmıştı. İntikam alabileceğini düşünmüşt...