Koca Adam

Bölüm 6

Genç kadın müziğin sesini açtı. Sıcacık ve büyük salondaki iki kişi birbirine baktı. "Öncelikle duruşunu dikleştir. Tango tek kişilik bir dans değil unutma. Müziği hisset ondan bıkma"dedi genç kadın. Genç adamın elini kavradı.İlk adım ile heyecanlanan Uygar, Yazgı'nın dediklerini yapmaya odaklandı. Öğrendiklerini sergilemeliydi. Rezil olmak istemiyordu. Bunu yapacağını hiç düşünmezdi ama dans ediyordu. İşte zorlu kısım geliyordu. Bu hafta öğrendiği figürü yapabilirdi. Kendine güveniyordu genç adam.

Tango zor bir işti. Bazen sadece duruşu ve yürüyüşü için bile iki sene eğitimi gereken bir dans. Yazgı gözlerine baktığında zamanın geldiğini anladı.

Caida hareketi yapmaya başladı genç adam.*Geriye doğru adım atan Uygar destek aldığı bacağının üstüne yattı ve kullandığı bacağının ağırlığını değiştirmeden öne cross yaptı. Bu arada Yazgıyı dışarı pozisyonda öne adım attırarak, destek bacağının üzerinde yatırır ve diğer bacağıyla ağırlığını değiştirmeden geride cros yaparken alnından terler dökülüyordu.

Başarıyla biten hareketten sonra ayrılan çift mutluydu. Yazgı Uygar'ı alkışlayarak müziği kapattı. Genç adamın boyu uzun olunca ve hafif eğilmek zorunda kalınca tango dahada zorlaşıyordu. Bir basketbolcunun tango ile ne işi olabilirdi ki?

"Artık senin de basketbol öğrenmen lazım"dedi genç adam suyu kafasına dökmeden önce. Yazgı bunun için heyecanlıydı.Topu atmayı öğretmek için Uygar yine elini tutacaktı.O zamanda kalbi hızla çarpacaktı."Tamam bundan sonra basketbol için uğraşalım"dedi genç kız."Kendi kulvarımda mükemmelim"dedi genç adam. O sırada Yazgı'nın aklına nerede basketbol oynayacaklarına dair sorular geldi.

"Nerede oynayacağız?"dedi genç kız.Uygar gülümsedi.Karşısındaki ondan kısa ama normale göre uzun Yazgı'ya baktı."Evimin alt katında basketbol sahası var. Senin için uygunsa orada"dedi genç adam. Terli kıyafetini değiştirmek için soyunma odasına gitti genç adam. Yazgı o sırada düşünüyordu. 'Uygar'ın evinin alt katı.'diye düşünceler ve daha fazlası beynini tırmalıyordu.Belki de Uygar bir psikopattı ve onu canice öldürecekti.

Belki de öldürürken fotoğrafınıda çekerdi. Birden kendine kızdı Yazgı.Bu fikirleri hep Aysu'dan öğreniyordu.

Uygar çok iyi biriydi.Bu kadar iyi bir insanı ancak sevebilirdi Yazgı. Uygar'a inanılmaz bir şekilde güveniyordu. Bu güveni genç adam sağlamıştı. Alpay ve Aysu'nun sorununu çözerken veya onu kurtarırken. Belki de ona ilk çarptığında ya da ilk dans edişlerinde. Bir fikri yoktu kadının. Ona güveniyor olması yeterdi. Genç adam spor çabasıyla soyunma odasından geldiğinde montunu giydi genç kadın.

Çift okuldan çıkarak soğuğa teslim oldu.Yazgı kilitleri kontrol edip karşısındaki büyük arabaya bindi. Uygar arabayı çalıştırırken etrafa da bakıyordu. Aysu ve Alpay'ın olayının üstünden bir hafta geçmişti.Gazeteciler her yerde olabilirlerdi. Belki de yarın sabah kalktığında gazetede kendini görecekti. Genç adam arabayı çalıştırıp yola odaklandı.

Genç adam evindeki derin sessizlik ile oturuyordu.Uygar'ın dahi aklı sayesinde bir haftadır Aysu'yu görmüyordu. Hayatının farklı olduğu tek an artık yoktu. Aysu hala o kafeye gidiyor muydu?Alpay'ı merak ediyor muydu? Genç adam onu merak etmediğini biliyordu. Kanallar sürekli ondan bahsediyorken nasıl merak edebilirdi?Masanın üstünde duran bir çift eldivene baktı genç adam. Sıcacık gözleri hatırladı.Dikkatsiz olmasaydı belki bugün...durdu birden genç adam.

Ne olmasını bekliyordu?Neden umrundaydı?Sadece biraz eğlenmek istemişti. Şimdi bu vazgeçememezlikte neydi?Alpay kendiyle dertleşip kafayı yemek üzereyken zil çaldı.Alpay ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında yakın dostunu görüp gülümsedi.