Uygar son basket için Alpay'a pas verirken saniyeler eriyordu. Alpay topu kaptığı gibi sektirdi. Sonra hayatının en güzel atışlarından birini yapıp el üstünden üçlüğü gönderdi. Üçlüğün girmesi ve saniyelerin bitimiyle çalan siren ile herkes derin bir nefes aldı. Alpay arkadaşlarıyla el tokuşturup terini sildi. "İyi atıştı"diyen Uygar, Alpay'ın omzuna elini koyup gülümsedi.
Alpay uzatılan havlu ile ensesini silip soyunma odasına yürüdü. Öğlen yapılan maç herkes için çok daha iyiydi. Böylece basketbolcular eve erken gidip dinlenebilirdi. Uygar soyunma odasında telefonunu kontrol etti. Yazgı yarım saat önce kızıyla birlikte fotoğrafını Uygar'a atmıştı. Genç adam gülümsedi. Her erkek böyle bir tabloyu görmeyi hakederdi.
Yazgı önündeki minik kafalara okşayıp, çocukların ayak hareketlerini kontrol etti. Sonunda işine geri dönmüş, Sevda ile her gün bale kursuna geliyordu. Yazgı, kızını hazırladığı oyun alanına koyarken Sevda oyuncakları ile oynayıp annesini izliyordu. Sevda uslu bir bebekti. Sadece babası evden gittiğinde ve uykusu geldiğinde ağlıyordu.
"Zeynep. Çok güzel gidiyorsun"diyen Yazgı diğer öğrencilerine de görüşlerini bildirdi. Öğle seansı bittiğinde öğrenciler üstlerini değiştirmeye gitti. Yazgı için geriye akşam seansı kalmıştı.
Genç kadın oyuncakları birbirine vuran Sevda'yı kucakladı yavaşça."Anneciğim. Acıktın mı sen?"diyen Yazgı gülerek kızıyla kendi odasına geçti. Sevda'ya bir bakıcı bulabilirdi. Ancak Yazgı kızının gözünün önünde olmasını istiyordu. Bu konu işine sorun olarak yansımıyordu. Kapıyı kilitleyip koltuğa oturan Yazgı, göğsünü açıp Sevda'yı kendine yaklaştırdı. Minik bebek yemeğine saldırınca Yazgı gülerek kızıyla konuşmaya başladı.
"Kızımın babası gelecek. Sevda babayla gezmeye gidecek"diyen Yazgı duvardaki saate baktı. Bir süre sonra kendini geri çeken Sevda ile Yazgı göğsünü kapatıp kızını koltuğa yatırdı. Sevda kendi kendine mırıldanıp ses çıkarırken genç kadın kilitli kapıyı açtı. Yazgı koltuğa oturup Sevda ile oynamaya başladığında hayatındaki en doğru kararın çocuk sahibi olmak olduğuna tekrar emin oldu.
"Nerede Sevda'nın dişleri?"diyen Yazgı'ya Sevda dişlerini gösterip gülerek karşılık veriyordu. O sırada ellerinde poşetlerle kapıdan içeriye giren Uygar ile anne kız dikkatini genç adama verdi. Sevda neredeyse yere atlayacakken Yazgı kızını kucaklayıp Uygar'a verdi. "Hoş geldin" diyerek Uygar ufak bir öpücük vererek "Hoş buldum"dedi.
Ardından "Aç mısın?" diye soran Uygar'a Yazgı başını olumluca salladı. Uygar elindeki poşetleri gösterip gülümsedi. Yazgı poşetleri alıp masaya koyarken Uygar kızıyla koltuğa oturdu. Yavaşça montunu çıkaran Uygar "Babababa"diyen Sevda'ya "Çirkin acıktın mı sende?"diye sordu. "Az önce yedi babası"diyen Yazgı ile Uygar kızını koltuğa oturttu. Sekiz aylık olduğundan dolayı birçok şeyi yapabiliyordu Sevda. Neredeyse konuşmaya bile başlayacaktı. Yazgı Uygar'ın getirdiği poşeti açıp "Lahmacun"dedi sevinçle. Ayranları çıkarıp Koltuğun diğer ucuna oturdu. Sevda genç çiftin ortasındaydı. Uygar Lahmacunu dürüm haline getirip Yazgı'ya verdi. Aynı işlemi kendisi içinde gerçekleştirdi. "Soğan kokacağız"diyen Yazgı güldü. Uygar kalan lahmacunu çok ufak parçalara ayırıp Sevda'ya vermeye başladı. Sevda arkasına yaslanıp yemeğin keyfini çıkarırken Uygar gülümseyerek ve eğlenerek kızına yemek yediriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Adam
Ficción GeneralKalplerden Ritimler Serisi 1- Ünlü bir basketbolcu olan Uygar Türkmen, sıradan giden hayatında kaderindeki aşkı beklemektedir. Bir kış günü karşılaştığı güzel balerin Yazgı, hayatını tamamen farklı bir hale getirecektir. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Sa...