8. Bölüm

3.8K 277 8
                                    

Mutfağın kapısını hızla açıp tam olarak içeri girmeden bakışlarını onun üzerinde birleştirip “Briana beni takip et” dedi Bertha ve tekrar dışarı çıktı...

Mutfak masasının üzerine oturmuş aşçının verdiği elmayı yiyen genç kız bu ciddi uyarı karşısında önce şaşırmış ardından hemen masadan inip onu takip etmişti…Hızlı adımlarla ilerleyen Bertha’nın peşinden yürürken kalbi sıkışıyordu Briana’nın…Biraz önce uşak Peter gelmiş ve aynı şekilde Bertha’yı çağırarak lordun kendisiyle konuşmak istediğini söylemişti…Şimdi de Bertha aynı ciddiyetle kendisinden onu takip etmesini istiyordu…

“Yoksa masasını karıştırdığımı mı anladı ?” diye geçirdi içinden,belki de bu yüzden Bertha’ya kızmıştı ve şimdi de kendisine gelmişti azar sırası…Korkuyla kadının peşinden giderken o aniden durunca birkaç adım geri sendeledi…

Bertha elini uzatıp onu kolundan tutarken “Yanlış bir şey yapmadın değil mi ?” diye sordu telaşla…Onun bu tavrı daha çok korkutmuştu genç kızı…

Sesindeki titremeyi saklamaya çalışarak “Ha..hayır hiçbirşey yapmadım” diyebildi sadece…Bertha aklından bir şeyler geçiyormuş gibi bir süre ona baktıktan sonra kolunu bırakıp yeniden yürümeye başladı…Çalışma odasının önünde durduklarında kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı Briana’nın,buraya geldiklerine göre düşündüğü şey doğru olmalıydı…

Berhta kapıyı birkez çaldıktan sonra içeriden cevap gelmesini beklerken “Lord hazretleri seninle konuşmak istiyor” dedi ve gözlerini onun gözlerine dikip “Biraz sinirli” diye ilave etti…

“Sinirli mi ?” diye yineledi onu Briana,elini kuvvet bulmak için göğsüne bastırırken gözbebekleri büyümüştü…İçeriden gelen müsaade sesiyle kapıyı açıp onun geçmesi için kenara çekilirken “Bir hata yapmadıysan korkma” dedi Bertha ve içeri girmesini işaret etti…

Ayakları geri geri giderken zorlanarak içeri doğru birkaç adım attı Briana,kapı arkasından kapanınca koskoca odada savunmasızca kalakalmıştı…

Masasının başında oturan Edward gözlerini önündeki kağıtlardan ayırmadan “İleri gel” diye seslendi…Nefes almakta bile zorlanırken onun dediği gibi ileri gitmek imkansızdı nerdeyse genç kız için…Ayaklarını yerde sürüyerek masaya doğru yaklaştı ve önünde ki koltuğun başlığına tutunarak beklemeye başladı…

Bir insandan bu kadar korkabileceğini asla tahmin edemezdi Briana,babasına bile kafa tutan biriydi o…Ama şimdi bu adamın karşısında kuru bir yapraktan farksızdı,rüzgara tutulmuş gibi titriyordu…

Edward kafasını kaldırıp ona bakınca nefesinin kesildiğini hissetti birden,çatık kaşların altından kendi gözlerine dikilen bir çift siyah göz kalbinde büyük bir baskı oluşturmuştu…

“Otur” diye emir verdi Edward sert sesiyle ve kafasıyla onun tutunduğu koltuğu işaret etti…Briana hiç vakit kaybetmeden dediğini yapıp koltuğa otururken bunu teklif ettiği için minnettardı ona,biraz daha o bakışların karşısında ayakta kalsaydı muhakkak yere yığılacaktı …

İçine gömülür gibi oturduğu koltukta ellerini kucağında birleştirmiş ve gözlerini onlara dikmişti…Edward oturduğu yerden kalkıp masanın etrafında dolaşarak Briana’nın tam karşısında ki koltuğa oturdu…Onun bu hareketine karşılık derince yutkunmuştu Briana…

Aralarında ki küçük sehpa sadece birkaç adım uzağında tutuyordu Edward’ı,..Kendisini çağırma sebebinin masasını karıştırıp eşyalarını kullanması olmaması için içinden dua ederken önüne uzatılan kağıdı fark edince başını yavaşça yukarı kaldırıp ona baktı,bomboş bir kağıdı alması için ona uzatıyordu Edward…

MADALYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin