11. Bölüm

3.6K 290 2
                                    

Edward genç kızın tuttuğu bileğini kapının tahtasına bastırırken yüzünü ona doğru yaklaştırdı…Kaşları çatılmış,yüzü sinirli bir ifadeye bürünmüştü…

Dişlerini sıkarak “Sen kimsin Briana ?” diye sordu ve bakışlarını genç kızın gözlerine dikti…Briana korkuyla ona bakarken nefes almayı bile unutmuştu adeta…

Kapının ahşap yüzeyi ile bütünleşircesine geri yaslanırken “Ca…canımı yakıyorsunuz” diyebildi sadece…Edward’ın büyük ve güçlü elinin altında ince bileği kırılacakmış gibi duruyordu…

Adam onun iniltisine aldırmadan diğer eliyle genç kızın boşta olan elini de yakaladı ve onu da kapıya dayadı,artık Briana için kıpırdayacak hiçbir yer kalmamıştı…

“Sana kim olduğunu sordum” dedi Edward dişlerini sıkarken ve yüzünü biraz daha ileri yaklaştırdı…Onun bedeni ile kapı arasında sıkışıp kalan Briana korkudan kıpırdayamaz hale gelmişken yüzünde hissettiği sert nefesle daha da büzülmüştü…

“N’olur bırakın beni” diye inledi genç kız,kafasını yana çevirmeye bile korkuyordu…Nefesini yüzünün her alanında hissettiği adamın saçlarının ucu o hareket ettikçe alnına değiyordu…

Edward tuttuğu kollarını biraz daha sıkıp “Bana kim olduğunu söyle” diye yineledi…Bileklerinde hissettiği sızı gittikçe artarken Briana’nın korkusuna öfke bulaşıyordu…

Sesini biraz yükseltip “Kim olduğumu biliyorsunuz zaten” dedi ve bileklerini geri çekmeye çalıştı…Edward ellerini sıkılaştırırken “Hayır bilmiyorum” diye cevap verince bakışlarını onun gözlerine dikip “Briana’yım işte” diye bağırdı birden…

Adam bağırmanın etkisiyle biraz gerileyince bu durumdan yararlanıp kollarını hızla geri çekti…Bileklerini onun ellerinin kıskacından kurtarabilmişti ama bedeni hala onun bedeninin hapsindeydi…

“Briana’yım ben” dedi tekrar ona bakarken, “Ben sadece Briana’yım” diyerek sözlerini tekrarlarken öfkesi korkusuna ağır basmaya başlamıştı…

Edward onun hareket etmesine müsaade etmeyecek kadar yakınında dururken “Daha fazlasını bilmek istiyorum” dedi emir veren bir sesle…Genç kızın bileklerini tutmak için yeni bir hamle yapmamıştı ama ellerini başının iki yanından geçirerek kapıya yasladı…Bu şekilde kızı tamamen hareketsiz bırakmıştı…

Briana yüzüne bakmaya çekindiği adamdan bakışlarını kaçırırken “Daha fazlası yok” dedi…İçinden gerçeği söylese neler olabileceğini geçiriyordu,anlatacaklarını duyunca ilk olarak gülerdi herhalde Edward…Daha sonra ya onu kapı dışarı eder ya da daha kötüsü bit tımarhaneye yatırırdı…Belki de aklını kaçırmış bu kız ölmeli diyerek hemen burada canını alırdı…

“Hayır daha fazlası var” dedi Edward ve eliyle kızın çenesinden tutup kendisine bakmaya zorladı… “Daha fazlası var ve sen şimdi hepsini anlatacaksın” diyerek onu ikaz ederken sesi bir çelik kadar sertti…Öfkeli nefesi genç kızın yüzünde dolaşırken alnına düşen saçlarını hareketlendiriyordu…

Genç kız gerilen sinirleri ve göz pınarlarına dolan yaşlarla ikilemde kalmışken “Ne bilmek istiyorsunuz ?” diye sordu,sesinde belirgin bir yenilmişlik vardı…Bu şekilde kalmaktansa her şeyi anlatmaya razıydı,sonunda ölüm olsa bile…Adamın kendi gözlerine diktiği gece karası gözlerine bakmak istemiyordu…

Edward kızın çenesini tuttuğu elini biraz gevşetti ama bırakmadı,hala diğer eli başının yanından kapıya dayalıydı …

“Herşeyi” dedi boğuk bir sesle ve gözlerini kendisinden kaçırmaya çalışan Briana’yı kendine bakmaya zorlayarak devam etti;

MADALYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin