“Zaman insanı içine çekerken bazı şeyler dışarıda kalır hep ve hep o dışarıda kalan şey özlenir”
***
Ellerini birbirine kenetlemiş,bakışlarını yerde ki bir noktaya dikmişti…Oturduğu koltuğa gömülmüştü nerdeyse…Kıpırdamadan öylece duruyordu,kaderine razı gelmiş onun getireceklerini bekliyordu…Edward’ın söyleyeceği her kelimeyi hak ettiğini biliyordu ve bu yüzden başı öne eğikti…
Ölüm sessizliği gibi geçen bir zamanın ardından Edward çalışma masasının ardında oturduğu koltuktan yavaşça kalktı ve masanın etrafından dolaşıp Briana’nın oturduğu koltuğun karşısında ki kanepeye oturdu…Ondan olabildiğince uzakta olmaya çalışıyordu…
Yere baktığını gördüğü için gözlerini çekinmeden ona dikti…Dudağının kenarını ısırmış,tırnağını diğer elinin etine batırıyordu Briana…Sarı saçlarından bir tutamı kafasını eğdiği için alnına düşmüştü…O kadar savunmasız görünüyordu ki yanına gidip ona sarılmamak için kendini zor tuttu Edward,yıllardır yapmak istediği tek şey buydu aslında…Onun varlığını hissetmekten başka hiçbir şey yapmak istemiyordu…Şimdi karşısındaydı ama yinede hissedemiyordu onu,sahip olduğu tek duygu boşluktu…Sevdiğini söylediği kadının onu bırakıp gitmesinin ardından içinde oluşan boşluk… Ve şimdi Briana evli bir kadın olarak hayatına yeniden girdiğinde o boşluk daha da büyümüştü…
Derin bir nefes alıp düşüncelerini toparladıktan sonra “Seni dinliyorum” dedi buz gibi bir sesle…Onun evli olduğu gerçeğini kendine her hatırlattığında hakim olamadığı bir öfkenin pençesine düşüyordu…
Briana bakışlarını kilitlediği noktadan çekmeden kendini zorlayarak “Anlatacak bir şeyim yok” diye cevap verdi…Sesi titrek bir fısıltı halinde çıkmıştı,odanın korkunç sessizliğini daha korkunç hale getiren bir fısıltı…
Sinirlerine hakim olmak için yumruğunu sıkarken “Bence var” dedi Edward ve oturduğu koltuktan kalkıp odanın pencerelerinden birine doğru giderek sırtını Briana’ya döndü…
“Hiçbir şey söylemeden çekip gitmeni açıklayacak makul bir neden söylemen gerekiyor…Sabahında her şey yolundayken gecesinde kaçıp gitmene neden olan şeyi bilmek istiyorum...En azından bunu yapabilirsin değil mi ?”
Briana oturduğu koltuğun başlığından destek alarak ayağa kalktı,bir anlığına gözleri kararmış ve dengesini sağlaması biraz zaman almıştı…Toparlanınca derince yutkunup sırtı kendisine dönük duran adama baktı ve “Bir nedenim yoktu” dedi çaresizce…Öylece çekip gitmesinin açıklaması yoktu hiçbir şekilde…
Edward hışımla ona doğru dönünce korkuyla nefesini tuttu…Aldığı nefesi geri veremeden Edward karşısına dikilmiş ve kollarını sıkıca kavramıştı…
“O zaman neden gittin ?” diye sordu dişlerini sıkarken Edward,öfkesinden boynunda bir damar belirmişti ve güçlü bir şekilde atışları belli oluyordu…Genç kadının kollarını tuttuğu ellerini biraz daha sıktı,parmaklarını biraz daha onun ince kollarına doladı…
“Beni sevdiğini söylediğin günün akşamında lanet olasıca bir kağıt parçasına beni affet yazıp çekip gitmeni açıklayacak bir nedenin yok mu yani ?”
Yüzünde şaklayan öfke dolu nefesi hissederken tüm bedeni korku ve üzüntüyle gerilmişti Briana’nın…Kollarında ki acıdan çok daha büyük bir acı yüreğinin derinliklerinde canını yakıyordu…
Kafasını yana çevirip Edward’ın öfke dolu bakışlarının hedefinden kurtulunca “Lütfen bırakın beni” dedi boğuk bir sesle…Güçlü olmaya çalışıyordu,eğer kendini zorlamazsa ya düşüp bayılacaktı ya da Edward’ın boynuna atlayıp her şeyi anlatacaktı…Victoria’nın o gece anlattıklarından bahsedemezdi…Ama Edward’ın bu kadar yakınında dururken her şey olduğundan çok daha fazla zorlaşıyordu...