MELEZ PRENSES

-MP- Geri Dönüş

Okuldan çıkarken ben , Emma , Carl , Broth eve doğru yürüyorduk. Kendimi o kadar kağtırmımşım ki onlardan bayağı ilerdeydim. Broth bana koşarak yetiştiğini duydum. Bana doğru dönerek:

" - Merak etme yenge John'a bir şey olmayacak."

" - Çok korkuyorum Broth."

" - Eğer kötü bir şey olursa ben ve Carl'da ona yardım ederiz buna emin olabilirsin sakın korkma."

Konuşarak eve girdik evde bir not vardı: Masanın üstüne bırakılmıştı. Bleinna'ya yazıyordu. Mektubu elime aldım iç çekerek mektubu açıp okumaya başladım :

" -Bleinna hayatımın anlamı merak etme bana hiç bir şey olmayacak eğer Austin'i öldürürsem Alfa ben olucam ve planım çok sağlam akşam Akarsu'ya gelin Broth'a söyleyin o sizi getirir."(Seni çok seviyorum.)

"- Broth Akarsu nerede? "

"- Orası bizim eski mekanımız John,ben,Carl ve Austin'in."

" - Nasıl Austin? "

" -Austin'de bizdendi. ama Alfa olduğunu öğrenidiği zaman John'a karşı çıktı. John onu gruptan attı."

" - Hee anladım. Yani bunlar arkadaşken ezeli bir düşmana dönüştüler oda güzel şimdi ikiside birbirini öldürmek için kavga edicek ! "

Carl bana döndü:

" - Öyle'de denilebilir."

Söylenerek odama çıktım. Çok yorulmuştum.Biraz yatmam gerek diye düşündüm.Kendimi yatağa attım. Yorganı üzerime çektim ve rüya görmeye başladım! John'un yaralı hali gözümün önüne geldi Austin, John'u havaya kaldırmış. Sırıtıyor ve bana bakıyordu.

Austin'in ağzından şu söz çıktı:

" - Aşkım John artık öldü !"

" - Hayırrrr."Diye bağırmamla yerimden kalkmam bir oldu. Broth şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu."

" - Yenge gözlerin yine kırmızılaştı!"

" - John'un öldüğünü gördüm." Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Broth bana sarıldı:

" -Ağlama yenge sadece rüyaydı. Gerçek değil onlar John'un ölmesine izin vermem."

" - Ya gerçek olursa! John ölürse ben nasıl yaşarım."

" - Biliyorum. Ama güçlü olman lazım. Çünkü sen benim yengemsin ! "

Biraz gülümsedim ve ona bakarak:

" - Doğru senin yengenim. Güçlü olmam lazım."

Yataktan beraber kalktık aşağıya indik bir şeyler atıştırdık felan derken işte o akşam "
DOLUNAY" akşamı geldi.