Uyandığımda mutfaktan güzel kokular geliyordu. Esneyerek tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı düzeltip merdivenlerden aşağıya yalpalaya yalpaya gidiyordum. Birden mutfakta Skarlet'ı görünce şaşırdım. Bleinna mutfak masasının üstüne oturmuş hala üstünde benim tişörtüm vardı. Gelirken Skarlet'a sessiz işareti yaptım göz kırptı. Birden Bleinna'yı kalçalarından sardım. Yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Gülerek bana döndü ve dudağıma küçük bir buse kondurdu.
-Günaydın. Dün akşam yemeğe bekliyordum. Ama bu akşam ikinizde gelin. Çok sevinirim.
Bleinna bana baktı. O sıcak gülümsemelerinden birini yaparak.
-Seni kırmak istemeyiz Skarlet. Bu akşam saat 20.00'da sizin evdeyiz.
-Yemeğe bayılacaksınız. Annem çok güzel rosto yapar. Parmaklarınızı yiyeceksiniz.
- Eee kahvaltıda bizimlesin o zaman. Kahvaltı bizden olsun?
-Ah teşekkür ederim ama iki aşk kuşunu yalnız bırakayım.
Hızlıca mutfaktan çıktı. Kapıya kadar geçirdim. Kapıdan çıkarken "Skarlet" diye bağırdım. Skarlet arkasına döndü.
-Kahvaltıyı hazırlamışsın keşke bizimle birlikte yapsaydın.
-Yok Austin teşekkür ederim. Akşam yemeğinde görüşücez zaten hadi kolay gelsin size. Gülerek evine girdi. Tam arkamı döndüm. Bleinna birden dudaklarıma yapıştı. Başımı kapıya vurdum. 2 veya 3 dakkika öpüştükten sonra bacaklarını belime doladı öpüşerek yatak odasına geldik. Birden Bleinna'yı yatağın üstüne bıraktım. O altta ben üstte göz göze bakışıyorduk. Birden dudaklarımdan öptü. Gülerek kendimi yanına attım.
-Çılgın melez. Seni çok seviyorum.
-Bende seni çok seviyorum gece kurtçuğu.
Tekrardan sarıldım ve alnına bir öpücük kondurdum. Mutfağa indim. Kendime çikolatalı süt koydum. Sabahları ister istemez hep çikolatalı süt içerdim çocukluktan alışkanlığım.
Bleinna benim elbiselerimle çok tatlı, masum bir vampirciğe benziyordu. Karşıma oturdu. Kendisine çilekli süt koymuştum. İkisini karıştırıp mutfaktan 2 tane pipet getirip sütün içine koydum. Başladık içmeye bir ben bir Bleinna en sonunda sütü bitirmiştik. Bleinna'nın dudaklarında çikolatalı süt kalmıştı. Dudağını gösterdiğimde anlamadı. Sandalyeden kalktım dudaklarını öptüm çikolata tadı ağzımın içinde dağıldı. Göz kırpıp sandalyeden kalktım. Yatak odasına gittim üstüme günlük ne giyiyorsam giyindim. Kapıdan çıktım. Markete gitmem lazımdı buzdolabı boştu. Kiraladığım arabaya atladım ve marketin yolunu tuttum.
Bleinna'nın Gözünden
Austin'i affetsem mi? Affetmesem mi? Diye düşünüyorum. Sonuçta arkadaşımı öldürdü. Bence kolay kolay affetmemeliyim.
Onun yanında olunca kendimi huzurlu ve güvende hissediyorum. Onu seviyorum hemde çok seviyorum. Off Austin, keşke yapmasaydın. Carl'ı keşke öldürmeseydin.John'un Gözünden
Broth'a ve Emma'ya seslendim. Kahvaltı yapmamız lazımdı. Bugün ne yapıcaz hala bir fikrim yoktu. Bugün gece kurdunu bulup onunla konuşmam lazımdı. Bugünki dolunay çok farklı olucak ve bir kurdun kanı akıtılacak.
Austin'in Gözünden
Marketden çıktım poşetleri arabaya attım. Arabayı çalıştırmaya çalıştım. Arabada bir sorun vardı. Sürücü koltuğundan çıktım. Arabanın önüne gittim ve ön kaputu kaldırdığımda yüzüme gelen dumanla gözlerim karardı. Bu-bu kurtboğan diyerek boğazımı tuttum. Yüzümün önüne bir çift kadın ayakkabısı geldiğinde gözlerimi yerden kaldırdım. Skarlet tam karşımda gülüyordu."Senin ne olduğunu ve kim olduğunu biliyorum küçük kurtçuk." Daha fazla gözlerimi açık tutamadım ve gözlerim istemsizce kapandı.
Bleinna'nın Gözünden
Kaç saattir haber yok telefonları kapalı. Skarlet görmüşmü acaba? Ya görmemişse off. Austin neredesin?
Üstümü değiştirip evden çıktım. Skarlet'ın zilini çaldım. Kapıyı açan olmadı. Dolaşıp bir kafeye oturdum. Milkshakem'ı alıp içerken telefonla uğraşmaya başladım. Whatssap'dan gelen bir görüntü vardı. Telefon numarası rehberimde kayıtlı değildi. Görüntüyü açmamla Austin'in kanlı halini gördüm. Milkshake'ım elimden düştü. Ellerim titredi be gözüm yaşlandı bunu ona kim yapmıştı. Orası neresiydi? Bir görüntü daha gelmişti onada açıp baktım. Austin'i sandalye'ye bağlamışlar maskeli birisi eliyle barış işareti yapmış ve fotoğrafı bana atmıştı. Hemen hesabın parasını masaya koyup kafeden koşar adımlarla çıktım. Eve tekrardan geri döndüm. Broth'un numarasını tuşladım. Telefon birkaç kez çaldı ve açıldı. Sesim titreyerek Broth'la konuşmaya başladım."Broth." "Alo efendim kanka noldu sesin kötü geliyor." "Biliyorum. Austin'i kaçırdılar bana yardım et Austin'i kaçırdılarsa bayağı güçlü birisi bu kaçıran. Onunla tek başa çıkamam. Emma ve John'a söyleme lütfen."biraz sessizlikten sonra karşıdan ses geldi. "Bleinna o benim kardeşimi öldürdü. Onu bulursam öldürürüm."Hıçkırarak tekrar konuştum."Biliyorum ama lütfen beni birazcık seviyorsan yardım et. Be- Ben onu çok seviyorum bende ona kızgındım fakat onsuz yapamıyorum. Adresi mesaj atıcam 1 saate lütfen attığım adreste ol." Diyerek telefonu kapattım. Broth'a adresi mesaj olarak attım. Ve Austin'in evinde beklemeye başladım.
ARKADAŞLAR TATILDE OLDUĞUMDAN DOLAYI YENI BOLUMU ANCA YAZABILDIM KUSURA BAKMAYIN DIGER BOLUMU BIRAZCIK DAHA UZATIP ERKEN ATMAYA CALISICAM IYI OKUMALAR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ PRENSES
VampireİLK KİTABIM BU KİTABA ÇOK DEĞER VERDİĞİMİ SÖYLEMEK İSTİYORUM. 10.01.2019 tarihinden itibaren bölümler yeniden yazılmaya başlandı. En yakın zamanda yeni yazılan bölümler atılamaya başlanacak sadece beklemede kalın iyi okumalar :) Ana Karakterler: Ble...