MELEZ PRENSES

-MP- Süpriz Ölüm

AUSTİN'İN GÖZÜNDEN

İLK GÜN;

Bu gün onsuz ilk gün ve benim gözüme uyku girmedi her gözümü kapattığımda kabuslar görüyorum. Canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Resmen ergen triplerine girdim ama Bleinna uyanık olsaydı benim böyle olmamı istemezdi güçlü olmamı isterdi bu yüzden bugün okula gidiyorum. Onsuz 1 saat bana zor geliyor onsuz nefes almak istemiyorum. O orada can çekişirken ben bu siktimin okuluna gidiyorum. inşallah kendime sahip çıkarım.

JOHN'UN GÖZÜNDEN

Gözümü yavaş yavaş açtım. Kafamı kaldırdım pencereden baktım. Ormanlık bir evde olduğumu anladım ama göğsüm çok acıyordu bandajla sarılmıştı. Herhalde yanımdaki gece kurdu beni oturduğu eve getirmiş ve yaralarımı sarmıştı. Beni kurtardığı için ona teşekkür etmem lazımdı evi dolaştım ama ev boştu küçük şirin bir eve benziyordu ama işler değişebilir nede olsa o kurdu tanımıyorum.

Kapıdan açtım kapıdan çıkarken ayna gibi bir şeye çarptığımı zannettim. Kafamı eğerek kapının girişine baktım. Kapının önüne geçit büyüsü yapılmıştı. Yani anlaşılan evde tıkalı kalmıştım. Pencereleri'de denedim fakat pencereler kilitliydi. Resmen evde tıkılı kalmıştım. Mutfağa oturdum. Bir bardak su koydum fakat genzimi yakan bir şey kokuyordu. Suda kurtboğan vardı. Sinirle bardağı masanın üzerine fırlattım. Yatağa tekrar sinirle gidip oturdum ve gece kurdunun gelmesini bekledim. Beklerken gözlerim yanmaya başladı. Başımda hafiften dönünce kendimi yatağa bıraktım. Birden başımda şimşekler çakmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve tekrardan o haşır neşir olan siyahlık.

BROTH'UN GÖZÜNDEN

Bugün evden 3 kişi çıktık. John ve Bleinna nerede bilmiyoruz. Okula gidince Austin'e sormayı planlıyorum eğer bilipte söylemiyorsa gece kurdu dinlemiyicem karşısına son nefesime kadar savaşıcam. Okul kapısından içeri girdik. Kantine oturup ben,Emma,Carl tartışmaya başladık.

"Emma sen sınfındakilere sor gerekiyorsa zorla birşeyler öğrenmeye bak."

"Tamam Broth'da John'u da sormayı unutmayın o benim abim sonuçta biliyorsunuz."

"Emma ben ve Broth senin diğer abileriniz merak etme sorucaz inşallah buluruz ikisinide."

Sınıflara dağıldık Emma ile konuşurken Austin'e ben sorarım Bleinna'nın nerde olduğunu dedim. Ders bitip teneffüs zili çaldığında oturduğum yerden fırladım şuanki ilk işim Bleinna'nın nerede olduğunu öğrenmekti. Sınıfa girdim Austin kafasını sıraya gömmüş kulaklığıda takmış keyif yapıyordu. Kapşonunuda takmış içimden neyse diyerek omzuna dokundum kafasını kaldırdı hemen sorumu sormak istemiyordum ilk olarak
"Selamun Aleyküm.Napıyorsun Austin? "

Esneyerek kan toplamış gözleriyle bana baktı.

" O mağarada cansız baygın yatarken ben daha ilk günden ölüyorum."

" Kim mağarada cansız yatıyor. Hangi mağara ve daha ne kadar yatıcak Austin açık konuş lan biraz."

" Ölüyor ulan ölüyor. Büyülü ok yüzünden ölüyor benim sevgilim ve elimden hiç birşey gelmiyor. Lanet olsun."

" Ne büyülü oku lan naptın Bleinna'ya!"

Diyerek kükredim. Sınıftaki herkes bizi izliyordu Austin'in kalp atışı çok yavaştı sanki kendini tutmuyor hatta sinirlenmemişti bile bunu fırsat bilip pençemi yüzüne doğru salladım. Fakat kolumu tutup ters çevirdi kolumu kırıp beni okul tahtasına fırlattı. Kolumun acısından kurtlaşmaya başlamıştım tamamen kurda dönüştüğümde tahtayı üstümden Austine fırlattım. Austin rahatça gelen tahtayı savuşturdu. Gece kurdu yüzünü gösterdi ve bana emir vermeye başladı son ses kulaklarımda uluma sesleri ve bağlılık yemini etmemi istiyordu. İstemeden önünde diz çöktüm çünkü genlerinde alfalık vardı ve kurdum ithat etmek için çıldırıyordu. Dizlerimin üstüne çöktüğümde Austin'in elinden siyah dumanlar çıkıyordu bana iyice yaklaştı kulağıma doğru eğildi ve bana kalınlaşmış kurt sesiyle hırlayarak:

"Benim sevdiğim kadının saç teline zarar gelse veya saçından tek bir tane saç kopsa tüm avcıları,tüm vampirleri ve bana düşman olan tüm herşeyi gözümü kırpmadan öldürürüm sakın beni bu konuda suçlama! Yoksa senin için iyi olmaz Broth. Sana ilk ve son uyarım."

Saygıdan dolayı ağzımı açamıyorum demek isterdim ama saygıdan değil bunları söylerken kalbi doğru sölüyordu diye düşünürken Carl pençelerini Austin'in karnına soktu. Austin hızlı bir şekilde karnındaki pençeyi ters bir haraketle kırdı. Carl acı içinde bağırırken ben yerde yatıyordum kalkamıyordum. Austin Carl'ı boğazından tutup havaya kaldırdı yüzüne sert bir yumruk attı ve Carl'ın boynunu kırdı!

Son gücümle ayağa kalkmaya çalışıyordum. Bağırıyordum ağlıyordum.

"Lan yardım edin kardeşim. Kardeşimi öldürdün sen!(Ağzıma gelen tüm küfürleri sayıyordum. Hem acıyan kolumu tutuyordum hemde kardeşimin kafasını dizlerime aldım alnımı alnına koydum.)Austin seni bunları yaptığına pişman edicem seni öldürücem orospu çocuğu! Son gücümle kükredim tüm kurtların beni duyup,işitip, acımı paylaşmalarını istiyordum. Bu yaptığı kurt yasalarına aykırı bunların hepsini alfaya söylicem ve kardeşimin intikamını alıcam! Dikkatli ol Austin çok büyük bir düşman edindin.