Bölüm 17

184 7 0
                                    

"Sahi arkadaş, bir nebze de olsa ben sana kendi meselemi anlattım, seninkini hiç konuşmadık. Böyle bir düş gördüğüne göre hâlâ unutamadığın biri var demek ki? Biraz anlat bakalım kendini." 

"Ne anlatayım ki? Pek güzel bir hikâyem yok. Birkaç sene önce evlenme hayalleri kurduğum dünyalar güzeli bir kız vardı. Ancak hayatımın bu kötü gidişatı yüzünden ayrılmak zorunda kaldık. Onu hâlâ unutamadım. Biz birbirini tamamlayan iki parça gibiydik. Bu sebeple onun da kalbinin hâlâ bana ait olduğunu düşünüyorum. Gel gelelim, ben bu hâldeyken ona nasıl güzel bir gelecek vaat edebilirim ki? Durumum ortada." 

"Öyle deme. Sen benden daha gençsin ve önünde nice fırsat var. Hem bak, anlattığın rüya belki de bir işarettir, olamaz mı?" 

"Kim bilir, belki de bir işarettir. Bunu çok isterim."

Bu lafın ardından kısa bir suskunluk oldu. Kenan'ın gözleri zemine dalmıştı. Belki de bu rüyam ona kendi ailesini hatırlatmıştı. Durumun böyle olması ihtimaliyle kafasını dağıtmak adına sordum: 

"Sahi, siz ne tarz rüyalar görüyorsunuz Kenan?" 

Kenan gözlerini zeminden çekip düşünce evreninden çıktı. Ardından oturduğumuz yere doğru yaklaşan az önceki adama anlık bir bakış attı. 

"Biz genelde ütopik hayaller görüyoruz. Yaşanması pek de muhtemel olmayan şeyler." 

Bunu söylediği sırada adama baktı. 


Hayalet Tren(KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin