13.BÖLÜM(En iyi arkadaş)

6 2 0
                                    

Odaya girdim ve kendimi direk yatağa attım.Zaten dün gece ağlamaktan hiç uyuyamamıştım.Uyandığımda gözlerimi açtım ama bulanık görüyordum.Tam anlamasam da başımda biri vardı ama bu Ilgın değildi.Gözlerimi tam açtığım da bunun Aren olduğunu anladım.Hemen yataktan kalktım üzerimde hala okul forması vardı ve Aren'e bakarak"Senin burada ne işin var hemen git burası kız yurdu"diye Aren'e bağırdım.Bana yaklaşıp beni öptü sıcaklığı bana iyi geliyor ve can veriyordu ama bana yaptıklarını hatırlayınca dudaklarımızı ayırıp bu onu ittim."Ne oluyor Arya? Ne var bu kadar kızacak sadece beyaz bir yalan."dedi."Pardon Aren bey ama ben hayatımda beyaz yalanlar istemiyorum"diyerek odadan gitmesi için yatağın üzerindeki  duran siyam deri ceketi ona fırlattım o da ceketi yerden alıp odadan çıktı.Nefes nefese kaldım.Ilgın"Ben bir şey görmedim merak etme.""Sen mi onu buraya getirdin?"dedim sinirle.Ilgın gözlerini açarak"Yo ben geldiğimde o zaten buradaydı saçını okşuyordu herhalde Çağanla sizi takip etmiş sen gittikten sonraki derslerde yoktu."dedi.Gözlerimi fal taşı gibi açarak"Yuh ya"dedim bu arada Ilgın bana imalı imalı gülüyor ve sinirlerimi bozuyordu.Yastığımı yatağımın üzerinden alıp  Ilgın'a fırlattım Ilgın eğilince yastık yüzüne gelmedi."Ne var kızım ya doğruları söylemekte mi suç?"dedi.Gözlerimi devirerek Ilgın'a dikkatlice baktım."Aa senin  Çınarla buluşman gerekmiyor muydu"
"Yo."
"Yok yok sen bir git sevgilinle buluş iyi gelir bugün yorulmuşsun."
"İyi tamam hem bende onu özledim dur bir arıyımda buluşalım."
Oley be Ilgın gidiyor biraz kafa dinleyebilirim.Off çok zekiyim ben ya nasılda ikna ettim.
Ilgın gittikten sonra en pahalı varlığım olan bilgisayarımı elime alıp film izlemeye başladım şu an galiba sevgilisinden ayrılıp bir elinde peçete bir elinde çikolata olup ağlayarak film izleyen kızlar gibiyim diye düşünerek.Filmi kapattım.Keşke Ilgın'ın göndermeseydim diye düşündüm ve yatağa yatıp hayal kurmaya başladım.

Ilgın'ın bakış açısından:

Arya'nın beni kovmasından sonra bende Çınar aradım.Zaten bende onunla buluşmak istiyordum ama Arya bugün çok kötü bir gün geçirdi onun yanında olmalıydım diye düşünürken o beni kovdu.Çınar'a buluşalım mı diye aradığım zaman bana işi olduğunu ve bugün bulaşamayacağımızı söyledi.Biraz kızsam bile  bozuntuya vermeden konuşmayı toparladım ve kapattım.Yolda boş boş dolanıyordum yurda gitsem olmaz Arya yalnız kalmak istiyor ben şimdi ne yapacağım diye düşünürken biri gözlerimi elleriyle kapattı kim olduğunu tahmin ederken önce Arya diye düşündüm belki kovduğu için pişman olmuştur diye düşündüm zaten yurdun yakınlarındaydım."Arya"dedim "Demek Arya "diye bir erkek sesi duydum ve gözlerim açıldı.Dönüp baktığımda bu Çınardı demek bana şaka yapmış ,hemen yanına gittim"Ay benim romantik öküzüm"diye yanaklarını sıktım."Ben de sana o kadar çiçek almıştım"deyip bana bir gül uzattı gülü koklayıp gülümsedim tam önümde duruyor ve o güzel yeşil gözleriyle bana bakıyordu.Diğer tarafa doğru kafasını döndürdüğünde yanağına doğru yaklaştım tam öpecektim ki kafasını döndürdü ve beni kendine çekti dudaklarımız birleştiğinde içimde  kelebekler uçuyordu.Şu an deprem de olsa kıyamet kopsa da umrumda olmazdı.Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında ona gülümsedim o da bana o muhteşem beyaz dişleriyle gülümsedi.Dudağına benim rujum bulaşmıştı ellimi dudağını temizlemek için kaldırdığım da ellimi öptü ve bıraktı bende bulaşan ruju temizledim.Ben bu adamı çok seviyorum ve kaybetmeyede niyetim yok artık o benim yaşam sebebim ,annemden görmediğim ilgiyi ondan gördüm.Annem ve babam ben 12 yaşındayken ayrıldı ve benim velayetimi de lanet olsun ki anneme verdiler.Anem ben 13 yaşıma girdiğimde iğrenç bir adamla evlendi.Adam anneme göre fazla büyük yaştaydı ve annem evde olmadığı zamanlar da bana yaklaşmaya çalışıyordu.Pislik herifin tekiydi ve her gün içerdi.Anneme ne kadar durumu anlatsam da o adamdan ayrılmadı hatta dediklerime de inanmadı.Ben de İzmir'e okuma bahanesiyle gelerek onlardan uzaklaştım ne annemi ne de o adamı  görmek istiyorum artık canları cehenneme.Artık Çınarım var .Bu hayatın bana dersi sana değer vermeyip önemsemeyenleri sende önemsemeyeceksin oldu Çağan da bunun bir kanıtı.Çınarla bir kafede oturup bir şeyler içtik ve yedik saat geç oldu bahanesiyle yurda gitmek için Çınardan ayrıldım aslında bir yanım ayrılmak istemesede diğer yanım Arya'yı merak ediyordu.Hızlı hızlı adımlarla yurda gittim beynim kendi içinde saçma saçma senaryolar yazıp oynuyordu çünkü Arya bu aralar hiç iyi değil bir yandan geçmişti bir yandan Aren bir yandan yeni bulduğu teyzesi. Ben herhalde onun yerinde olsam çoktan pes edip bu yaşam savaşını kaybetmiştim ,o gerçekten çok güçlü bir kız.Yurda girip odaya çıktım Arya yatakta uyuyordu.
Arya'nın Ağzından:
Teyzemle İstanbul'a gitmem için sadece iki gün kalmıştı ve ben bu süreç içerisinde yine Aren'i çekeceğim. Aren ben ondan uzaklaşmak isterken bana yaklaşıyor. Tamam onu seviyordum ama sadece "dum". Bana yaptıklarından sonra onu tekrar affedeceğimi sanmıyorum. Bana çok acı yaşattı ve o da bunları yaşamayı hak ediyor  diye düşünüyorum. Bu zamana  kadar bu kadar acı çektikten sonra onun yüzünü bile görmek istemiyorum ayrıca yalansız bir hayat istemem çok mu ? Odanın kapısı açıldığında Aren gelmiştir diye heyecanlandım ama gelen Ilgın'dı. Keşke bana söylediği yalan için mantıklı bir açıklaması olsaydı. O ise bana bu kadar kızmamın mantıksız olduğunu söylemekle yetiniyor. Ne kadar onun yüzünü görmek istemediğimi söylesem de onun gözlerinin içine baktığımda kaybolup eski çilek bahçeme dönüyorum. Neyse ya bunları konuşmanın şu an hiç önemi yok. Ben bir karar aldım ve bu kararın arkasında durmak zorundayım. Buraya bir daha dönmemek üzere İstanbul'a dönüyorum. Buraya Nasıl geldiysem öyle dönüyorum. Eski şehrim beni bekler. Bekle beni İstanbul! Arya tekrar geliyor sana. İç sesimle muhabbetimi bırakıp Ilgın'a geri  döndüm. "Birilerine bir şeyler olmuş?"dedim gülerek Ilgın'a"Asıl sana bir şeyler olmuş gülüyorsun"dedi gözlerimi devirerek "Sen de benim mutsuz olmama alıştın artık bakıyorum" "Tabiki alışmamak elde değil o kadar zamandır"dedi. Şaka maka iki gün sonra gidiyorum burdan. Ilgın'ı geride bırakmak istemiyorum. Ilgın'a dönüp "Seni bırakıp İstanbul' a dönmek istemiyorum. Artık bunca gün arkadaşlığımızdan sonra bana bir kıyak geçip Günce'yi benim yerime halledersin. Sustur artık o kızı. İyice kalktı bir tarafları. " deyip güldüm. O da bana güldükten sonra ona sarıldım ve anın tadını  çıkardım.

Karanlık bir odayken sen benim için , sevgimiz bir ampul gibi aydınlattı bizi. İşte o ampul senin gözlerin benim de o gözlerde kayboluşum...

Gölgemdeki AydınlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin