En sonunda kalacağım yurdu buldum,kapısının önünde biraz dikildim.Derin bir nefes alırken birisi keyfimin içine balıklama dalıp "Bir şey mi isteyeceksiniz?"diye sordu.Sese doğru döndüğümde yaşlı , tombul ve kılık kıyafetine bakıldığında güvenlik olduğu anlaşılan adamı gördüm."Ben, bu yurtta kalacağım artık."diye çıktı ağzımdan kelimeler.Yaşlı adam sevecenlikle"Aaa!Öylemi geç bakalım içeri tatlı kız"diye bana küçük kız gibi cevap verdikten sonra kapıyı işaret etti.İçimden adama ben küçük değilim diye söylendim.
En sonunda yurda çıkan beyaz ve sık merdivenleri aşarak yurda girdim.İçeri girdiğimde tüm gözler bana toplanmıştı.Biraz utansam da aldırış etmeden danışma yazan bölüme doğru ilerleyip odamı sordum.İçerideki kadın "Ilgın!Bak yeni oda arkadaşın hadi onu odanıza götür de yerleşsin bakalım." dedi .Adının Ilgın olduğunu öğrendiğim kızla iyi anlaşacağımızı düşündüm.Merdivenlerden çıkarken bavulumu taşımakta zorlanıyordum.Ilgın bunu anlamış olmalı ki direkt bana yardım etti.Ona sanki şimdiden ısınmıştım.Odaya girdiğimde pencereden içeri sızan güneş ışıkları gözümü aldı.Güçlükle odadaki eşyalara baktım.İki yatak vardı ve odada çoğunlukla gri renk hakimdi.Eşyalarımı tozlanmış bavulumdan çıkarıp Ilgın 'la beraber dolaba yerleştirdik.Akşam yemeği vakti geldiğinde karnımın guruldadığını anladım.Beraberce akşam yemeğini yeyip odamıza çıktık.Odada yatakların üstünde bağdaş kurup oturduk.Ona hayat hikayemi anlattım.Yetimhanede kaldığımı öğrendiğinde yüz ifadesi değişmişti.Ayrıca hikayemi anlattığımda bana acımıştı , ama ben ne acınmak ne de küçük düşmek istiyorum.Biraz daha konuştuğumuzda aynı okulda olduğumuzu öğrendik.Bana biraz okuldan bahsetti.Bahsetti derken bulaşmamam gereken kişilerden bahsediyorum.
Sabah olduğunda yeni okul heyecanından birinci sınıflar gibi erken kalkıp hazırlandım.O kadar heyecanlıydım ki kahvaltı bile yapmadım.Oysa yetimhanedeki yemeklerden daha güzeldi ama işte heyecandan bir şey yiyemedim.Ilgın ile beraber okula koyulduk.Okula giriş kapısında derin bir nefes alıp içeri adımımı attım.
Biraz arkadaşlarla ısınmaya çalışırken okulun zili acı bir siren sesi gibi çaldı.Herkes sınıflarına dağılırken müdür beni çağırdı.Müdürün arkasından giderken onun diğer izlediğim dizlerdeki müdürlerden farklı olmadığını anladım.Müdür bir odaya girdiğinde ben de girdim.Anladım ki bu benim yeni sınıfımdı.Ben sınıfa girince bütün gözlerin bana dikiliğini görüp başımı aşağı eğdim.Müdür beni tanıtırken ağzından YETİMHANE çıktığında kafamı ona doğru kaldırıp gözlerinin içine şiddetle baktım ve onu gözlerimle öldürdüm.Sonra beni boş olan bir sıraya yönlendirdi.Yanımda gözleri masmavi olan ,gözlerine baktığımda içinde kaybolup daha hiç çıkmak istemeyeceğim bir çocuk...Bu hissettiğim yoksa ilk görüşte aşk mıydı?Off!Ne saçmalıyorum yaa ben.Hem o çocuk bana bakar mı?O kim ben kim.
İlk dersimiz Biyoloji idi.Biyoloji Hocasını gördüğümde dilim tutuldu.Biyoloji Hocası olabildiğine genç , esmer ,deniz gözlü , kısacasıyla bildiğin çakma Adriana Lima misali :)Ders sonunda zil çaldığında hoca hemen eşyalarını toplayıp gitti.Sanki bir yere yetişmeye çalışıyor gibiydi.Tam sınıftan çıkarken arkadan birinin "Hişt!Yetimhane gülü,tanışalım mı?"diye seslendiğini duydum,ardından onca benimle dalga geçen sözler.Hemen kot ceketimi alıp sınıftan çıktım.Okulun bahçesine çıktığımda arkadan bir elin kolumu sertçe tuttuğunu fark ettim.Dönüp baktığımda yanımda oturan yakışıklı çocuğu gördüm.Hemen gözlerine baktım ve gözlerine hapsoldum.Ben iyice dalmışken romantizmi bozan siren sesi çaldı.
Sınıfa doğru ilerlerken aramızda şöyle bir konuşma geçti;
Çağan:Sen bizim sınıftakileri takma.Kendilerine dalga geçecek birilerini arıyorlar zaten.
Arya:Takmıyorum zaten.Hiç biri umurumda değil.Yetimhanede büyümem onlar için dalga geçme sebebi olabilir.
Çağan:Benden çekinmene gerek yok.Ayrıca sen çok güçlü bir kızsın ve de onların seninle dalga geçme hakları yok.Eğer bir daha dalga geçerlerse karşılarında beni bulurlar.
Sonra beraber sınıfa girdik.Oturduğumda kalbim sanki yerinden çıkacak gibi hızlı atıyordu.Galiba hayallerimdeki beyaz atlı prensi bulmuştum.(Hayırr.Saçmalama Arya!Kendine gel.Çocuk sana bir yüz verdi diye maymun gibi koynuna mı atlayacaksın?) diye kendimle olan iç savaşımı bitirmeye çalıştım.
Okul bittiğinde sınıfta dalga malzemesi olmamak için Ilgın'ı da alıp kendimi okuldan dışarı attım ve yurda doğru yürümeye başladım.
Yeşilin bir orman , kayboluyorum içinde her zaman. O ormanda buluyorsun beni. Kahve gözlerin ısıtıyor içimi...