MAVİ VE UZAY

46.BÖLÜM:PİŞMANLIK

Seveceğinizi umuyorum.Bol bol yorum bekliyorum.. :)

Herkes, şaşkınlıkla Ali'ye bakıyordu.Selin de şok olmuştu.Donuk bakışları Ali'nin üzerindeydi.Ali'yi ne kadar kırdığının farkına şimdi varıyordu.

Ali, bir kez olsun Selin'in yüzüne bakmamıştı.Tek kelime dahi konuşmamışlardı o günden beri.

Meraklı gözler Ali'yi izlemeye devam ediyordu. Ali, durumu netleştirmek için konuşmaya devam etti:

"Hepiniz şaşkınsınız biliyorum.Ama en doğrusu bu inanın.Herkesin mutlu olması için en doğru karar bu!"

Haluk, bu kararı ani ve anlamsız bulmuştu.Ciddiyetle sordu:

"Birdenbire nerden çıktı bu Ali? Hem Selin ne olacak, burda mı kalacak?"

Ali, cebinden söz yüzüğünü çıkardı.Masanın üzerine bıraktı ve:

"Artık Selin ve ben diye bir şey yok baba!Gidişim de bu yüzden zaten.Beni buraya bağlayan hiçbir şey yok.." dedi.

Bütün gözler Selin'e çevrildi.Selin tepkisiz bir şekilde öylece duruyordu.Gözlerini masanın üzerindeki yüzüğe dikmiş, öylece bakıyordu.

Haluk, aniden ayağa kalktı.Önce Ali'ye daha sonra da Selin'e bakarak:

"Ne olduğunu anlatacak mısınız? Bu saçmalığın nedeni nedir?!" diye sordu yüksek sesle.

İkisinden de cevap gelmedi.Güneş, Selin'e bakarak:

"Bence sen açıkla kızım.En doğrusu bu.." dedi.

Ali, daha fazla dayanamadı.Ayağa kalktı.Babasına baktı ve göz ucuyla Selin'i göstererek:

"O size her şeyi anlatır" dedi ve çıkıp gitti.

Artık bütün gözler Selin'in üzerindeydi.Anlatacaklarını herkes oldukça merak ediyordu.Selin, yavaş hareketlerle başını kaldırdı.Yaşlı gözlerle etrafa baktı. Her şeyi açıklamanın vakti gelmişti..

...

Ali, eşyalarını toplamak için evdeydi.Kısa süredir bu evdeydi ama hayatında önemli yer edinen anılar bu evde yaşanmıştı.En önemlisi de sevdiği kadın. Selin...

Yavaş adımlarla yatak odasına girdi.Gardırobu açtı.Valizi çıkarıp, yatağın üzerine koydu.Elbiselerini almak için tekrar dolaba döndü.Selin'in elbiseleri de orda asılı duruyordu.Acı bir bakış attıktan sonra elbiseleri yerleştirmeye koyuldu.

Gözünün yaşlarını silerken:

"Böyle olmalı, en doğrusu bu" diye söyleniyordu kendi kendine..

Valizini hazırlayıp yatağın yanına koydu.Tam o anda kapı çaldı.Kimseyi beklemediği için şaşırdı Ali.Gidip kapıyı açtı.Gelen kişi Haluk'tu.

"Baba, hoşgeldin" diyerek içeri aldı.

"Hoşbulduk" diyerek girdi içeri Haluk.Onun yüzü de asıktı.Tıpkı Ali gibi...

Koltuklara oturdular.Ali yere bakıyordu.Haluk, elini Ali'nin omzuna koyarak konuşmaya başladı:

"Selin her şeyi anlattı.O sabah aranızda geçen her şeyi.Bak oğlum kızmakta haklısın.Yaşadığınız şey çok ağır.."

"Kızmak.. Kızmak çok basit kalır baba.Ben kızmadım, kırıldım.. Selin, içimdeki herşeyi kırdı benim.Attığı tokattan çok sarf ettiği sözler yaptı bunu"

"O da çok pişman.. Mahvoldu.."

"Ben çok mu farklıyım baba? Bak halime.. Ben iki gündür nefes alamıyorum.Boğulacak gibi oluyorum geceleri.Canım çok yanıyor baba" dedi ve ağlamaya başladı.