26.BÖLÜM:KORKUNÇ GÜN

828 42 6
                                    

Adam, elindeki silahı onlara doğrultarak koltuklara oturmalarını söyledi.

Ali ve Savaş, Güneş hanımı yerden kaldırdılar ve koltuğa yatırdılar.Ardından kızların yanına geçtiler.

Selin ve Nazlı, annelerini o halde görünce çok korkmuşlardı.Bir an önce ayılsın diye dua ediyorlardı.

Silahlı adam işi önceden planlamış olacak ki, çok geçmeden bir arkadaşı daha geldi.O da içeri girdikten sonra kapıyı kilitlediler ve anahtarı ceplerine koydular.

Savaş ve Ali birkaç kez kurtulmak için hamle yapmış olsalar da başaramadılar. Kızların daha fazla korkmaması için sakin olmaya çalıştılar.

...

Meltem, işlerini halletmiş, okuldan çıkmak üzereydi.Ali ve Savaş'tan haber gelmeyince merak etti ve aramak istedi.

Çantası bir hayli karışıktı.Telefonu bulmaya çalışırken önüne bakmadan yürüdü.Tam telefonu bulmuştu ki aniden biriyle çarpıştı.

"Yavaş!! Hayvan!"

Yere savrulan telefonu almak için eğildi. Çarpıştığı genç de yardım etmek için egildiginde Meltem ile göz göze geldiler.

"İyi misiniz?" diye sordu Meltem'e.

Meltem cevap verme gereği bile duymadan çıkışa doğru yürüdü. Genç adam arkasından bağırdı.

"Bu arada adım Emre.." o genç Ali'nin baş düşmanı Emre'den başkası degildi.

"Deli midir nedir?" diye geçirdi Meltem aklından. Cevap dahi vermeden yürüyüp gitti.Emre ise arkasından öylece bakakaldı.

Meltem, hemen Savaş'ı aradı.Cevap. vermeyince Ali'yi aradı. İkisi de cevap vermeyince oldukça endişelendi.

Eve gitmiş olabileceklerini düşündü ve hemen taksiye atlayarak yola çıktı.

...

Rana, olanları Ali'den öğrendikten sonra Haluk'la konuşmaya karar verdi. Buna bir çözüm bulunması şarttı.

Mertoğlu malikanesine geldiğinde Haluk salonda oturmuş düşünüyordu.Yavaşça yanına yaklaştı.

"Yaptığın kötü şeyleri mi düşünüyorsun?"

Haluk, Rana'nın sesiye irkilmisti.

"Abla.. Sen, sen nerden öğrendin?

Rana hanım koltuğa oturdu.Ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Ali söyledi.Ben de belki bir çözüm buluruz diye geldim.Ki bulacağız.."

"Ne bulacağız abla? Nasıl çözülecek?"

"Gidip Güneş'ten özür dileyeceksin.Affedene kadar ugraşacaksın.Bu süreçte ben hep destek olacağım sana"

Tam o anda Meltem, kapıdan içeri girdi. Onlara bakarak:

"Hala, amca. Merhaba" dedi.

"Merhaba kızım.Ali ile Savaş seninle gelmediler mi?" diye sordu Rana.

"Yoo.Onlar Güneş hanımla konuşmaya gitmişlerdi.Eve dönmediler mi daha?"

Haluk, aniden ayağa kalktı:

"Hayır dönmediler.Ne konuşacaklardı?"

"Selin ve Nazlı ile olan durumlarını anlayacaklardı. İkna etmek için.."

"Bu saate kadar ne konuştular?" diye sordu Haluk.

Meltem telefonu aldı, yeniden aradı.

"Hiçbirini telefonuna cevap vermiyor. Korkmaya başladım" dedi telaşla.

MAVİ VE UZAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin