Maggie Harry' nin bu dediğini duyduktan sonra hiç atmadığı yükseklikte bir çığlık attı.
'' Neler oluyor burada Harry?!'' çalılıkların arasından çıkarak böyle demişti Zayn.
'' Zayn sen beni mi izliyordun ha?!''
''Evet, bak sen az önce bu kıza ruh emici olduğunu söyledin. Biz ne konuşmuştuk bunu kimseye söylemek yoktu.''
'' Şu an sende ruh emici olduğunu söyledin. Şimdi hemen gitmeliyiz nasıl bir çığlık attıysa bütün kampı buraya toplayacak Zayn yürü!!'' Harry Zayn'i bileğinden tutup çekiştiriyordu. Zayn Maggie' ye döndü ve şaşırtıcı bir şekilde şöyle dedi.
'' Üzgünüm.''
Maggie nefes nefeseydi bir iki adım geri kaçtı. Donmuştu sanki koşamıyordu.
Harry ve Zayn oradan uzaklaşıp gittiler. Maggie kendini yere attı ve ağlamaya başladı. Tam o sırada Cody gelmişti.
'' Mag bitanem iyi misin?''
'Bana bak hiç iyi değilim hemen şimdi buradan gidiyoruz duyuyormusun beni! Canımı yolda bulmadım o güvendiğin aptallar ruh emici olduklarını söylüyor. Supernatural ya da Harry Potter dakiler iğrençti. Eminim bunlar daha iğrençtir.!''
'' Sen ne içtin? Kendine gel burada kimse yok sana gidelim mi diye sorduğumda hayır demiştin.''
'' Şimdi evet diyorum. Ayağım çok acıyor gitmek istiyorun seninle ya da sensiz.!''
'' Ayakkabıların nerede ve birlikte gidiyoruz ama sabah! Gel kucağıma. Bu halde yürüyemezsin.''
Maggie küçük bir çocuk gibi baktı Cody'e. Ve kucağına oturdu. Bir kaç kampçı da oradaydı. Ve birlikte kamp alanına döndüler. Maggie olan biteni Cody' e anlattı . İnanması zordu tabii.
'' Rüya görmüş olbilirmisin Mag?!''
'' Oradan rüya görmüş gibi mi duruyorum Cody!'' dedi Maggie ayaklarını göstererek.
'' Peki, neden ayakkabı giymedin?''
'' Çünkü zamanım yoktu bende ayakkabısızı koştum. Şey, biraz uyumak istiyorum. Ama yanımdan gitmeyeceğine söz ver.''
'' Asla gitmeyeceğim ve yarın sabah da gidiyoruz buradan.''
'' Teşekkür ederim Cody'' dedi Maggie ve kendini Cody' nin bacaklarına bıraktı.
Cody Maggie' nin dediklerinin mantıklı olup olmadığını düşünmeye başladı. Gerçekdiler ya da değildiler. Maggie' yi burada daha fazla korkutmak istemiyordu Cody.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
''Mag hadi kalk gitme vakti.'' dedi Cody Maggie' yi sarsarak.
'' Bencede gitme zamanı hiç durmayalım hemen gidelim.''
'' Tamam prenses gitmek için çadırı toplamak gerek.''
Çadırı toplamışlardı. Çantaları sırtında gitmeye hazırdılar ve yola çıktılar. Ve herşey daha yeni başlamıştı. Biraz ilerlerdikten sonra yollarına Louis ve Liam çıkmıştı. Louis sinsi bir gülüşle şöyle dedi.
'' Oww çocuklar gitmek için biraz erken değil mi ha ?''
Maggie ağzı açık onlara bakarken bir anda arkasına dönüp koşmaya başlayacaktı ki Niall ve Harry durdurmuştu onu. Cody olanları izliyordu büyük bir şaşkınıkla. Belkide Maggie gerçekten doğru söylüyordur diye geçirdi içinden.
'' Yeter bu kadar ne istiyorsunuz benden be o kızı öldürmedim anlamıyor musunuz?!''
'' Neden bu kadar sinirlendin ki Mag? Hiç canını yakmayacağım inan bana iki dakikacık, sonra bedenin senin olsun TABİİ İŞE YARARSA''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feel Us
FanfictionSessizliğini koru ve kaç. Aşk seni yakalayabilir. Beklenmedik zamanda, beklenmedik mekanda. Aşk seni verebilir. Beklenmedik birine, beklenmedik şekilde. Aşk seni öldürebilir. Beklenmedik okla, beklenmedik adamla. O aşkı yenebilir. Beklenmedik ölümle...