''Zayn üzgünüm öyle demek istememiştim. Ve be..ben kötü biri değilim biliyorsun.''
Zayn hızla oradan uzaklaşırken bir an dönüp arkasına Maggie' ye baktı.
''Seni gerçekten anlamıyorum. Seni seven, sana değer veren birinin kalbini kırıp sonrada üzgünüm mü diyorsun. Afedersin ama kötü olup omadığın konusunda endişeliyim''
Maggie yürüyüp giden Zayn'in kızdığını ses tonundan anlamıştı. Alınmıştı. Alınmıştı ama suçluluk duygusunu da hissedebiliyordu. Kalbinin acıdığını hissetti. Öylece kalmıştı yolun ortasında.Havadan dolayı soğumuş yüzüne dökülen gözyaşları yanaklarını gıdıklıyordu. Eliyle yüzünü temizledi. Kafasını sağa sola salladı.
''Söz verdin Mag, kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğine söz verdin.''
Sanki ölen Cody hergün Mag'in içinde canlanıyordu. Ve ona verdiği sözleri yerine getirecekti. Mag ayaklarını zar zor sürükleyerek okula girdi. Önüne bakmadan ilerliyordu.
''Oooopss! Yavaş olun bayan.'' Mag kafasını kaldırıp önünde duran çocuğa baktı.
''Afedersin'' Çocuk tek kaşını kaldırıp kırmızı dudaklarıyla gülümsedi.
'' Ya affetmezsem.''
Mag offlayıp çocuğun kolunu elinin tersiyle hahihçe itip yürümeye başladı. Çocuk Mag' in arkasından bağırıp birşeyler söyledi.
'' Neyse, konuşmayı sevmiyor olmalısın. Bu arada ben Dave.''
Mag çocuğu dinlememişti. Çünkü o sırada beyni Zayn'e bu ana kadar yaptığı haksızlıkları, terbiyesizlikleri ona hatırlatma çabalarındaydı. Ama Maggie egosunu yenemiyor, hep Zayn' in ona ettiği hakaretleri hatırlatıyordu. Bu şekilde sınıfa girdi. Ruh emiciler Maggie'yi yiyecek gibi bakıyorlardı. Onları umursamıyordu çünkü sadece bakmakla yetineceklerini biliyordu. O sırada Kendall. Maggie'nin önüne atladı.
''Burada her ne oluyorsa bana anlatıyorsun, en baştan! Ve hemen!''
Mag umursamaz bir şekilde cevap verdi.
'' Öğretmen geliyor Kendall.''
''Beni delirtme bir dersten hibirşey olmaz.''
Kendall, Maggie'yi tutup dışarı itti. Mag pes edip 40 dakika boyunca şu ana kadar başından geçenleri Cody'i kimin öldürdüğünü, o beşinin bir ruh emici olduğunu, Zayn'in ondan hoşlandığına dair herşeyi anlattı. Kendall hiç şaşırmamış gibiydi.
''Şimdi şu anlattığın mükemmel kurgudan kurtulup gerçekten ne olduğuna geçebiri miyiz?'' Mag şaşırmıştı.
'' Sen şaka yaptığımı filan mı düşünüyorsun! İster inan ister inanma sana herşeyi -gerçekleri- anlattım. Arakadaşına güvenip güvenmemek san kalmış.''
''Bak sana güveniyorum ama böyle şeyler filmlerde olur tatalım. Sana gelip ben böyle birşey anlatsam sen ne kadar inanırsın ki.''
''Ben de gerçek olmadıklarını sanıyordum ta ki o bok beyinli Niall onun ruhunu emene kadar. Gördüm onu. Yemin ederim gördüm! Bunu bana yapma zaten yeni toparlanmaya başladım.''
Mag ağlamamak için zor tutuyordu kendisini.
''Tamam sen üzülme san güveniyorum. Herneyse okuldan kaçmaya ne dersin?''
Kendall Maggie'nin ellerini tutup gülümsedi. Maggie' de sinsice tek kaşını havaya kaldırdı.
''Varım. Ve yüzmeye gidelim olur mu ihtiyacım var.''
''Sen nereyi istersen...''
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
''Buraya uzun süredir uğramıyordum. Özlemişim.''
''Biliyorum.'' dedi Kendall kendi dolabından aldığı mayolarını giymeye giderken. Mag' de dolabını kapatıp üstünü değiştirmeye gitti. Kendall uzun boylu, hoş fizikli, turuncuya kaçan arkası ve sağ tarafı kısa, sol tarafı uzun saçlı, yeşil gözlü ve büyük çerçeveli gözlükleriyle çok havalı ve şeker bir tarza sahipti Mag üstünü değiştirip havuza yaklaştı. Havuzda şu saatte kimse olmazdı genelde. Kendall' da arkadaşının biriyle konuşuyordu telefonla. O sırada Mag hızlı bir şekilde suyta atladı. 200 m. yüzmek bir süre sonra can acıtıcı olsada Mag yüzmeye başladı. Yüzmeyi bıraktığında nefes nefeseydi. Kendall ise onu alkışlıyordu.
''Çok iyiydin yine. Hatta iyinin ötesinde.''
Mag havuzun kenarında duruyordu. Kendall'ın havuza girmediğini farkedip avucuna su alıp Kendall'ın yüzüne doğru fırlattı. Kendall' ın daha çıkarmadığı gözlükleri ıslanmıştı.
''Oww demek savaş istiyoruz, peki.'' Kız gözlüklerini çıkarıp havuza atladı. Uzun süre havuzda birbirleriyle eğlendiler.Kendall havuzdan çıkıp Mag' e de çıkmasını söylerken telefonları kontrol etmeye gitti.
''Mag bir mesajın var. Bak şuna.'' Kendall hala havuzdaki Mag' e telefonu uzattı. Mag telefonla havuzdan çıktı. Mesaj bilmediği bir numaradandı. Mesajı açıp okumaya başladı.
'Bana yardımcı oluyordun!'' Bir de fotoğraf vardı. Mag mesajı anlamaya çalışırken fotoğrafı gördü. Mag donakalmıştı. Telefonu elinden yere düşürdü. Başının dönmeye başaldığını hissetti. Bir iki adım ileriye gitmeye çalışırken kaygan zemin onun ıslak ayaklarıyla birleşip hızlı bir şekilde düşüp havuza yuvarlanmasına sebep oldu. Mag'in bilinci kapanmadan önce tek hatırladığı şey İLK DEFA BU KADAR ÇOK KORKTUĞUYDU.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feel Us
FanfictionSessizliğini koru ve kaç. Aşk seni yakalayabilir. Beklenmedik zamanda, beklenmedik mekanda. Aşk seni verebilir. Beklenmedik birine, beklenmedik şekilde. Aşk seni öldürebilir. Beklenmedik okla, beklenmedik adamla. O aşkı yenebilir. Beklenmedik ölümle...