Zayn şaşkın ve korkuyla bakan gözlere dalmıştı. Ta ki Maggie' nin çığlığını duyuncaya kadar...
Bir anda kendisini Maggie' nin üstünden attı. Tan b usırada diğer çocukları da gelmişti. Niall ellerini iki yana açarak diğerlerine '' Durun! '' dercesine baktı. Maggie yüzünde ve bacaklarında hissettiği yanma ve acı hissine rağmen hızlı bir şekilde ayağa kalkıp koca ormanın derinliklerine koşmaya başladı. Zayn ise ne yapacağını bilmez bir halde Maggie' nin peşinden koşmaya başladı.
Maggie bir süre tüm hızıyla koştuktan sonra başı dönmeye başladı, ayakları artık onu taşıyamıyordu ve elleri titriyordu. Yüzündeki yaraların kanları boynundan aşağıya süzülüyordu. Maggie elini bir ağaca dayadı. Maggie sertçe yere çarptıktan sonra enson hatırladığı şey Zayn' in koşarak ona gelişiydi. Orman gitgide siyahlaşıyor ve tüm şiddetiyle dönüyordu...
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
'' Mag bebeğim iyi misin, beni çok korkuttun! ''
'' Anne lütfen sakin olur musun ? Başım, başım çatlıyacak gibi.''
Maggie bunları söylerken etrafına bakındı. Anlaşılan hastanedeydi. Annesi kaşlarını çattı.
'' Sen bide yüzünü gör! ''
'' Çok mu kötü? ''
'' Berbat! ''
'' Hey, hey anne yüzümde kalıcı bir yara yok değil mi? ''
Maggie yattığı yataktan hızlıca doğruldu.
'' Endişelenme, yüzün sadece çizilmiş. Yüzeyselmiş bir iki haftaya geçer dediler.''
Maggie gözlerini devirdi.
'' Buna sevindim.''
'' Bence hiç sevinme bu şekilde okula gitmek sinir bozucu olacaktır ve bu arada nasıl becerdiysen dizlerinde berbat.''
'' Owww... Anne yapma. Herneyse beni sen mi buraya getirdin?''
'Hayır, ormana birlikte gittiğin arkadaşın getirdi.''
'' Ne, ha ha evet, eveeet o.''
'' Neden bu kadar şaşırdın ki?! '' annesi endişelenmişti.
'' Hiç sadece unutmuş olmalıyım.''
'' Hala burada bekliyor, ben ona uyandığını söyleyeyim.''
Maggie' nin annesi ayağa kalkıp kapıya yürüdü. Çıkmadan önce geri dönüp şöyle dedi.
'' Ve, bu arada hoş çocukmuş.''
Maggie annesi kapıyı çarparken birşey demişti.
''Anne onu sakın içeri alma! ''
Maggie' nin annesi büyük bir ihtimalle onu duymamıştı ve Maggie bunun farkındaydı.
Beş on dakika sonra kapı yavaşca açılmaya başladı. Maggie korkuyordu ve korkması çok normaldi. Gelen kişi elbette Zayn' di. Sakince araladığı kapıdan başını içeri soktu. Bir eliyle kapının kolunu tutarken Maggie' yi süzdü. Başını eğerek yürümeye başladı.
Maggie bir anda yataktan kalkmaya çalıştı. Zayn bunu görünce hızını artırdı. Maggie' yi belinden yakaladı. Maggie titriyor ve ağlıyordu. Zayn Maggie' nin yara bere içindeki yanaklarını ellerinin arasına aldı. Titrek ve suçlu bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
'' Sakin ol. Korkma benden lütfen. Mag, Mag bana bakar mısın !? Sana asla birşey yapmayacağım. Yapamam ki. Sen olduğunu bilmiyordum. Özür dilerdim. Sakin, sakin ol bebeğim. ''
Maggie hala titriyordu. Kendisini sıkmayı bıraktı. Sertçe Zayn' in ellerini tuttu ve yanaklarından aşağıya indirdi. Korkmasına rağmen dişlerini sıkarak ciddi bir şekilde konuşmaya başladı.
'' Çık git, yoksa çığlık atarım! ''
Zayn, Maggie' yi üzmek istemiyordu. Maggie' nin yatığı yataktan kalktı ; kapıya birkaç adım varken tüm vücuduyla birlikte geri döndü.
'' Seni seviyorum.''
Zayn hızlı bir şekilde çıkıp gitti. Maggie önüne gelen saçlarını arkasına ttı, kafasını kapıya çevirdi ; hafifçe sırıttı ve içinden geçeni bir anda sesli bir şekilde tekrarladı.
'' BEN DE.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feel Us
FanfictionSessizliğini koru ve kaç. Aşk seni yakalayabilir. Beklenmedik zamanda, beklenmedik mekanda. Aşk seni verebilir. Beklenmedik birine, beklenmedik şekilde. Aşk seni öldürebilir. Beklenmedik okla, beklenmedik adamla. O aşkı yenebilir. Beklenmedik ölümle...