Nazım Moskova'da hastalanarak hastaneye yatırılır. Galina orada çalışıyordur. Hastane koridorunda Nazım'ın yanına gider ve "Siz Nazım Hikmet misiniz?" diye sorar. Nazım elini Galina'nın omzuna koyar ve " Evet. Lanet olsun, hasta oldum." der. Bunun üzerine Galina Nazım'a "Nazım Hikmet bir şeyiniz yok, iyileşeceksiniz." der ve onu odasına götürür. Birçok hastası olmasına rağmen Nazım'ı sık sık ziyaret eder Galina. Nazım'la birbirlerine sorular sorarlar. Bir gün Galina nöbetteyken Nazım elinde daktilosuyla Galina'nın odasına gider ve ona "Benimle geliyor musun? Yoksa gelmeyip beni ölüme mi terk ediyorsun?" diye sorar. Galina önce Nazım'la gitmek istemez. Ama Nazım ısrar eder ve Galina'nın annesine onu yanında götürmek istediğini söyler. Annesi ilk önce izin vermez. Ama Nazım onu ikna eder ve Galina'yla bir eve yerleşirler. Nazım ve Galina birbirlerinden hoşlanıyorlardır. Galina taşındıkları evde Nazım'a bakar ve iyileşmesi için elinden geleni yapar. Galina çok aşık olur Nazım'a. Yıllar sonra "Gerçekten hala Nazım Hikmet'e aşık mısınız?" diye sorarlar Galina'ya. "Onu o kadar çok sevmiştim ki. Vera elimden kaçırdı. Bu ana kadar da hep sevdim. Onu deliler gibi seviyorum, seveceğim. Onunla birlikte geçirdiğim yedi yıl benim tüm ömrüme bedel." der Galina. Galina sevgilisiydi Nazım'ın. Ama neyi olduğunu o da bilmiyordu. "Nazım Hikmet'in hayat yoldaşı ve sevgilisiyim. Ben de neyi olduğumu tam olarak bilmiyorum aslında." der Galina. Nazım'da çok severdi Galina'yı. Galina, 17 yaş küçüktü Nazım'dan. Galina'yla beraberken Münevver'le evlidir Nazım. Münevver'in Nazım'a yazıp yolladığı mektupları Galina'yla beraber okurlar. Galina kendini çok suçlu hisseder. Başkasının sevgisini çaldığı hissine kapılır. Bir gün Galina ve Münevver Moskova'da tanışırlar. Münevver, Galina'ya Nazım'ı iyileştirdiği için saygı ve sevgilerini iletir. Bundan sonra Galina Nazım'a kendisine şiir yazmasını yasaklar. Çünkü Nazım'ın yazdığı bütün şiirler Türkiye'ye gidiyordur. Münevver'in bu şiirleri okuyup üzülmesini istemez Galina. Ne acı. Başka bir kadının mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçer. Aşık olduğu adamın başka bir kadına şiir yazışını seyreder yedi yıl boyunca. Galina, asla Nazım'ın hayatındaki kadınlar hakkında kötü bir şey söylemez. Çevresindeki bazı insanlar Galina'ya Nazım'ın onu kullandığını söyler. Ama aldırmaz Galina. Nazım'la hastanede ilk tanıştıklarında Galina Nazım'a "Kesinlikle bana aşık olmayacaksın ve benim için asla şiir yazmayacaksın." diye şart koşar. Bir gün Vera ve Nazım yurtdışına giderler ve orada birbirlerine aşık olurlar. Nazım Vera'yı görünce Galina'yla taşındıkları evden hiçbir şeyini almadan Vera'yla gider. "Galya merhaba. Bugün gidiyorum. Sağlığım fena sayılmaz. Tek sorunum iyi uyuyamamak. Çalışıyorum. Şiir yazdım. Münevver'e para gönderdiğin için teşekkür ederim. Ben, senin sadık bir dostunum. Sen de benim kızımsın. Öpüyorum. Annene, Anka'ya selam söyle. Güzel süveter için teşekkür ederim." diye bir mektup yazıp bırakır Galina'ya. 1963'te ölür ve Moskova'ya gömülür Nazım. Galina, Nazım'ı ölü haliyle düşünmek istemediği için asla Nazım'ın mezarına gitmez. Nazım öldüğünde cenazesine Münevver ve oğlu Mehmet'i de Galina çağırır. Nazım'ın cenazesinden sonra elinde olan tüm belgeleri, mektupları Münevver'e verir. Galina, ölene kadar sevdi Nazım'ı. Onunla konuşmak için evine gelen Türk şairlere "Sende Nazım kokusu var." deyip sarıldı.