14

11 0 0
                                    


Sabah üzerime çok abartı olmayan beyaz bir elbise giydim , boğazıma uzun bir kolye doladım ayağıma siyah postallarımı giyip , siyah ceketimle kombinledim eklem yüzüklerimi taktım saçlarıma salaş bir şekilde hatta dağınık bir şekilde at kuyruğu yaptım , siyah küçük küpelerimi taktım bugün çok güzel olacaktım nedeni bugün bir toplantımız vardı onun için demiyeceğim asıl nedeni rakip şirketin manken gibi olan sekreterleri ,toplantıda hepsi diziliyor ne yapacağımı bilemiyorum :)
Ayaz Bey in gözü benden başkasını görsün istemiyorum.

Bordo rujumu sürüp siyah göz makyajı yaptım makyajimi tamamen bitirince aynadan bir bakış attım kendime evet uzun zaman sonra ilk defa bu kadar makyaj yapıyordum.

Ayaz aşırı makyaj yapmamı sevmiyordu ama yapacak bişey yok öyle kızlar böyle karşılanır. Ayaz la ilişkimin 1. Ayı dolmuştu bile her şey güzel gidiyordu birbirimizi mutlu etmek adına çabalıyorduk buda iliskimizin mutlu olmasıyla sonuçlanıyordu.

Çantamı ve telefonumuda alıp odamdan çıktım Serayla aynı anda çıkmıştık odalarımızdan, gülümseyip "günaydın" dedim oda benim gibi gülümseyip "günaydın" dedi.

Beraber güzel bir kahvaltı yapıp evden çıktık.
Bu bir ay içinde kendi arabamıda almıştım her şey iyiydi.

Şirkete girip odama çıktım. Masama oturur oturmaz gözlerim cam duvardan Ayaz a kaydı ellerini cebine sokmuş bana doğru bakıyodu suratında çok sert bir ifade vardı birden göz kırpıp masasına oturdu ve telefonunu açtı.

O telefonla konuşurken onu izlemeye daldığımı , benimde telefonum çalmaya başladığında anladım.

Arayan Mine hanımdı , Mine hanımı babamı bulmak için tutmuştum 4 gün önce bir cafede buluşmuştuk ve o sormuştu ben cevaplamıştım , bu kadar erken aramasını beklemiyordum.

Düşüncelerimden sıyrılıp telefonu açtım.
"Alo Mine hanım"

"Merhaba Almina hanım , nasılsınız?"

"Iyiyim siz "

"Iyiyim bende , sizden bisey isteyeceğim bana şirkette çalışanların ad ve soyadlarını liste halinde çıkartabilir misiniz?"

"Mine hanım bu şirkette 200 tane çalışan var neredeyse, nasıl olur"

"Ah anlıyorum ama ben üst görevlilerin listesini istiyorum muhasebecilere felan ben ulaştım"

"Peki ulaşabildiğim kadar isime ulasabilirim siz bisey buldunuz mu "

O sıra kapım açıldı gelen Ayaz dı ,Mine hanıma 1 dakika deyip Ayaz a döndüm anında "yarım saattir kiminle konusuyorsun" diye sordu hafifce gulümseyip "isle ilgili sen odana git ben gelicem" dedim kafasını sallayıp odamdan çıktı.

Mina hanıma dönüp "evet sizi dinliyorum" dedim
Bir süre durup "babanız her kimse zengin biri olmalı , siz 5 yaşınıza kadar manevi annenize para yatırmış ama her ne olduysa siz 6 yasınıza girdiginiz günlerden sonra bir daha para bile göndermemis" dedi.

Şaşırmıştım 6 yaşımdan sonra ne olmuş olabilir ki , ben cevap vermeyince Mine hanım derin bir nefes alıp "bulucağız babanızı Almina hanım"dedi o an gozlerim bana kızgın boğa gibi bakan Ayaz a takıldı kolundaki saata vurup saati göstermeye çalıştı , telefonla konuşmama bile takılmıştı. Oysa benim gozlerim dolmuştu , beni birakan babamı arıyordum. Belkide benden kurtulmak istemişlerdi...

"Ah tabi inanıyorum ben simdi kapatayim size dönecegim, iyi günler" deyip telefonu kapattım.

Odamdan çıkıp sert bir kahve aldım ve Ayaz a götürdum.

Kahveyi masasına koyup arkasına geçtim ve omuzlarına masaj yapmaya başladım amacım telefon konusunu unutturmaktı.
Ona babam belli değil diyemezdim anlatmak istemiyordum , simdi sorsa yalan söylemek zorunda kalacaktım ve Ayaza yalan söylemek de istemiyorum o yüzden sormasıni istemiyorum.

Ayaz "hıhı bende hemen unuttum biriyle konustugunu ve karsidaki ne anlatiyosa heycanlı heycanlı dinlediğini tabi hemen bir masaja tav oldum unuttum" dedi kızgın olsada şakaya vuruyordu.

Hafifce omzuna vurup odadaki diğer koltuğa oturdum.
Cevap bekler gibi bakınca "sorma " dedim kaşları çatıldı " ne demek sorma ?" Dedi offlayıp "sorma işte zamanı gelince anlatırım sana yalan söylemek istemiyorum "dedim.

Ağır bir şekilde kafasını salladı. Zorlamadığı için sevinç dansları yapabilirdim. Tabi ortam müsayit olsaydı.

Ayaz yerinden kalkıp karşımdaki koltuğa oturdu "şu surme midir nedir gözüne sürduğün şey akmış ve gözlerinin dolduğuda ortada anlatmak istersen her burdayım " dedi telefonumun ekranına bakıp gozümü silecektim ki Ayaz elinde bir peçeteyle yanima yaklaştı diğer eliyle çenemi tuttu ve elindeki peçeteyle gözümü sildi.

Cevap vermediğimi yeni fark ettim ve "bilmiyorum" dedim aslında bunu kendi kendime soylemiştim ama Ayaz kaşlarını çattı, gozlerim bir kez daha dolunca ustüme gelmemesini anlayıp geri çekildi ve konuyu degistirerek "sen niye bu kadar makyaj yaptın ve niye bu kadar guzelsin illa adam mi keselim yani" dedi bu dediğine kaşlarımı çattım ve sinirlerim bozulmuş olacak ki sesli bir kahkaha attım.

Ben bile o an kendime acıyordum , hiç olmadığı kadar sesli kahkaha atiyordum arada karnımı tutup huh diye bağrıyodum , neler oluyodu bana bilmiyorum ben 1 aydır Ayaz la yaşadığımı hissetmiştim şimdi neden içim bu kadar acıyordu...

Ayaz şok olmuş gözlerle bana bakıyordu. Ne diyecegini bilemez bir hali vardı. Bir hışımla kalktım yerimden hızlı adımlarla lavaboya gittim.

Bir süre lavaboda durdum , kendime gelmiştim rahatlamıştım lavabodan çıkmamla , sakallı bir adamla yüz yüze gelmem bir oldu...

AcımasızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin