4

44 0 0
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda kendimi halsiz hissediyordum ılık bir duş alıp , saçlarımı yandan salaş bir şekilde ördüm.

Açık renk mavi şortumu giydim üzerime beyaz tişörtümü giydim. Dudağıma kırmızı rujumu sürüp , kırmızı kol saatimi taktım.

Ayağımada mavi vanslarımı giyip eşyalarımı toplayıp çıktım odadan. Otelden çıkışımı yapıp bir taksi çağırdım ve Sera'nın çalıştığı holding mi şirket mi her neyse onun adresini verdim.

Taksi siyah büyük bir binanın önünde durunca şirketin burası olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Taksiciye beklemesini söyleyip, şirkete girdim. Babam burdaydı belki de kim bilir...

Birine Sera'yı sorup onun olduğu kata çıktım.

Büyük geniş bir kapının önünde siyah bir masada telefonla konuşuyordu, beni görünce gülümsedik ikimizde. Sonra karşısındaki koltuğa oturdum.

Etrafı süzdüğumde çok güzel bir dekarasyonu olduğunu gördüm. Kapılar, duvarlar , avizeler bembeyaz masalar koltuklar siyahtı. Siyah ile beyazın uyumu gibiydi.

Sera'ya baktığımda ise altında süper mini dar siyah kalem etek üstünde ise dar kesim beyaz gömlek vardı. Gömleğinin dügmelerinin çoğu açıkti ve dekolte yapmıştı, gözümden kaçmadı.

Sera telefon konuşmasını bitirip bana döndü.

Ayağa kalkıp çantasından anahtarları çıkartıp bana uzattı "al canım, git yerleş , kendi evin gibi rahat ol , şu kağıtatada telefon numaram yazıyor ben akşam 10 gibi gelirim bu aradada yarın iş başı yapacaksın" dedi

Son kelimelerini duymamla "ne, nasıl?" diye sordum . kıkırdadı , "sakin kuzum burada sekreterlik yapacaksın, olur mu" diye sordu başımı olumlu anlamda sallayıp anahtarlarıda alıp taksiye döndüm.

Eve gelince girişteki aynada "3. Oda senin :-) " yazıyordu

Biliyorum çok kısa ama kısada olsa çok fazla zaman geçmeden bölüm yayınlamam gerekiyordu. Bir sonraki bölümü daha uzun yazacağim bu arada bir iki bölüm içerisinde maceramız başlıyor bu bölümler sadece tanıtım amaçlı gibi bir şeydi , Seviliyorsunuz.

AcımasızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin