Antalya'ya son 1 gün..

43 6 0
                                    

Arabaya doğru yürüyorduk Selinle. Ayaklarımız öyle ağrıyorduki. Sonunda gelmiştik. Poşetlerimi bagaja koyduktan sonra, Selinle öpüşüp ayrıldık. O taksiye bindi, bense Burakların evine doğru yola çıkmıştım. Yarım saatin sonunda vardım. Arabayı park edip indim. Kapıyı çaldım ve açılmasını bekliyordum. Burak'ın annesi Gülay Teyze kapıyı açtı, "Hoşgeldin canım içeri buyur." diyerek seslenmeye başladı, "Tuncer, Burak gelin Eylül geldi!"
Beni içeri buyur ederken evdekileride beni karşılamaları için yanına çağırmıştı. Babamlar gelmemişti anlaşılan. İçeriye geçtik, biraz muhabbet ettikten sonra Gülay Teyzeye yardım etmek için mutfağa gittim. Gülay Teyze her şeyi yapmıştı zaten, masayı hazırlamasına yardımcı oldum. Evleri gerçekten çok büyüktü, bir o kadar da süslü ve şıktı. Tuncer Amca'ya geçen yıl babasından miras kalmıştı, durumları zaten iyiydi. Bu sırada kapı çaldı gelen bizimkiler olmalıydı, ben de Gülay Teyze ve Tuncer Amcayla kapıyı açmaya gittim. Arkamızdan Burak da gelmişti. Annemler de gelirken tatlı ve meyve getirmişlerdi. Ellerinden poşetleri alıp mutfağa bıraktım. Bu sırada Gülay Teyze;
"Yaa canım erkenden gelip bize yardım ettin, ellerine sağlık zahmet oldu sana da."
"Ne demek Gülay Teyzecim ben bir şey yapmadım ki."
Tuncer Amca da Gülay Teyzenin sözlerine eklercesine, "Bir hanımefendi yetiştirmişsiniz Murat gurur duymalısınız. Hem çok güzel hem çok saygılı hem de çok becerikli."
Babam övünürcesine bana bakıp gülümsedi. Masaya geçmiştik. Gülay Teyze yemekleri servis ediyordu. Tabağımı uzattım ama çok aç değildim.
Hepimizin yemeği bitmişti, masa muhabbeti yapıyorduk artık. Herkes çok keyifliydi.
Bayanlar masayı toplamaya başlayınca, erkekler içeriye geçmişlerdi. Meyve tabaklarıyla salona geri dönmüştük. Gülay Teyze anneme yemek tarifi verirken, bir yanda Arasla Burak, diğer yanda babamla Tuncer amca aralarında koyu muhabbete dalmışlardı. Bense çok yorgundum ve sıkılmaya başlamıştım, çünkü akranı olmayan tek kişi bendim. Arasların yanına biraz sıvışıp onların muhabbetlerine katıldım ama biran önce eve gitmek istiyordum. Beklediğim an gelmişti ve sonunda kalktık. Annemle babam arabaya doğru yönelirken bizde Arasla benim arabama yöneldik. Arabayı Aras kullanıcaktı. Bende yanına geçtim yola çıkmıştık. Ben radyoda müzik ararken, Aras bana döndü ve "Şaka maka yarın gidiyosun ya."
"Aynen canım inşallah hakkımda hayırlısı olur benim için şans dile."
"Bütün şanslar senin olsun balım."
Müziğin sesini açtım ve başka bir şey konuşmadan eve geldik. Direk odama çıktım. Sabah erken kalkıcaktım, akşam Antalya yolcusuyduk. Bavul hazırlığı falan filan derken yarında epey bir yorulucaktım. Kafamı yastığa koydum, koyduğum gibi uyumuşum.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin