Özür Dilerim

2.9K 51 0
                                    

"Burası spor yapmak için, eğlenilmek için değil!"
"Ha buradan çıkalım diyorsun yani. Olur benim evime gideriz, benim için daha iyi."
"Senin için iyi olan şu an buradan defolman bence!"
O kendini bana iyice yaklaştırdı ve aramızdaki mesafeyi kapattı.
"Biliyor musun senin bu sert kişiliğinden çok etkilendim."
"Ben de senin bu kişiliğinden çok etkilendim. Şu an kusmak üzereyim."

"Sorun yok. Bak benimle birlikte olmak isteyen bir sürü kız var, ama ben bugün seni istiyorum."
"Ama sen şunu unutmuşsun: ben o kızlardan değilim! "
O, dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve konuştu.
"Bence de sen o kızlar gibi değilsin ve ben bu yüzden seni daha çok istiyorum."

Dudaklarını dudaklarımla birleştirdiğinde sertçe öpmeye başladı. Ben böyle durur muyum, tabi ki de hayır! Dizimi yavaşça kaldırdım ve sert bir şekilde erkekliğine vurdum. O kıvranmaya başladığında tişörtü çabucak üzerime geçirdim ve kapıya koştum. Lanet olsun, pis sapık kapıyı kilitlemiş! Hemen bir şey yapmalıyım.

Ben kapıyı açmaya çalışırken o arkadan geldi ve kolumdan tutarak sertçe beni kendisine çekti. Ben geriye çekilmek istediğimde onun ayağına takıldım ve sırtüstü yere düştüm. O da bundan yararlanıp üzerime çıktı ama ağırlığını vermedi. Hızlıca eşofmanımı çıkarmaya çalıştı ama ben de indirmemesi için tutuyordum. Birden hızlıca çekti ve eşofmanım aşağıya indi. Ne kadar debelensem de etki etmiyordu. Ben kendi çapımda tekmeler filan atarken birden üzerimden onun yükünün gitmesi bir oldu. Ama ben öyle korkmuştum ki hâlâ havaya doğru ellerimi çırpıyordum.

Çok geçmeden birisi geldi ve beni kaldırmak istedi. Gözlerim kapalıydı ama bu koku, bu koku bir yerden tanıdık geliyordu. Bu, bu Ali'nin kokusuydu! Ve en son hatırladığım ise Ali'nin kucağında olmamdı.

............

Gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım. Ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Salona geldiğimde Ali'nin koltukta oturmuş televizyon izliyor olduğunu gördüm. Yavaşça yanına yaklaştım ve dibine oturdum. Ben ona bakıyordum o ise televizyona bakmaya devam ediyordu. Televizyona baktığımda reklamların olduğunu gördüm. Ne yani reklamları mı izliyordu benimle konuşmak yerine? Of ya gerçekten de çok kırmışım.

Sesli bir şekilde yutkundum ve cesaretimi topladım. Gönlünü almam lazımdı. Her ne olacaksa olsun konuşmam gerekiyordu. Hadi Damla deyip başladım.
"Ali"
Ses yok. İnsan çıt çıkarır.
"Biliyorum seni kırdım ama şuan kalbim acıyor."
"Benimki kadar acıyor mu Damla?"
"Ali yapma böyle , tamam kabul ediyorum ben hatalıydım."
Yine cevap vermedi. Oğlum nasıl kırılmış lan bu.
"Ali, şuan hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi yapıyorum ve senden özür diliyorum!"

AŞKIN MUCİZEVİ TONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin