Tahrik Olma

4.3K 34 0
                                    

Sabah uyandığımda her yanım ağrıyordu. Ben Ali'nin üzerinde yatıyordum. Yavaşça doğruldum ve kalkıp üzerime pijamamı giydikten sonra mutfağa gittim. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Tezgahta tabakları hazırladıktan sonra arkamı dönmemle Ali'nin o kaslı vücuduna rastlamıştım.

"Imm, günaydın bebeğim. Ben de dolaptan bardakları almak istemiştim. "
"Günaydın sevgilim. Bence sabahları tişört giymeden dolaşmamalısın."
Ali dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.
"Neden? Tahrik mi oluyorsun?"

"Ben senin açından diyorum, üşürsün filan."
Ali yukarımda bulunan dolabın kapağını açtı ve bardak alırken vücudunu bana yasladı. Ben elimde olmadan inledim. Teni o kadar yakıcıydı ki...

Bardağı aldıktan sonra dudaklarımı öptü ve sonra masaya geçtik. Tatlı tatlı ve Ali'nin ateşli konuşmalarıyla kahvaltımızı ettik. Daha sonra masayı beraber topladık. Ben yatak odasına çıktım ve banyoya girip kısa bir duş alıp çıktım. Benden sonra da Ali girdi. Ben kısa bir siyah etek üzerime de göğüs dekolteli beyaz bir gömlek giydim. Aynada şöyle bir kendime bakınca, vav çok seksiydim.

Ali de lacivert takım elbisesiyle oldukça yakışıklı duruyordu. Birbirimize biraz iltifat ettikten sonra arabaya bindik.
"Bebeğim bu üzerindekilerle kalabalık içerisinde eğilme ve kıvırtmadan yürü. Yoksa birileri yüzünden katil olabilirim."
"Anlaşıldı patron."

Şirkete geldik ve odalarımıza geçtik. Çok geçmeden Ali Bey toplantı odasında toplantı yapılacağını duyurdu. Ben de dosyaları alıp toplantı odasına geçtim. İçeride Ali, yaşlı iki tane adam, orta yaşta bir kadın ve bir de yakışıklı bir adam vardı. Hayır yakışıklı dediğime bakmayın, Ali daha yakışıklı bence.

Ben karşıdaki koltuğa oturacağım sırada Ali'nin sesini duydum.
"Damla Hanım yanıma oturmanız daha mantıklı. Malum dosyalar sizde"
Yalancı! Halbuki dosyaların bir kopyası da onda. Ama ben işime geldiği için patronumun yanına oturdum. Elimdeki dosyaları masaya bıraktım ve toplantıya başladık. Ali'ye baktığımda oldukça sıkılmışa benziyordu. Ben ise konuşulanları dinliyordum.

Birden bacaklarımda bir el hissettim. Göz ucuyla bakmamla Ali'nin bir elinin arsızca çıplak bacaklarımda dolaştığını gördüm. Bu adam harbiden beni zorluyordu. Ben onu takmadım ve toplantıyı dinlemeye devam ettim. Ali'nin elleri yukarı doğru çıkmaya başlayınca sert bir biçimde iki kere öksürdüm. Öksürmemle herkesin gözü beni buldu.

Yakışıklı dediğim adam meraklı gözlerle bana bakıp konuştu.
"Damla hanım, iyi misiniz? Yüzünüz filan kızarmış da."
Öyle mi? Lanet olsun ya utandım tabi ki de. Ben elimle saçlarımı kaşıdım ve gayet ciddi bir ifadeye bürünmeye çalışarak cevap verdim.
"Teşekkür ederim iyiyim. Oda biraz sıcak da o yüzden kızarmışımdır."

Deyip Ali'ye döndüm. Ali gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bana baktı ve ciddi bir ifadeyle konuştu.
"Damla Hanım bence içerisi gayet iyi. Başka bir nedenden olmasın?"
Şu an Ali'yi öldürmek istiyordum. Gıcık, beni fena sıkıştırmıştı.
"Sanmıyorum başka bir nedenden olacağını. Bana sıcak geldi herhalde."

Ben tekrar toplantıya odaklanmaya çalıştım. Ali hariç diğerleri de iş hakkında konuşuyordu. Ali'nin eli hâlâ bacaklarımda gezerken benim de aklıma bir fikir gelmişti. Yavaşça elimi Ali'nin erkekliğine götürdüm ve dokunmaya başladım. Ali'nin şuan fena hâlde direndiğini biliyordum. Son kozumu da kullandım ve sertleşmiş olan erkekliğini sıkmaya başladım. Bunu yapmamla beraber Ali'nin bağırması bir oldu.
"Yapmaa!"

AŞKIN MUCİZEVİ TONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin