Ali'nin evlilik teklifinden sonra özel bir arabayla Hakan hocanın bizim için yer ayırttığı muhteşem otele geldik. Odamıza çıktık ve bir an önce ben şu elbiselerden kurtulmak istiyordum. Elbiselerimi çıkardım ve kısa bir şortla bir tişört giydim. Ali şu an baygınlıktan ölecekmiş gibi yatağa yatmıştı. Bugün çok yorulmuştu gerçekten de.
Yanına gittim ve üzerine at biner gibi oturdum. İlk önce şaşırsa da daha sonra beyefendinin hoşuna gitti. Gömleğini yavaşça çıkarmaya başladım. Bana muzipçe gülümsedi ve tek kaşını kaldırıp bana bakmaya başladı. Bunun anlamını çok iyi biliyordum: 'hangi dağda kurt öldü?'
Gömleğini çıkarıp bir kenara fırlattım. Ortaya çıkan kaslarını görünce dudaklarımı yaladım ve kaslarını okşamaya başladım. Daha sonra elim kemerine gitti. Nazikçe kemerini çıkardım. Daha sonra da yavaşça pantolonunu çıkardım. Tam elim baksırına gittiğinde sertleşmiş olan erkekliğini görmemle duraksadım. O kalabilirdi.
"Ali arkanı döner misin?"
Bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı ama dediğimi yaptı. Yüzüstü yatarken aynı şekilde at biner gibi üstüne oturdum. Yavaşça omuzlarına masaj yapmaya başladım. Bir süre yaptıktan sonra iyice gevşemiş olduğunu hissetmemle ben de tişörtümü çıkardım ve Ali'nin yanına uzandım. O bana döndü ve sütyenimden taşan ve hafif uçları gözüken göğüslerimde gözleri dikili kaldı.
O bana garipsemişçesine bakıyordu.
"Ciddi misin" dedi.
Beni bir anda tuttu ve altına aldı. Erkekliğini üzerime iyice bastırdı. Daha sonra sütyenimi bir anda çekip çıkardı. Sanki kırmızı görmüş bir boğa gibiydi. Arsızca göğüslerimi öpmeye, yalamaya, sıkmaya başladı.
"Ali, Ali kendine gel!
"Çok ateşlisin bebeğim ve bu beni çıldırtıyor."
Onu durdurmaya çalıştım ama nafile, adam takmıyordu bile. Bir anda bacağımı yukarı kaldırmamla dizim erkekliğine geldi. O inlemeye başladı.
"Ali çok özür dilerim. Çok pardon, isteyerek olmadı."
Çok geçmeden kendine geldi ve elimi tutup erkekliğine götürdü. O sert aletine dokununca içim bir tuhqf olmuştu.
"Bebeğim küçük coniyi uyandırdın ki hiç rahat ettirmiyor şimdi beni. Onunla biraz ilgilensek diyorum."
"Küçük coniyi memnun edelim zaman"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN MUCİZEVİ TONU
RandomEllerini belime sardı ve beni kendine daha çok yaklaştırıp onunla temas hâlinde bulunmamı sağladı. Gözlerimiz gözlerimize kenetlenmiş bir durumdaydık. Ben onun ağzından çıkan her kelimeyi özenle dinliyordum. Bu cümleler belki de bir insandan duyduğu...
