AŞKIN MUCİZEVİ TONU

Sana Dokunmak

Daha sonra pamuk ve tentürdiyot filan aramaya başladım. Banyoya girdim ve gözüme çarpan küçük bir dolapta tam istediklerim vardı. Hemen işe yarayacak olanları alıp Ali'nin yanına geldim. Ali anlamsız gözlerle bana bakıyordu. Ben önce yarayı temizledim ve daha sonra yara bandını ve sargı bezini sararak kapattım. Daha sonra malzemeleri yerine götürdüm ve tekrar Ali'nin yanına gelip oturdum. O bana minnetle ve aynı zamanda koca bir sinirle bakıyordu. Gözlerinde bir o kadar alev ve bir o kadar da merhamet vardı.

"Damla, bana inanmak zorundasın başka kaçar yolu yok!"
"Ali, kendinde değilsin ve lütfen yatağına gidip adam akıllıca uyu!"
"Bir şartla yatağıma giderim. Sen de benimle aynı yatakta yatacaksın. "
Bir an şokun etkisiyle "hayır" demek istesem de bu manyağın gece kalkıp her şeyi yapabilir düşüncesi bunu kabul ettirmeye zorluyordu.
"Tamam Ali, seninle aynı yatakta yatacağım."

Ali bunu duyunca çok sevinmişe benziyordu ve yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdikten sonra sargılı elini umursamadan beni kucağına aldı. Daha sonra karşıda bulunan mavi kapıyı açtıktan sonra içeriye girdik. Ben hâlâ onun kucağındaydım ve içeriyi incelemeye başladım. İçerisi mavi ve turkuaz renklerle döşenmiş harika bir yatak odasıydı. Sanırım Ali gerçekten de zevkli bir insana benziyordu.

Ardından kapıyı kapattıktan sonra beni yatağın üzerine bıraktı. Kendisi üstünü değiştirmeye başladığında ben üzerimdeki örtüyü  kenara hızlıca bıraktım. Yatağın içine girdim ve yüzümü yastığa doğru döndüm. Utandığımı her hâlimden anlamış olmalı of ya! Çok geçmeden kendisi de yatağın içine girdi ve bana iyice sokulmaya başladı. Vücutlarımız birbirine temas ettiğinde onun üzerinde sadece baksırın olduğunu anladım. Birden yüzümü ona doğru döndüğümde o kadar yakınlıktan olmuş olacak ki burunlarımız birbirine değdi ve dudaklarımızın arasında en fazla 3 cm'lik bir ara kaldı.

Ben donmuş bir vaziyette ona doğru bakıyordum. Ali sesli bir şekilde yutkundu ve gözlerini sadece benim dudaklarıma kenetledi.
"Beni mahvediyorsun bebeğim. Her an kendimi tutamayıp üzerine saldırabilirim."

Bunu söylemesi üzerine ben kendime geldim ve geri çekilmek için hamle yaptığımda birden ellerini belime koyup beni kendisine çekti. Şu an aşırı derece yakındık ve ben onun üzerinde duruyordum! Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Ne Ali'yi kırmak istiyordum ne de istemediğim bir şeyi yapmak.

Ali dudaklarını yavaşça dudaklarıma değdirmeye başladı. Her öpüşünde içim bir tuhaf oluyordu. O, boynumu öpmeye başladığında biraz korkmaya başlamıştım. Üzerinden kalmak için hamle yaptığımda beni durdurdu ve başımı göğsünün üzerine koymamı sağladı. Şu an bir elim ve başım onun göğsünün üzerinde bir elim de onun belinde bir vaziyette yatıyordum. Ben de bu duruma hiç itiraz etmedim.

"Sen de istemediğin sürece sana dokunmayacağım bebeğim. Ama hiç dokunmayacağım diye bir söz veremem. Sana sahip olamamak beni kahreder çünkü."
"Teşekkür ederim Ali."