Selam!
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar! ^^************************************
Bazen ... sadece bazen en yakın arkadaşın, en sevdiğin programın özetinin olduğu gün kumandaya sülük gibi yapışmıştır ve sen de tekme tokat allah ne verdiyse girişiyorsundur. Ama o arkadaşın , ayakta alkışlanacak bir başarıyla kumandayı vermemekte hâlâ direniyordur ya işte... Bizim olayımız da şu an aynen böyleydi. Ama dur, yıllardır hayranı olduğum Müge Anlı'mdan beni ayırmaya çalışmak neymiş göstereceğim ona. Önüme gelen saçlarımı sinirle üfleyerek yüzümden uzaklaştırdım ve Esme' ye vurmayı kesip saçlarını çekiştirmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım (!) çünkü saçları kısaydı - kahverengi saçları ensesinin biraz altında bitiyordu- ve tutması çok zordu.
Ben kanepede saçlarıyla büyük bir savaş verirken aniden beni belimden kavrayıp fırlatınca önce koltuğun yanındaki sehpahaya çarptım sonra da yere düştüm ve yerle selamlaştık, sarıldık hatta kanka olduk yerle. O derece yapışmıştım. E tabi kız boksör olunca... Benim en iyi olduğum spor ise; her sabah hiçbir bölüm kaçırmadan Müge Anlı izlemek, acaba katil yine yenge mi çıkcak diye teoriler türetmek... Müge ablam sağolsun sayesinde olaylara bi Sherlock, bi dedektif edasıyla yaklaşır oldum.
Bir süre hareket etmedim bakalım ne yapacak diye. Gıcıklık değil mi?
Kahkaha atarken palet gibi ayağıyla omzumu dürtükledi hayvan.
''Spatula falan getireyim mi Eylül? puhahahaaaa''
Gül bakalım son gülen iyi güler...
Ses vermedim. Gülmeyi kesip yine Omzumu dürttü.
''Eylül? ''
Yine ses yok.
''Lan öldün mü yoksa?!'' Sesinde bu sefer endişe vardı.
Gülmemek için zor tuttum kendimi ki ben gülmeden bir dakika duramayan biriyim, ama aniden ilahi bir sabır doğdu sanki içimde. Gülmemeyi başardım ve iyi de oldu. Sürtsün burnu salağın. Beni un çuvalı gibi yere fırlatmak neymiş görsün.
Yanıma inip dizlerinin üstüne çöktü ve omuzlarımdan tutup beni döndürdü. Gözlerimi açmadım ve nefesimi tuttum. Tahmin ettigim gibi eğilip nefesimi kontrol etti. Eğer Onu tanıyorsam aklından bir an suni teneffüs yapmak bile geçmiştir ama Allahtan yapmadı. İçimden binlerce kez şükür ettim. Bunu kaldıramazdım yoksa.
Gözünden düşen damlalar yüzümü ıslatırken eliyle uyanmam için birkaç tokat attı.
"Eylül, uyansana!"
Ulan nefes almıyorum , sen tokatla uyandırmaya çalışıyorsun. Neyin kafasındasın sen? İnsan bi bağırır yardım edin diye bir ambulans falan çağırır değil mi. O da olmadı Komşunun oğlu meteor abiyi çağırır. Demek taklit yapmasam gerçekten ölücektim bunun yüzünden.
Ben bunları düşünürken tişörtüm ıslanmaktan mahvolmuştu ve Esme ağlarken son ses böğürüyordu.
''Eylüüülllll! Nolur kendine gellll! !! ALLAHIM GENÇ YAŞTA KATİL OLDUM! MAPUSLARDA ÇÜRÜYECEM!! EYLÜÜÜLLLLL! BAK UYAN, VALLAHA BİR AY BOYUNCA KUMANDANA DOKUNMİCAM, TÜM FİLMLERİ DE SEN SEÇİCEN, UYAN!'' Dediğinde gözlerimi açtım sırıtarak. Kumandaydı bu boru değil.
''Yemin et,'' dedim. İşi garantiye almak gerekirdi, değil mi?
'' YEMİNLEN KUMANDANIN 'K' SİNİ BİLE AĞZIMA ALIRSAM ŞEREFSİZİM! ÇİKOLATALARINI DA YEMİYCEM !'' Diye bağırdı hıçkırıklarının arasından.
