Berkant, bir süre boş gözlerle baktıktan sonra hiç bir şey demeden arkasını dönüp gitmişti. Tamam, Furkan ve Ilgın'ı Utku çağırmıştı ama Berkant? Neden buradaydı? Utkunun onu çağırmadığını biliyordum. Neden gelmişti peki? Konferans salonunda kilitli kaldığımızı nereden öğrenmişti? Madem geldi, şimdi nereye gidiyordu bu? Aklımda bunlar gibi zibilyon tane cevap arayan soru vardı. Ve cevaplarını hemen istiyorlardı.
Annemden öğrenmiş olamazdı. Utku'yla dışarıda olacağımızı biliyordu.
Furkan veya Ilgın dan da öğrenemezdi. Sanane deyip terslerlerdi onu.
Ama ya ikisini takip ettiyse?
Mal mısın olm niye takip etsin psikopat mı çocuk?
Bilemiyorum iç ses, bohta çıkabilir Berkant'dan söz ediyoruz. Nolacağı belli olmaz. Ona şans vermiş olabilirim ama bu tamamen güvendiğim anlamına gelmez. Düşüncelerime paydos veren şey, hala korumakta olduğumuz pozisyondu. Anında Utkuyu panikle ittirip ayağa kalktım. Utku da toparlamıştı kendini, ardından Furkan ile Ilgın'ın enselerine elini koymuş kafalarını aşağıya eğmişti.
''O sarı nereden geldi buraya?'' dedi Utku, ikisinin kafalarını tokuşturmaya çalışırken. Bir süre boğuştular. Elinden ilk kurtulan Furkan'dı.
''Kanka valla bunun yüzünden. '' dedi ispiyoncu ilkokul çocukları gibi parmağıyla Ilgın'ı gösterdi. ''Bu dangozu 4 bir yanını çevirmiş kızlardan ayıracam diye öldüm öldüm bittim. Sonunda döve döve zar zor getirebildim. ''
''Yalancıya bak!'' Ilgın üçbuçuk atan ifadesiyle Utku'nun kolundan sıyrılmaya çalıştı ama başaramadı. ''Ya, abi bıraksana! Külliyen yalan! Kızları görünce kendi gelmek istemedi!'' Utku ya yavru köpek bakışı attı. Öyle komikti ki, yüzünü gördükçe kahkahalarla yerde yuvarlanasım geliyordu. Ki burada değil de evde olsaydım bunu yapardım da.
''Hadi ordan tirrek!'' Furkan yaklaşıp Utkunun elindeki Ilgın'ın ensesine bir tane geçirdi. '' Etrafındaki kızlardan beni göremiyordun, Travestiler bile dibindeydiler neredeyse...''
Bunu duyan Utku Yüzünü buruşturdu. ''Hadi kızlar tamam da onlar ne mana olum bak valla işkillenmeye başladım senden.'' dedi ve hafifçe kendini Ilgın'dan uzaklaştırdı.
''Aaa, Ilgın?'' diyerek balıklama daldım konuşmaya. ''Bize neden daha önce bundan bahsetmedin? Tabi sen de haklısın.'' Anlayışla gülümsedim kafamı sallayarak ama içimden kendimi yerden yere vuruyordum gülerek. Sonra devam ettim. '' Utanmış olmalısın ama bunda utanılacak bir şey yok ki. Kimsenin tercihine kimse karışamaz ya...''
Ilgın'ın beti benzi attı birden. Utkunun elinden tamamen kurtulup birkaç adım geriye gitti ve bize korkuyla baktı.
''Ya, ne diyorsunuz siz caniler! Travesti mıravesti... İnsanı kendinden şüphelendirirsiniz siz manyaklar! ''
Furkan ve ben kahkahalarla gülerken Utku pis pis sırıtıyordu.
Furkan'ın kulağına doğru eğildim ve gülerek. " Valla travestisini bilmem ama Ilgına biraz daha böyle takılırsak travma geçireceği kesin." Dedim.
"Bişey olmaz ona." dedi Utku bana bakarak. "Bünyesi alışık bunlara."
Ben ve Furkan kahkahalarla gülmeye devam ederken Utku yine sırıtmakla yetindi. Bu çocuğun gülmekle derdi ne?
*-*-*-*--*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
Hava iyice kararmıştı. Eve kendimi nasıl attım bilmiyorum. Aslında biliyorum Furkan'ın arabasını süren Utku bırakmıştı. Arabayı sürmek için Utku resmen Furkan'ı tehdit etmişti ama eninde sonunda o sürmüştü. Neyse. Yotgunum zeten onları hatırlayıp daha fazla gülmeye mecalim yok. Burada annemler bayağı bir telaş yapmış. Vay be. İki üç saat ortalıktan kayboldum ortalık ayağa kalkmış. Genelde babamın aksine annem sevgisini peşimden fırlattığı kepçeyle gösterir ama eve adımımı attığım an bana kocaman sarılması hoşuma gitmedi değil. Daha çok mu ortadan kaybolsam napsam?
