....güz ağaçları gibi hissediyordu kendisini , solgun yüzüne bakmak istemiyordu , kendi kendini yiyordu , içi içine sığamıyor her bir yer de dar geliyordu , bu kadar insan yaşıyor bu kadar kalabalık şehirde , tabi ki her şey sakin bir sahil kasabası gibi olmazdı , fakat insan ilişkilerinde anlayışsızlıkların normal ve doğal zannedilmesi çileden çıkarıyordu , sorumsuz ve kontrolsüz , duyarsız kalabalıklardan kurtulmak için sahilde bir başına yürümek..yürümek istiyordu , deniz havası kadar başka hiç bir şey iyi gelmiyordu , yalnızlığını doya doya sahillerde yaşamak istiyordu , bir araya geldikleri o veda gününde "bana sen iyi geliyorsun .." demişti , bunu duymak bile yetiyordu küçük bir umuda razıyım diye düşünmeden edemedi, ikindi yağmurları düşüyordu , aklından geçirdiklerini,kağıda döktü : "..yalnızım , seninle olduğumuz yerlerde geziniyorum , gözlerini düşünüyorum , su damlası gibi bakan gözlerini , nasıl da huzur buluyor ruhum ve bedenim , fakat yoksun ki yanımda , şimdi kokladığım her çiçek ateşten bir çiçek, her şarkı koyu bir özlem , bir bilsen bana yine hasret yine hıçkırıklar kaldı ve durmadan çarpan bir yürek...." , yazdıklarını okumaya cesaret edemedi , katlayıp yok buruşturup çantasına koydu , oturduğu bank çok eski ve sevimsizce fakat yaşadığı duygular bir o kadar yesyeni , az ileride bir kavga başladı , oldum olası çok rahatsız olurdu kirli ağızlardan , kalabalığın şiddetinden , cadının ormanı gibi gelirdi çok ürkerdi , gitmek istediği yönün aksine doğru yürüdü bir an evvel uzaklaşmalıydı , işte her şey bu kararından sonra gelişmişti .....( devam edecek )
01.01.2016
mustafa kaya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendime Mektuplar
Short StoryGiderek metropolleşen güzel şehirlerimiz, insanı ve her birimizi yalnızlaştırmakta, bizleri bulunmaz canavarlara dönüştürdüğünü acıyla hissettirmekte. Oysa şehirlerimizin, insanı mutlu etmek, huzur ve güvende yaşatmak için inşa edilmiş olmaları gere...