ÇIĞLIK

34 0 0
                                    


......kah çocuksu oluyor en olmadık tercihleri yapıyordu , kah bilge , entelektüel bir filozof gibi kimsenin bulup çıkaramadığı söz ve cümleleri kuruyordu , söylüyordu hatta , sırdaş edindiği defteri bulmalıydı , yine dertleşmek istiyordu , çünkü son zamanlarda yükselen ve çekilen duygu coşkunluğuna olur olmaz gergin duruşlar da etkilenmişti , kendisini yalnızlık hücresi odasına kapattığımda yazmak tutkusuna direnemiyordu , kendisini frenleyen tek şeyin yazmak , yazarken konuşmak ,satır araları ile saklambaç oynamak , bugün de öyle yapacaktı , uzun zamandır yazamadığı defterinin yeni sayfasına " çığlık " başlığı atarak şunları yazmaya başlayacaktı "... tuhaf ama gerçek olan şu ki , yalnızlaştığımda gülmek istediklerim aklıma geliyor "..hahahaha.sevimli animasyon karakteri..." gibi , oysa ben dünü , geçenleri ve yarınları sentez yapmak istiyorum , en doğru olanı bulmak ve görmek yakından izlemek istiyorum , planlar yapmak,iyi güzel anlamlı unutulmaz anlar yaşamak istiyorum ama nafile , az önce içimden kahkaha atmak geliyordu ,daha sonra ağlamak , şimdi de "..Gözlerrr kalbinnn aynası..." mı ne , öyle bir şarkıyı mırıldanıyorum , kendimi vahşi bir doğanın içinde olanları seyreder buluyorum veya seyrettiğim belgeseldeki vahşi hayatın içindeki zayıfların güçlülere yem olması , o güzel gözlü ceylanların ve yavruların tereddütsüz vahşilerin keskin dişleri arasında yok olması inanılmaz acı veriyor bana , fakat ilahi yasa ve doğanın dengesi konusundaki muhteşem nizamı tartışılamaz görürken buna rağmen ruhum acı çekiyor , beni mutlu etmiyor , insanlar için de aynı şey geçerli , toplumsal olaylar ve uluslar arası gelişmeler neredeyse vahşi doğanın görselleri gibi , bilmiyorum beni burkan ve mutsuzlaştıran her ne ise , bir an evvel sıyrılmak gayretindeyim, bu bende gel gitler oluşturuyor , kendi kendime söyleniyorum o zaman ,".. yine başaramadım sanırım der gibi , kendi kendimi sendroma sokmak benim işim , başkasının değil ..." diyerek mırıldanıyorum üstelik , neyse üzerine bir bardak soğuk su tamamdır diyor ve kapatıyorum şimdilik , bugün Pazar yarın pazartesi ".., sendromsuz rengarenk bir haftaya..." diyelim , daha ne olsun rüzgar gibi geçip gidiyor günler ve haftalar , lehimizde ve aleyhimizde olup olmadığını bilmediğimiz bir çok şey geçiyor hayatlarımızdan , son günlerde sık sık gezintilere çıkmak küçük fakat anlamlı güzel fırsatlar , buluş ve çıkışlar yapmak istediğimi fark ettim , mesela basamak sayısını unuttuğum merdivenli bir yerden yürürken , basamakların birine oturmak geldi içimden , oturdum da ,işte ben böyle doğallığı , böylesine bir farklılığı üretmek, hayatın içinden , insanın kendisinden gelen bir tarzı çekincesiz yapabilmeyi seviyorum,dar kalıplar ve bir birine benzeşen günlerin tekrarı olan zamanları değil rengarenk farklılıkları olan günlükler istiyorum,, doğanın canlılarını keşfe çıkmış bir avcı misali kendimi ve hayatı keşfetme yolculukları yapmalıyım , peygamberimiz buyurmuyor mu " .iki günü denk olan ziyandadır.." diye , ben de bu söz ateşleyici bir görevi üstleniyor, kendime göre uyguluyorum da , o zaman hayatın dinamizmini ve rengini daha anlamlı buluyorum , sürekli aksiyoner durmak  ve fayda üretmek , bir arkadaşım , evet geçenlerde karşılaştık , ne kadar yorgun ve bozgun bir haldeydi , içimi acıtan şu sözleri hiç aklımdan çıkmıyor " öyle anlar gelip çatıyor ki , kendimi yalnız ve değersiz hissediyorum .." ,inanamadım söylediklerine , çünkü hayat dolu her daim cıvıl cıvıl , güler yüzü ile neşe saçan biriydi, nasıl olur da bunları söylerdi , aslında günlerdir beni de yoran ve düşündüren tarifini yapamadığım gerginliğimi düşünmeden edemedim, dertleşmek ve konuşmak iyi gelecekti, bir yere oturduk , çayını yudumlarken sözlerine devam etti "..." ...bak seni şaşırttığım için üzgünüm , ama söylediklerim ne yazık ki gerçek , o kadar güçsüzüm ki, içine yuvarlandığım derin çukurdan çıkmak için kolumu bile kıpırdatacak halim yok,kendimi çok, başarısız ve işe yaramaz hissediyorum,nedenini tam olarak bilemediğim çok büyük bir üzüntü duyuyorum, suçluluk hissediyorum ve sanki tüm dünya birleşse bana yardım edemezmiş gibi geliyor,canım hiç bir şey yapmadan, öylece durmak istiyor; eskiden zevk aldığım hiçbir şey şimdi bana çekici gelmiyor,geleceğe bakınca hiç ışık göremiyorum; sürekli uyumak istiyorum hatta belki de uyumak ve bir daha uyanmamak..." , yoo !! o son söylediklerini duymuş olmayayım canım arkadaşım dedim , evet sana ben ne söylesem senin duymak istediklerin olmayacak belki , yani "....topla artık kendini ,çık, dolaş kafanı dağıt biraz.." türünden yaklaşımların ne kadar yüzeysel ve yetersiz kalacağını tahmin ediyorum , ama şu kadarını söyleyeyim,kendini en iyi tanıyan sensin ve bu durumdan çıkman yine kendin sayesinde mümkün demiştim,demesine de birbirimizden farkımız yok gibi geldi , hepimiz bir şekilde böyle değil miyiz , arkadaşıma son olarak söylediklerim kendim için de geçerliydi ,çoğu insan, hayatlarındaki trajik olaylar ve streslerle uzman yardımı olmaksızın başa çıkabilmektedirler , bunu başaracak irade ve bilgi düzeyi yüksek olduğunu hatırlattım arkadaşıma ,ayrıldık ve farklı yönlere yürüdük , eve kestirme yol olarak bildiğim dik bir yokuşu daha doğrusu merdivenli bir yokuş yönüne gittim , yine basamakların birine oturup bir kare fotoğraf çektirdim , bu kez camları siyah olan gözlüğümü takıp , rodrigo'nun düşünen adam heykeli gibi bir poz verdim , turuncu fularımın hiçbir mesajı yok , spor ayakkabılarım bana rahatlık ve özgürlüğü tattırıyor , çantam bugün herkesin ilgisini çekti son derece nostaljik folklorik bir torba diyelim , iyi ki bu fotoğrafı çektirmişim , çünkü iç dünyamı ve dış dünyamı resmediyor , dudaklarımdaki o ince tebessüm , şu yalancı dünyanın iç yüzünü fark edişimin derinliği ...." Daha yazmak istiyordu ancak dünyalar güzeli kızı okuldan gelmişti , mutfağa geçmeliydi , defterini aldığı yere koydu , duvar aynasının üzerine üzerine doğru eğilmesine kızdı , bakmadı bu kez , odadan çıktığında "..Bir gün karşılaşırsak ayrıldığımız yerde ....eller gibi davranıp görmemezlikten gelme..." tam bilemediği bu şarkıyı söylemeye başladı , ilginç buldu  hiç sebepsiz olmamalıydı bunu söylemiş olması diye düşündü ama kızını görünce her şeyi unuttu , hafifledi ,gülümsedi , sevindi .....


mustafa kaya

16.10.2015  

Kendime MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin