...yağmur başladı , soğuk affetmesizce yırtıyor yüzleri , sanki içinde kar taneleri var yağmur damlalarının , dün akşam yeni bir yıla giriş yapıldı , tam tamlar , çığlıklar , maytap gösterileri , sarhoş naraları , bir yığın gürültü , öyle huzursuz ve aptalca kutlama yaygındı ki sokaklardan evlere , evlerden sokaklara mutsuz insanlar , sahte sevinçleri ile kendilerini ve çevrelerini kirletiyorlardı , uykulu gözlerimle erkenden yattığım yerden hiç kımıldamadan öylece kalmıştım , sesler ve seslerin vahşi çirkinliğinden iyice kıvrıldım kendime , sıkı sıkı sarıldığım yorganım tek sırdaşım : "..özledim; hayata boş bakış atmayı, anlamsızca gülümsemeyi; sevmemeyi; sevilmeyi özledim...! " neler mırıldanıyordu doğru mu ? yanlış mı ? cümleleri şimdi kestiremiyordu , soğuk bir gece olmalı belki yarın daha soğuk olacak diyordu "..geri getiremeyeceğimiz anları özlemek boş belki , ancak çok özledim çocuk olmayı oysa ne kadar sınırsız mutluyduk..hiç olmadığı kadar.. çocukken her şey bi değişik gelirdi değil mi ?
bütün oyunlar pembe, çimenler olabildiğine yeşil, gök kuşağı rengarenk ve gün batımı hep maviydi..
ne güzeldi.. korkunun rengi yoktu..ve cesurduk olabildiğine.." uyanmak istemiyordu bir sağa kıvrıldı bir sola , eskisi kadar heyecan duymuyordu yeni bir yıla girmeyi , o kadar abartmıyordu artık ama çocukluk yılları onu her zaman tebessümlere atıyordu "..çok küçüktüm..yazları günler daha bi uzundu eskiden..saklambaç oynardık gece bi iki tane sokak lambasınının aydınlattığı sokağımızda..çok haşereydim ..ve korkmazdım ..evin bodrum katına saklanırdım o karanlıkta çürük elma olmak için ..hiç korkmazdım çocukken ..oysa şimdi yazlar o yazlar değil..akşamlar o akşamlar değil..eskiye özlemimse büyür durur içimde..tıpkı ben gibi.." neredeyse kalkıp odanın penceresini açacak şehrin renk ve seslerine avazı çıktığı kadar bağıracaktı ama , bir yanı her zaman olgun düşünmeyi telkin eder daha sakince kalmayı düşündürürdü , sırt üstü uzanıp ellerini başının altına koydu tavana dönük gözleri uykuyu almış dinlenmiş gibiydi , gece lambasının eşyaları gezdiren gölgelerini seyre koyuldu bir yandan dışarıdaki yeni yıl saçmalıklarının kesik kesik gelen çığlıkları , bir yandan da bu gece peşini bırakmayan düşünceleri , o çocukluk yıllarının güzel saf temiz el değmemiş anıları takip ediyordu : "..yalanlar ortasında kaldı tüm çocukluk anılarım çizgi romanların dışında bir kahraman bulamadım toz pembe olmasaydı keşke tüm rüyalarım , hep sorular sordum ama cevaplarını alamadım .." sahi neden bu böyle oldu , hep o çocuk günlerinde neden istediklerini yeterince yaşayamadığını sorguladı , tam da sırası mı diye vazgeçecekti ancak yıllarca cevabını alamadığı boşluklar kendi ile gelmişti işte ,yarın yeni bir gün olacak yıl 2012 Pazar , yorulduğunu düşündü gözlerini kapatıp açtı , gözleri acıyordu kapanmaya daha çok yakındı , uyumak istiyordu gözlerini kapatacak ve bir daha açmayacaktı , buna emindi , uyandığında geç vakit uyanmayı düşünüyordu , kendini ölmüş bir insan gibi yatağa iyice gömdü üzerine çektiği yorganı kefen olarak sıkı sıkı bunun ürkekliği ile bıraktı ...
01.01.2012/ Çengelköy
Mustafa kaya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendime Mektuplar
Kısa HikayeGiderek metropolleşen güzel şehirlerimiz, insanı ve her birimizi yalnızlaştırmakta, bizleri bulunmaz canavarlara dönüştürdüğünü acıyla hissettirmekte. Oysa şehirlerimizin, insanı mutlu etmek, huzur ve güvende yaşatmak için inşa edilmiş olmaları gere...