Max Payne 1

Cennete Biraz Daha Yakın 1.Kısım

-Beyler buaradaki işimiz bitti silahımı alın.

Bana aşırı dozda Valkry enjekte etmişti. Yeşil alevin beynimi yediğini hissedebiliyordum.
Eğer Silahı kafama doğrultsaydı, ettiği çekeceği kadar emindim; cadı beni ele geçirmişti.

(V'nin etkisi ile max bayılır ve hayal görmeye başlar)

Gölgeler üzerime düşüşüyordu. Sabıka fotoğrafındaki çürümüş, intikama aç suratlar zayıf noktamı biliyorlardı ve son darbeyi vurmak icon yaklaşıyorlardı. Yer Girdap oluşturan yeşil kana dönüştü.

Günahkar meleğin bedeni

Hissediyorum

Yine evimdeydim. Yere devrilmiş bir Beşik. Eşimin ağlama sesleri bebeğimin ağlama sesine karışıyordu telefon çalıyordu...
Açtım

"Nekromansi çağı başlayacak göklerden yağan Kurbağalar bitecek, kan yağmuru başlayacak. Bunlar yaşanırken ben gitmiş olacağım! Tüm şehir bir resimden ibaret olacak ve ben..."

Klik

Birisi hararetli şekilde birşey zırvalıyordu. Telefon şakasıydı ya da hat bozuktu. Dediklerinden hiç bir şey anlamıyordum. İçimde , bunu daha önce de yaşamışım gibi bir his vardı. Arayanın sesi garip bir şekilde tanıdık geliyordu.

Ve tekrar başa döndü.
Telefon çaldı açtım

...Onu kaybetme! O Valkyr! Uyuşturucuyu! Kendine Gel! Hatırlamaya çalış...

Birisi hararetli şekilde birşey zırvalıyordu. Telefon şakasıydı ya da hat bozuktu. Dediklerinden hiç bir şey anlamıyordum. İçimde, bunu daha önce de yaşamışım gibi bir his vardı. Arayanın sesi garip bir şekilde tanıdık geliyordu.

Kendimi yatak odamda buldum bir başka ben. Evet o şeytan.

O ben karımı öldümüştü. Kendi şeytanıma ateş ettim ve beni öldürdüm.

Aniden eskileri hatırladım

Michelle- Max bu gün ofiste bir şey oldu-- garip bir bildiri vikinglerle ilgili birşey...

-Balım gitmem lazım bildiriyle ilgili her şeyi bu aksam anlatabilirsin.

-iyi çalışmalar canım.

Buna ben sebep olmuştum. Konuşabilirdik evet. Belki kurtulabilirdi.

Kurşun deliği göğsündeki yakuttu. Bembeyaz teninde Kanı parlıyordu. O çok güzeldi...

Yeşil kabus yavaşça, ruhunda asla çıkmayacak kara lekeler bırakarak sonlandı.
Ölü gibi hissettim. Tamamiyla şok olmuştum.
Soğuk bir ter ile kemiklerime kadar hasta ve yorgun olarak kendi kusmuk birinkintimin üzerinde yatarken uyandım.

Cadı her şey çığrından çıkmadan önce beni kılıca götür demişti.
Bu bir ipucuydu tek elimde olan

Kendime gelip yola koyulmam uzun zaman aldı, ama bunu yaptığımda doğruca şehrin dışındaki soğuk çelik dökümhanesine gittim. Dondurucu bir kış gecesine göre etrafta oldukça faaliyet vardı. Kamyonlar gelip gidiyor işçiler koşuşturuyordu. Gizemli cadıya uğradım. Öldüğümü düşünüyordu onu hazırlıksız yakalamıştım. İçeri gidiyordum

Panik Atak beni çılgın bir ruh haline soktu, ağrıyan damarlarıma doğru adrenalin pompalanıyordu. Buzlu, karlı ve çılgın rüzgarlı fabrika çatısı sersemletici olmasına rağmen ben bir ninjaydım. Kung fum güçlüydü
Kimseyle dalga geçmedim
Taş çatlasa kriptonitte gök ışığı boyunca düşmek üzere olan süpermandim. Tümünün ulaştığı yerin de altında

Hiç bir yerin ortasında yarı terk edilmiş bir bölgesi--
Fabrika çok Sayıda illegal faaliyet için mükemmel bir alan

Fabrikayı o kirlilikten temizlemeye başladım ve telsizlerde anonslar duyuldu.

-Bölge ele geçirildi binanın gizliliği ifşa oldu tekrar ediyorum malum kişinin gizliliği ifşa oldu!
Ölü gözler operasyonu başladı

Askeri ligi Telsizi bir tek anlama gelebilir kanıtı yok etmek için ve gecenin karanlığına karışmak için hazırlanıyoardı. Çok yakındım saklı gerçekler ortaya çıkacaktı