Mecbursun

157 27 0
                                    

Beren Aras'ın sorduğu soruya büyük bir kahkaha attı. Onun dalga geçtiğini düşündü. Çünkü böyle bir şey imkansızdı. Beren evlilik hayalini bile daha önce kurmamıştı. Aras'ı severken bile.
'Canım ne saçmalıyorsun ne evliliği ben evlenecek biri miyim?' Dedi beren. Bu gerçekten komikti. Beren hala gülüyordu tabi aras tekrar konuşuncaya kadar.
Aras 'bu işte bir terslik var hemen biriniz açıklama yapsın. Babamın ortağının kızı ile evlenecek dediniz ama ben karşımda en yakınımı görüyorum ' dedi. Aras bunu bağırarak ve sinirli bir şeklide söylemişti. Beren Aras'ın bu halini görünce işin ciddi olduğunu anladı. Daha önce Aras'ı bu kadar sinirli görmemişti. İstemsiz olarak Aras'a karşı bir adım attı ve gözünden bir damla yaş düştü. Babasının karşısına geçti bir açıklama bekliyordu ama ne annesi ne de babası bir şey söyleyemedi. Beren Bu durumun gerçek olduğunu anladı ve daha kötü ağlamaya başladı. Babasına bağırarak 'beni bir kez ağlatmayan siz şu an öldürdünüz ne demek evlenmek hiç tanımadığım bir adamla ve ben başkasını severken nasıl olur bu saçmalık hemen bir açıklama yapın' dedi. Sonlara doğru sesi kısılmıştı. Nasıl böyle bir şey yaptıklarını anlamıyordu. Ailesi hiçbir zaman onu üzmemişti. Onu hiç ağlatmamışlardı ama şimdi beren hıçkırıklara boğulmuştu. Aras Beren'in yanına geldi ona destek olmak için omuzuna dokundu. Bu sırada babası konuşmaya başladı ' kızım özür dilerim sen doğduğunda verilmiş bir sözdü sen 18 yaşına gelince Kerem'le evleneceksin. Başka çaresi yok inan bana yoksa ben seni üzermiyim hiç kızım' dedi. Beren bunları duyunca Aras'a sarıldı. Bu sırada daha önce Beren'in dikkatle bakmadığı Kerem ayağa kalktı. 'Bende seninle evlenmeye bayılıyorum ama mecburum ve sende öyle mecbursun' dedi. Beren Aras'ın daha sıkı sarıldı. Onu bırakmak istemiyordu. Kerem denen kişiyle daha önce tanımadığı biriyle evlenemezdi. Bir de Aras'ın abisiyle asla. Bu düşünce onu daha çok ağlamaya başladı. Sevdiği adamın kucağında karşısında ise evlenmek zorunda olduğu sevdiği adamın abisi. Bu duruma daha fazla direnemedi. Aras'ın kucağından yere oturdu. Aras ona destek olmak için sakin olmasını tekrarlayıp duruyordu. Kerem'in ailesi bu durumun daha kötüye gideceklerini anladıkları için anlayış gösterdiler. İzin isteyip salondan çıktılar. Beren'in babası onu geçirdi. Annesi ise koltuğa oturmuş sessiz sessiz ağlıyordu. Kerem, Aras, Beren ve annesi vardı odada. Beren Aras'a 'hani sen benim kahramanımdın şimdi de kurtar beni' dedi. O kadar ağlıyordu ki aras bile zor duymuştu onu.
'Şitt ağlama prenses ben buna izin vermem' dedi Beren'in gözündeki yaşı sildi ve devam etti.
'Ben senin üzülmeni istemem prenses ve mutlu olman için her şeyi yaparım' dedi. Beren bu sözlerle mutlu olmuştu. Aras'a güveniyordu. Ama bir türlü ağlaması durmuyordu. Ona daha sıkı sarıldı beren ve ' beni buradan götür' diye mırıldandı. Aras bunu duyunca genç kızı kucağına aldı. Genç kız ise ağlarken başını Aras'ın göğsüne yatırdı. Arabaya bindiler. Arabayı kerem kullanıyordu. Beren ise biraz daha sakinleşmişti. Aras yolda Tuğçe'yle konuşmuş ve ona bir adres verip oraya gelmesini söylemişti. Tuğçe de hemen evden çıktı ve bir taksiye bindi. Beren'in ise ağlaması durmuştu. Aras ve kerem yol boyunca hiç konuşmadılar. Beren'in aklı başına yeni geldiği için nereye gittiklerini sormak aklına gelmemişti. Aklına gelince Aras'ı sordu. 'Aras biz nereye gidiyoruz ' .
Aras onun yüzüne biraz baktı ve biraz tebessüm ederek 'abimle benim evime' dedi.

UNUTULMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin