Sözleşme

123 24 0
                                    

Sıra geldi anlaşma maddelerini söylemeye. Kerem yanıma oturdu. Tuğçe ve aras ise karşımıza oturdular. Tuğçe yazmak için bilgisayarı açtı.
Tuğçe 'başlayın kabul edileni yazayım' dedi. Onu kafamızı sallayarak onayladık. Kerem 'benim fazla bi şartım yok sen başla' dedi. 'Peki tamam ilk olarak fiziksel temas yasak' dedim.
Kerem "tipim değilsin zaten"
Beren " sende benim"
Kerem "senin tipin belli demi Aras" dedi.
Aras neyden bahsedildiğini anlamadığı için öküzün trene baktığı gibi bakıyordu bize. Kendimin de zor durumda kalmasını istemediğim için Aras bir şey demeden kabul edip etmediğini sordum. O da kabul etti.
"Şimdi madde iki: birbirimizin özel hayatına saygı göstericez"
Kerem "kabul"
Keremin kabul dediği her cümleyi tuğçe yazıyordu . Aras ise bize bakıp sırıtıyordu. Bu sırıtış çok şeytani geldi ama şu an bir sözleşme yazmam lazım. Bu en son düşüneceğim şey.
"Madde 3: kim nereye giderse diğerine haber verecek"
Kerem " o nedenmiş ben kimseye hesap vermem" dedi. Fazla mı ukala? Bu biraz sinirimi bozmadı değil ama bozuntuya vermeden devam ettim.
"Evde yalnız olucam ve canım sıkılır gelmediğin günler ona göre plan yaparım bende evde olmam" dedim.
Kerem " peki bu da kabul başka var mı" dedi. Ne yani ya ben böyle huysuz biri ile mi evli kalacağım. Aras bari olsaydı yanımda ya da tuğçe. Onlar beni eğlendirirdi. Daha fazla üstünde durmayarak aklımda ki maddeleri söylemeye devam ettim.
"Madde 4: benim veya senin arkadaşların eve gelebilir ama sevmediğim kişiler gelemez"
Kerem "bu senin içinde geçerli" dedi. Haklı yani evde o da yaşayacak ve rahatsız olursa gelmesi doğru olmaz.
"Madde 5: aslında en önemli madde bu olabilir çünkü bu benim takıntım. Akşam yemekleri muhakkak beraber yenecek yalnız olursam yemek yiyemem"
Kerem tek kaşını kaldırdı ve "bu dediğin olmaz hatta olamaz istemiyorum biz seninle kağıt üzerinde evlenicez" dedi.
Üzülmüştüm ben asla yalnız yemek yiyemiyorum ki. Yalnız olursam asla ağzıma bir lokma dahi koyamam. Üzgün olduğumu gizlemeyerek 'neden sahte olabilir ama bu bi rica neden olamaz' diye sordum. Kerem'in yerine aras devam etti.
Aras 'kerem gelmediği günler beni arar ben gelirim bunu sorun yapma' dedi. Ona burukça bir tebessüm ettim. Kerem'e dönüp kabul edip etmediğini sordum.
Kerem "her akşam beraber yemek yicez kabul" dedi. Sevinmiştim. Yüzümde çocukça bir sırıtışla konuşmaya devam ettim.
"Madde 6: evlilik altı ay sonunda biter. Anlaşmalı olarak boşanırız" dedim.
Kerem " en az bir yıl sürmeli ki ben de işleri yoluna koyayım ve baban ve babamın ortaklığı bitince zarar görmesinler" dedi.
Haklıydı ama o kadar uzun süre nasıl evli kalacaktım ki belki iyi olur Aras'ı unutabilirim.
Keremi başımla onayladım. O ne kadar derse kabul etmek zorundaydım. İnsaflı çıktı bir buçuk yıl sürecek bir evlilik ayarladık.
" peki ya ev işleri" dedim. Hepsini ben yapamazdım demi. Hem benim de okulum var. Yani umarım giderim. Gidebilir miyim acaba. Belki evlenince çevremizde ki insanlar yüzünden gidemem. Sonuçta çevresi olan insanlarız ve kerem de bir şirket yönetmeye başlayacak evlenince davetler ıvır zıvır bunlar yüzünden gidemem belki en iyisi bunu da sormalı.
Kerem "sen görünen işleri yaparsın arada bir kadın gelir temizler ya da hizmetli alırız o sorun değil" dedi. Bu içimi rahatlatmıştı.
Kerem "şimdi sıra bende. Benim çok bi maddem yok.Bana karışma
Bir de özel hayatlarımızı birbirimize anlatıcaz. Sen birini seversin bunu benim bilmeye ihtiyacım var. Sonuçta evli gözükücez" dedi.
Özel hayat mı. Aras'ı ona söylememi istiyordu basbaya ama şu an asla anlatmam.
"Taman kabul ediyorum ama özel hayat konuları birbirimizden çıkmayacak sadece ikimiz bilicez' dedim. O da bunu kabul etti. Tuğçe ise bütün maddeleri yazdı. Aras 'Siz evlenirseniz hangi evde oturacaksınız' dedi. Kerem "bu ev olmaz benim diğer eve tanışırız orası daha geniş" dedi.
Aras " ya ben yalnız kalcam beni de yanınıza alsanıza" dedi. Aslında güzel olurdu. Ben de sıkılmazdım. Tabi bu olmazdı. Aras da dalga geçiyordu zaten belli sırıtışından.
Kerem "istediğin zaman gel" dedi ve onu geçiştirdi. Bence okul konusunu sormalıydım hemde hemen. İstemsiz olarak çekindim. "Şey... II. .. Okul yani okulum ne olacak" dedim.
Kerem "istediğin okula git ama yakın olsun" dedi.
Bu beni mutlu etti ama onun umursamaz tavırları sinirimi bozuyor. Bir insan nasıl böyle soğukkanlı ve umursamaz olabilir. Bunları daha sonra düşünecektim çünkü çok uykum geldi. Zaten kötü bir gün geçirmiştim. Aras'a uyumak istediğimi söyledim. Tuğçe ve beni bir odaya götürdü. Oda çok güzel döşenmiş ve çok moderndi. Duvarlar beyaz, kahverengi bir çalışma masası, beyaz bir gardırop, kocaman bir yatak ve siyah çarşafıyla çok uyumluydu. Sanki hepsi birbirini tamamlıyordu. Aras "siz ikiniz burada uyuyun iyi geceler" diyip odadan çıktı. Kendimi direk yatağa attım uyumak istiyordum. Tuğçe de gelip yanıma uzandı "iyi misin" diye sordu. Bilmiyordum. İlk defa bu kadar basit bir soruyu cevaplayamadım. Gerçekten nasıldım ki. Bunları da sonra konuşmak istiyordum ama uykum açılmıştı. Uyumanın sırası değildi. Benim hayatım değişiyor ve ben hiçbir şey yokmuş gibi uyuyacak mıyım.
Tuğçeye döndüm ve "sanırım bilmiyorum" dedim.
Tuğçe "belki iyi olur hem kağıt üzerinde" dedi. Haklı ne diyebilirim ki. Evet haklısın ama ben sevdiğim çocuğun abisi ile evcilik oynamak istemiyorum mu diyecektim ki.
"Tuğçe sence doğru mu yapıyorum kaçıp gitmeli miyim yoksa" diye sordum.
Tuğçe " Kerem iyi birine benziyor zaten hem Aras'ın abisi bence güvenlemisin" dedi.
"Haklısın evlenmekten başka ne yapabilirim ki m hem okula da gidicem zaman çabuk geçer"
Tuğçe "aynen canım hadi uyuyalım yarın yine konuşuruz" dedi. Hiç uykum gelmemişti bir an ve yatakta oturuyordum. Kafamı yastığa koysam uykumun gelme olasılığı çok yüksekti. Kafamı yastığa koyduğum an burnuma bir koku geldi. Bu koku çok güzel huzur veren bir şeydi. Hiç uykum yokken birden gözlerim kapandı ve o koku sayesinde gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı. Şimdi ben bir koku sayesinde uyumuş muydum? Peki kimin kokusu bu?

UNUTULMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin