Beni Kim Kaçırdı

78 22 0
                                    


Beren

Telefonumun melodisini duydum. Gözlerim yavaş yavaş araladım. Ellerimle başımı tuttum çok fena ağrıyordu. Siyah duvarlı bir odanın içerisindeydim etrafa yavaş yavaş bakındım. Bir yataktaydım. Neler olduğu aklıma gelince hemen hızlıca kalktım. Bana zarar vermişler miydi. Bu aklıma gelince çarşafı yatağın üzerinden çektim ve kontrol ettim. Çok şükür bir şey yoktu. Hemen telefonumu aldım ve koşarak odadan ayrıldım. Arayan kişiye bakınca Aras olduğunu gördüm. Hemen açtım Aras "nerdesin bakayım sen" dedi biraz neşeli çıkıyordu sesi. Ben ise koşmaktan nefes nefese kaldım. "Aras... ben...bilmiyorum" dedim. Aras bir an ciddilesti "nerdesin Beren evde değil misin" dedi. Kafamı iki yana salladım ama bu onu göremez diye konuşmaya başladım "değilim eve hiç gitmedim. En son bardaydım" dedim. Biraz daha ilerledikçe barın içine girdim burası bizim geldiğimiz mekandı. "Aras aynı yerdeyim nolur beni al lütfen neler oldu anlamadım" dedim Çaresizce. Hemen kendimi dışarıya attım Aras geleceğini söyleyip kapatmıştı. Dışarıda mekanın karşısında bir merdiven gördüm ve oraya oturdum. Aklımda olanları düşünmeye başladım. Kimdi onlar ne olmuştu bana. En son duyduğum cümleler o patron dedikleri kişi kimdi. Çok kısa bir süre sonra Aras'ın arabası önümde durdu. Tuğçe ve Aras hızla yanıma geldiler. Onlara neler olduğunu anlattım ama ikiside bir şey anlamamıştı tıpkı benim gibi. Aras "Merak etme bunu yarından sonra araştıracağım" dedi. Tuğçe "ah kuzum kıyamam sana ben özür dilerim seni gitti zannettim aramalıydım özür dilerim" dedi. Tuğçe'ye sarıldım ve önemli olmadığını belirttim. Biraz daha iyiydim. Aras beni evime bıraktı ve Tuğçe de benimle kalacaktı. Eve gelince direk kendimi ılık suyun altına attım. Korkmuştum. Ya bana zarar verselerdi. Duştan çıkınca telefonum çaldı. Saat çok geç oldu kim acaba diyerek telefona baktım Kerem arıyordu. "Efendim" dedim biraz soğuk bir sesle.
"Bu ses ne" dedi.
"Yorgunum Kerem uyuyacağım" dedim. Kerem asıl konusunu hatırlamış gibi.
Bir anda konuşmaya başladı
"Kimdi onlar anlatmadığın bir şey yok demi" dedi. "Şaka mısın sen ya Aras ne anlattıysa o başka bir şey yok" dedim. Sinirlenmistim. Sanki ben tanıyorum bilerek kaçırttım kendimi. Tövbe tövbe yaa. "Bunu daha sonra konuşacağız yüz yüze telefonda yalan söyleyip söylemediğini anlayamıyorum" dedi.
" Sen kendini ne zannediyorsun senden yardım istemedim bu olayı zaten sana ne diye anlattıysa Aras" dedim ve hızımı alamayarak devam ettim "bu olay seni ilgilendirmiyor ama AZRA ilgilendiriyor" dedim. Kerem ciddi bir ses tonuyla " Azra ne alaka" dedi. Sinirliydim her şey üst üste geldi.
"Gecemi mahvetti. Her şeye bir şey buldu. Saçımdan tut elbiseme kadar laf attı. Hepsini gectim onurumu kırdı. Nasıl bir insan ya o senle derdi neyse beni ilgilendirmiyor. Onunla bir daha konuşmak istemiyorum. Ayrıca geçmişin çok temiz anlaşılan çünkü Azra Hanım benim senden hamile olduğumu ve bu yüzden mi evlendiğimizi sordu. Bunu bana sordu. Neler yaşadım biliyor musun. Ne hissettim. Sonrasında nolduysa oldu zaten masadan kalktım ve başıma gelmeyen kalmadı ne kadar korktum haberin var mı. Şimdi arayıp bi de bana sonra konuşucaz diyosun bunları konuşalım ilk önce. Benim kaçırılmamda konusunda yalan söyleyip söylememi bir kenara bırak Azra'yı anlat. Neler yaşadığınızı anlat" dedim ve telefonu kapattım. İçimdeki her şeyi dökmüştüm fakat Azra ve onun arasında olan şey beni ne ilgilendirir ki. Niye böyle bir şey yaptım. Ama olsun içimi dökmek rahatlattı. Azra resmen bana Kerem'in altına girdin dedi. İma etmek de değil. Herkesin önünde bana bunu dedi. O bana bunları demese lavaboya gitmek için kalmayacaktım ve kaçırlmayacaktım da.

Telefonum ısrarla çalmaya devam ediyordu. Arayan Kerem'di ve ben şu an onunla konuşmak istemiyorum. Telefonuma bir mesaj sesi geldi. Mesaj da kerem'den gelmişti. Mesajı açtım.
"Aşağıdayım gel konuşmamız lazım"
Aşağıda mıydı. Hayır. İnmeyeceğim sinirliyken konuşmak istemiyorum. Tuğçe' de neden hemen misafir odasına gidip uyuduysa. Şimdi onunla konuşup sakinleşebilirdim. Tekrar mesaj sesi geldi.
"Odanın balkon kapısını aç"
Ne!!!! Hemen yataktan sıçradım. Odamın balkon kapısını açtım. Kerem içeriye girdi. Yok artık. Sarmaşıktan tırmanmış ve odama geldi. "Ne yapıyorsun sen" dedim sinirle. "Bana anlatman gereken şeyler var. Azra konusunda her şeyi anlat" dedi. Sesi sakin çıkmıştı. "Git buradan o konu hakkında konuşmak istemiyorum o kızı benden uzak tut yeter" dedim.
"Uzak duracak bugünden sonra yanına yaklaşamaz" dedi. "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun o tehlikeli birine benziyor hiç gözüm tutmadı" dedim. Kerem biraz tebessüm etti "Merak etme yarın biter derdi" dedi. "Yarın niye bitiyor" dedim merakla.
"Çünkü derdi benimle büyük teyzemle bu onların oyunu benimle seni ayırmak istiyorlar bu evliliği gerçek zannediyorlar" dedi buna şaşırmıştım ben ona şaşkın bir şekilde bakarken anlatmaya devam etti "seni yıldırıp vazgeçirmeye çalıştılar. Valla hakkını yemeyeyim iyi dayandın" dedi. Buna hafif bir tebessüm ettim. "Merak etme yarın evleniyoruz diye biliyorlar yarın biter" dedi. Birden benim odamın kapısı açıldı. Şimdi yandık yanlış anlaşılacak. Gözlerim kocaman oldu korkudan. Kerem'e baktım o da şaşkındı. İçeriye tuğce girince bir oh çektim. Tuğçe ikimizi görünce şaşırdı. Bize manidar bir şekilde bakmaya başladı. "Hayır hayır düşündüğün gibi değil konuşuyoruz" dedim. Tuğçe gülümseyerek "siz devam edin ben sonra gelirim" dedi ve kapıyı kapatıp gitti. "Of ya yanlış anladı" dedim. Kerem "neyse ben geldiğim yerden geri döneyim yarın nikahımız var müstakbel karıcım" dedi. "Ben senin karın değilim" dedim. "Yarın sana bunu hatırlatırım" dedi ve gitti. Bende yatağıma girdim ve uykuya daldım.

UNUTULMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin