Beren'den
Kerem'le hiç atışmak istemiyordum. Zaten şu durumda alışveriş nerden çıktıysa. Tuğçe hastanede ben alışveriş yapıyorum. Annem, müstakbel kayınvalidem, bir de kerem'in teyzesi vardı. Her biri farklı bir şey söylemese güzel olabilirdi. Zaten göstermelik bir evlilik olacağı için o kadar umursamıyorum. İlk olarak yüzük, takı falan almak için kuyumcuya gittik. Ben zarif takılar severim ve bunu annem de bildiği için takıya o karışmadı. Ama Kerem'in büyük teyzesi gitti kafam kadar taşı olan bir yüzük seçti. Parmağıma takmak zorunda kaldım. İnce ve uzun parmaklarım olduğu için güzel durdu ama ben büyük taşlı şeyler sevmem. Annem hemen yanıma geldi. Kerem'in teyzesine 'bu yüzük çok büyük beren takamaz' dedi. Teyzesine hiç kanım ısınmadı zaten. " takar takar neyi varmış" dedi. Kerem de benden tarafa oldu sanırım hem üzgünüm hemde zor bir teyzesi olduğunu bildiği için "teyzecim bu büyük her yerde yakamaz ben ona yakışacak bir yüzük buldum" dedi. Elinde bir yüzük tutuyordu. Bu yüzükte gösterişliydi ama bunun diğeri gibi taşları havada değildi. 5 taşı vardı ve taşları havada değildi. Hemen parmağıma taktım. Çok güzel durmuştu. Diğer takılar önemli değil çünkü onları sadece bir gün takıcam ama yüzük önemli. Takılara bakarken gözüme inci bir tasarım taki seti çarptı. Çok güzel duruyordu. Meryem teyze yani müstakbel kayınvalidem benim gibi takı setini gördü. Anlaşılan o da beğenmişti. Ben genelde sessiz kalıyordum. Taki setini de aldık kuyumcudan çıktık. Sırada gelinlik ve damatlık var. Gelinliğimi kendim seçmek istiyorum. Çünkü sonuçta giyecek olan benim. Gelinlikciye girince Kerem'in teyzesi seçtiğim modelleri getirin denesin dedi. Ne yani bizden önce gelip gelinlik modelleri mi seçmişti. Kadın zaten sırf beni sinir etmek için uğraşıyor sanki amacı o. Yeterince sakin kalmaya çalışıyorum zaten. Getirdikleri gelinliklere göz attım ama hepsi dantelli eski kabarık gelinliklerden. Ayıp olmasın diye içinden bir tanesini denedim.
İçlerinde en az kabarık olan gelinliği seçtim fakat bu sefer tamamen dantel kaplamalı bir gelinlik. Gelinliği giyip çıktığımda herkes güzel oldu gibi şeyler söylemeye başladı fakat ben beğenmedim. Daha sonra elime başka bir gelinlik aldım
Alır almaz hemen geri bıraktım çünkü tamamen 80li modası. Ben koyunca teyzemiz çok bi memnun oldu ve bu gelinliği alıyoruz dedi. Denemem için fırsat bile vermeden. Büyük teyzesi olduğu için kimse karşı da gelmiyordu. Bir tek onu değil ikisini de aldı ve ikisi de kapalı dantelli bir gelinlik. Üzülmüştüm halbuki benim hayallerimin arasında düğün alışverişim böyle değildi. Resmen bizi büyük teyze yönlendiriyordu ve anlaşılan birbirimizi sevmiyoruz. Kerem damatlık demek için bir kaç takım elbiseye baktı tabi burda da karışmadan edemedi teyzecim. Kerem eline ilk önce siyah bir takım elbise aldı. Bence de siyah giymeli. Kabine doğru giderken teyze durdurdu ve eline lacivert bir takım elbise tutuşturdu.
Aslında ona lacivert de yakışır ama siyah giyse daha bi yakışır gibi geldi. Kerem kabinden çıktı. Çok farklı olmuştu. Daha önce onu hiç böyle görmedigimden olsa gerek ve bence yakışmıştı da ama Kerem beğenmemişti. Yüz ifadesinden bu gayet açık belli oluyor. Kerem lacivert takım elbiseyi aldı daha doğrusu almak zorunda kaldı. Damatlık işi de bitince işimiz bitmişti. Kerem teyzesi ve annesini bir taksiye bindirdi ve gönderdi. Annemin de bir kaç işi olduğu için kendi halinde kaldı.
Kerem'le yalnız kalınca kerem "büyük teyzemin kusuruna bakma sırf huzur bozmak için var zaten" dedi. Açıklama yapmak zorunda değildi. "Önemli değil idare edebilirim bir gün" dedim. Kerem "ama ben edemem" dedi. Kerem'e anlamadığımı belli eder türden bakınca konuşmaya devam etti "yani ben damatlık almaya gidiyorum istersen gelip gelinlik alabilirsin" dedi. Aslında bu güzel bir fikir. "Ya teyzen düğünde görünce bir şey derse" dedim. Çünkü gerçekten benden hoşlanmamıştı. "Bir şey olmaz gek benimle" dedi. Onu kafa sallayarak onayladım ve peşinden gitmeye başladım. Kerem direk ilk eline aldığı takım elbiseyi denedi.Bu daha çok yakışmıştı. Onu onayladım ve o üzerini değiştirirken gelinlik bakmaya başladım.
İlk elime straplez kabarık bir gelinlik aldım. Kabarık olmasına rağmen güzel bir görünüme sahip. Gidip hemen denedim ve kabinden çıktım. Kerem beni görünce yüzünü buruşturdu. "Bu ne kızım al bunu giy" dedi ve elime bir gelinlik tutuşturdu. Bu gelinlik straplez ama az kabarık ve dümdüz inen bir gelinlikti. Bunu denedim ve çıktım. Kerem hiç yoktan iyidir hadi üzerini değiştir gidelim acıktım gibi cümleler kurmuştu. Aynada kendime bakınca aslında bende beğendim. O teyzeninkilerden iyidir. Kerem'le alışverişi bitirdik ve Aras'la Kerem'in evine gitmeye başladık çünkü Tuğçe ve aras oraya geleceklerdi. Kısa süre sonra eve geldik ama ikimizde çok yorulmuştuk. Aras ve tuğçe kısa süre sonra gelmişlerdi. Tuğçe gelince hemen ona sarıldım. Canım ya bir haftayı unutmuştu. Bütün alışverişi ve teyze faktörünü anlattım. Aras "büyük teyzemin mi vardı" dedi. Baya şaşırmışa benziyordu. Kerem onu onayladı. Aras " arzu var mıydı" diye sordu. "O kim" diye sordum çünkü tanımıyordum. Aras "torunu abimden 2 yaş küçük" dedi. Kerem Aras'ı susması için uyardı bir şey anlamamıştım ama üstelemedim. Yoktu sonuçta. Tuğçe'yle ilgilenmem lazım benim. Nasıl da bitkin düşmüş görünüyor. Düzelmesi için yemek yemesi lazım sanırım bende acıktım. "ya ben acıktım bir şeyler yiyelim" dedim. Aras "Kerem güzel yemek yapar ama şimdi yorgun görünüyor dışarıdan sipariş edeyim hemen" dedi.
..Aras pizza sipariş etmişti. Yemegimizi yedikten sonra bir film açtık ve onu izlemeye başladık. Aşk ve gurur.
Kerem "pinokyo git mısır patlat" dedi. Tuğçe bunu duyunca "şitt orda dur ona bir tek ben pinokyo derim dimi pinokyom" dedi. Kerem "bu lakabı söyleyen sensin bana hatırlamıyor olabilirsin boşver" dedi. Ah tuğce sen mi söylemiştin. O kadar da sinir olmuyorum bu lakaba. Aslında lakabımı gerçekten taşıyorum. Pinokyo yalan söyleyemeyen bir kukla.
Peki ben yalan söyleyemeyen ailesinin kuklası olmuş bir kız çocuğu.Duyuru:
Yazmaya başlayalı tam bir ay oldu. Okuyan, yorum yapan, beğenen herkese çoook teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAZ
HumorLiseyi Londra'da okuyan bir genç kız. Beren SEZİN. Ailesi tarafından bir kere dahi üzülmemiş bir kız. Yurt dışından dönünce ailesi tarafından hayal kırıklığına uğruyor. Onu bu kadar yaralayan ne? Hayatı nasıl tepetaklak olacak? Gerçek aşkı bulabile...