Bölüm 18

20.8K 943 6
                                    


Dylan onun dudakları altında yaşadığını hissedebiliyordu. Sevgi ve özen vardı bu öpücükte. Dylan, onun kolları altında daha önce hep güveni hissetmişti ama özen ilk defa görüyordu. Zack ona sanki kırılmak üzere bir cammış gibi nazik davranıyordu.

"Durmalıyız" diye fısıldadı. "Omzun acıyacak"

Zack gülümsedi. "O zaman bana dikkat etmelisin"

Dylan elinde olmadan gülümsedi. Kollarını onun boynuna doladı ve kendine çekti. Zack, onu istekle tekrar öpmeye başladı. Dili genç kadının dudaklarını araladı ve onu istekle öptü. Dylan, onun dilini emmeye başladığında erkek inledi.

Dylan'ı zorlanmadan kaldırdı ve yatağına yatırdı. Genç kadın, nefes nefese onun omuzlarına tutundu. Zack, onu yatırdı ve genç kadının karşısında soyunmaya başladı. Omzu onu engelliyordu ama erkek acısını umursamıyordu. Güzel kasları çıplak haliyle Dylan'ın karşısında duruyordu.

Genç kadın üstündekileri çıkarıp yere attı ve dizlerinin üzerinde doğruldu. Bedeni ufaktı ama Zack o bedeni yiyip bitirmek ister gibi bakıyordu. Genç kadın, başını yana eğdi. "Ne kadar enteresan öyle değil mi?"

Zack' in için için yanan gözleri onun gözlerine dikti. "Nedir o, bebeğim?"

Dylan sırıttı. "Bütün o kadınlardan sonra burada benim gibi minik birine saplandın" dedi arsızca. "Büyük göğüsleri, uzun bacakları olan bütün o sarışın kadınlardan sonra"

Zack, ona doğru yürüdü ve önünde durdu. Göbeği genç kadının yüzünün önündeydi. Zack büyük bir erkekti. Her şeyiyle...

Erkek uzandı ve Dylan'ın ufak göğsünü avucunun içine aldı. Dylan'ın göğüs ucu göğsüne göre kalındı. Zack, o ucu iki parmağının arasında ovaladı. Dylan, nefes nefese bedenini yay gibi gerdi. "Büyük göğüsler hayal kırıklığı olabilir" dedi Zack. "Uzun bacaklar gibi bir şartım yoktu ama genellikle öyle denk geliyordu." Başını eğdi ve onun saçlarına gömdü burnunu. "Sarı saçlar konusunda haklısın. Emma, sarışındı ve ben onun intikamını almak istiyordum. Öfkem geçmemişti. Her sarışın kadında onu aşağılayarak düzüşüyordum"

Dylan gözlerini kırpıştırdı. Zack, başının tepesini öpmeye başladı. "Sana aşığım, Dylan" dedi. "Beni güldürüyorsun. Mutlu ediyorsun. Bana bağırabilen bir kadınla karşılaşmamıştım. Sen bana bu dünyada öfkeden başka bir şeyler olduğunu hatırlatıyorsun. Seninle mutluyum. Sensiz boşum."

Dylan başını kaldırdı ve erkeğin dudakları genç kadının alnına uzandı. "Sana çok aşığım" diye fısıldadı. Genç kadının elini tuttu. "Beni asla bırakma" elindeki sert ve keskin şey genç kadının eline bıraktı.

Dylan avucunun içinde onun yüzüğüyle durdu. Kollarını onun boynuna doladı ve kendine çekerek uzun uzun öptü onu. Ellerini saçlarının içinden geçirdi.

Zack, onun beline sarıldı ve dudaklarını boynuna indirdi. Bu arada genç kadını yatağa itti ve üzerine uzandı. Dudakları boynunu araştırırken kadının kokusunu içine çekiyordu. Bu kadar ufak bir kadının ona ev olması ne tuhaftı. Bedenlerini fetih ettiği o kadar kadından sonra yuvasını bulmuştu. Dylan'ın kollarının arasıydı.

Genç kadın, inledi. Gözleri yaşarmıştı. Elini kaldırdı ve avucunun içindeki yüzüğe baktı. Zack, boylu boyunca üzerindeydi ve ağırlığı tamamen üzerindeydi. Bacaklarını onun beline, kollarını boynuna dolamıştı. İşaret parmağında sallanıyordu halka.

Kalp şeklinde bir pırlantaydı ve kocamandı. Gerçekten de büyüktü. Dylan, kalbi o kadar hızlı atıyordu ki öleceğini düşündü. Dudağını ısırdı ve elini onun omzuna koydu. Yüzükle birlikte saçlarına dokundu. Zack, doğruldu ve onun elini öptü. Avucunun içini ve parmaklarını tek tek öptü. İşaret parmağının ucunu ağzına aldı ve yüzüğü ağzına aldı.

Dylan yüzüğünün hissini istiyordu. İtiraz edercesine inledi ve kıvrandı. Zack, yüzük parmağını ağzına aldı ve yüzüğü parmağına geçirdi. Dylan, şaşkınlıkla parmağına baktı. "Onun yeri burası" dedi Zack. Kalçalarını salladı ve ona sürtündü. "Benim yerimin senin için olduğu gibi"

Dylan, onu kendine çekti ve Zack, dudaklarını onun güzel göğüslerine kapandı. Tatlı uçları kabarmıştı. Kıpkırmızı güzel uçları diliyle dürttü ve ısırdı hafifçe. Dylan yay gibi gerildi. "Zack" dedi inleyerek.

Erkeğin dudakları karnından aşağı indi ve bacaklarının arasına yerleşti. Bacaklarını omuzlarına aldı ve yarı kapalı gözlerle onun mahremiyetine baktı. "Seni hep düşünüyorum" diye fısıldadı. Parmağıyla onu dürttü nazikçe. "Düşünmek istemediğim anda bile sen varsın." Başını eğdi ve dudaklarını onun incisine bastırdı.

Dylan hıçkırdı ve can havliyle Zack' in saçlarını yakalayıp kendine çekti. Zack, onu ağzına alıp emerken ardı ardına gelen spazmlarla sarsıldı. Zevk çok yakındı. Doyum anı çok yakındı. Ancak Zack o anda onunla birlikte olmak istiyordu.

Genç kadının üstüne çıktı. Dylan ona sıkıca sarıldı ve öpmeye başladı. Zack ellerini aralarına soktu ve erkekliğini ona doğru yöneltti. Yavaş yavaş içine girip çıktı ve tam yerleştiği anda sertçe ileri itti.

Dylan çığlık attı. Sıkı sıkıya sarıldı ona. Zack bekledi. Onun kendine alışmasını bekliyordu. Kollarından destek alarak ağırlığını onun üstünden çekti. Gözleri için için yanıyordu. Dylan, onun bedeniyle esir olmuştu ama asıl onu hapseden şey gözleriydi. O kadar sert ve güçlü bakıyordu ki Dylan'ın kalbi korkuyla doldu.

Zack, onun ellerini başının üstünde tuttu. Parmakları birbirine kenetlenmişti. "Bunu iyi hisset" dedi. "Senin beni nasıl içinde tuttuğunu hisset." Ona doğru salladı kalçalarını. "Senin için çıldırıyorum, Dylan. Bugüne kadar hiçbir kadına senin için hissettiklerimi hissetmedim. Ufaksın, inatçısın, bana bağırıp vazolar fırlatıyorsun, yatakta kendimi kaybettiriyorsun, hiç anlamadığım şeylerden bile utanıyorsun ama yine de senin için deliriyorum."

Dylan, o yavaş hareketlerle içine girerken hıçkırdı. "Aman Tanrım!" derken onun sözlerini kastediyordu. Zack' in ciddi olduğunu biliyordu. Kalp kırıklığı olacağını bildiği bu ilişkiye girdiğinde Zack' in kendisinden sıkılmasını beklemişti. Âşık olmasını değil. Ama şimdi kalbi mutlulukla o kadar hızlı atıyordu ki korktu.

Elini u zattı ve onun göğsüne dokundu. "Aşkım" diye fısıldadı.

Zack' in gözleri karardı ve sertçe yüklendi. Hareketleri hızlanıp sertleşti. Dylan'a çığlıklar atıyordu. Kendini kaybetmişti adeta. Tırnaklarını sertçe onun kollarını geçirdi. Zack, başını arkaya atıp inledi. "Dylan, çok iyi hissettiriyorsun"

Genç kadın, tamamen onundu. Başını iki yana sallayıp, çırpındı. Sona ulaşmaya çalışıyordu. Dişlerini onun omuzlarına batırıyordu. Minik seksi seslerini engelleyemiyordu. Zack, daha önce onunla hiç bu şekilde sevişmemişti. Her zaman tecrübesini ortaya koymuş, Dylan'ı zevkle delirtmişti ama daima bilinçliydi.

Şimdi ise vahşiydi. Çok vahşiydi. İçindeki dövüşçü Dylan ile savaşıyordu. Canını yakıyordu ama Dylan, zevke o kadar gömülmüştü ki umursamıyordu.

Bunların nedeni o kelime miydi? Ona aşkım dediği için miydi? Bu kadar basit bir kelime erkeği böylesi vahşi bir âşık haline getirmişti. Dylan, dudağını ısırdı ve hıçkırdı. Onu kendine doğru çekti. Tırnakları sırtına saplanmıştı. Omzunu ısırıyordu.

Başını yana çevirdi ve onun boynuna sürttü yüzünü. Onun erkeksi keskin kokusu burnuna doldu. Hafifçe kulağını dişledi. "Seni seviyorum" diye fısıldadı.

Zack, kükredi. Bedeni kaskatı kesildi. Hareketleri artık daha da vahşiydi. Dylan, çığlıklar atarak geldi. O kadar sert bir şekilde boşaldı ki bedeni ruhundan ayrılmış gibiydi.

Tuhaftı ama seni seviyorum demek bu kadar rahatlatıcıydı demek. Dylan, kendini hiç olmadığı kadar rahatlamış ve özgür hissediyordu.

Dövüş KulübüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin